Bakan Bolat, İstanbul'da sohbet toplantısında bir araya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda son gelişmelerin sorulması üzerine Bakan Bolat, hem hükümetin kurulmasından bu yana devam eden siyasi yumuşama ve temas çerçevesinde hem de bakanların mevkidaşları ile yaptıkları görüşmelerde yapıcı ve olumlu diyaloğun görüldüğünü söyledi.
Görüşmelerdeki izlenimlerine ve görüşmelerin içeriğine ilişkin bilgi veren Bolat, şunları kaydetti:
"AB'deki hava şuydu; siyasi konulardaki eleştirel durum ve dili muhafaza etmekle birlikte onu öne çıkarmıyorlar, 'Yeni dönemde Türkiye ile daha fazla ticaret, ekonomi ve yatırım işbirliği noktasında istekliyiz.' şeklinde yapıcı ve olumlu bir dil kullanıyorlar. Biz de aynı görüşe sahibiz. Şu an da öncelikli hedefimiz, AB ile yatırım, ticaret, tedarik, lojistik, enerji gibi sektörlerde ülkemize daha fazla yatırım çekmek, ülkemiz sanayicileri için daha fazla pazar imkanı açmak, var olan bazı güçlükleri de ortadan kaldırmak. Gümrük Birliği 1 ay sonra 28 yılı tamamlamış oluyor. 28 yıl içinde dünya, sektörler, üretim modelleri çok değişti. Bu noktada Gümrük Birliği'ni hizmetler sektörüne, e-ticaret sektörlerine genişletmek istediğimizi ve bu konularda müzakerelere hazır olduğumuzu ilettik. Karşıdan da benzeri olumlu yaklaşım gördük."
Geçen günlerde AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi tarafından açıklanan bir raporun, Türkiye'nin bu konudaki beklentilerini doğruladığına dikkati çeken Bolat, "pamuk gibi, yapıcı, işbirliğine açık" olarak nitelendirdiği görüşmelerin rapora da aynı şekilde yansıdığını dile getirdi.
Bolat, "AB Liderler Zirvesi'nde de benzer bir eğilim çıkacağına inanıyorum. Yeni yılda Türkiye-AB ilişkilerinde Gümrük Birliği'ni modernleştirme, genişletme, iş insanlarının, öğrencilerin, nakliyecilerin, kültür sanat temsilcilerinin çok girişli ve uzun süreli vize kolaylıkları noktasında komisyonun raporu kabul edilirse, daha olumlu günleri göreceğiz." dedi.
Son dönemde bazı ürünlerde yaşanan gerekçesiz fahiş fiyatlar hakkında görüşleri sorulan Bolat, pandemi dönemiyle beraber arz talep dengesinde büyük kopukluklar meydana geldiğini, tedarik zincirlerinin koptuğunu, bazı ürünlerde ürün kıtlığının olmaya başladığını, dolayısıyla fiyatlama davranışlarında önemli bozukluklar olduğunu anımsattı.
Bolat, Türkiye'nin, 2004'ten 2021'e kadar ılımlı bir enflasyon sürecinden sonra, Kovid-19'un bitmeye başladığı dönemde patlama gösteren yüksek talep neticesinde maliyetlerin de üç-dört kat artmasıyla yüksek bir enflasyonist süreçle karşı karşıya kaldığını belirterek, bu durumun tüm dünyada da aynı şekilde seyrettiğini anlattı.
Dünyanın son 40 yılda böyle enflasyonist bir süreç yaşamadığının altını çizen Bolat, şunları söyledi:
"Batılı merkez bankaları bu enflasyonu indirmek için sert bir fren uygulamaya başladılar. Kovid-19'dan sonra gerek mal kıtlığı olan ürünlerde gerekse aşırı yüksek talebin olması nedeniyle arzın yetmediği durumlarda fiyatlarla değerler arasında büyük kopukluklar meydana geldi. Kimi fırsatçı arayışta olanlar da bu faktörleri dikkate alarak, çok yüksek, fahiş fiyat uyguladıkları uygulamalara yöneldiler. Biz bakanlık olarak sektörlerle ilgili düzenleme ve denetleme yapma yetkisine sahibiz. Şikayetler ve tespit ettiğimiz bulgular üzerine fahiş fiyat uygulayan firmalara, denetim, somut bulgular tespit ettiğimizde de idari ceza uygulamaları yapıyoruz."
Göreve geldikleri günden bugüne dek başta otomotiv sektörü olmak üzere, anormal fiyat yükselmesi görülen tüm sektörlerde denetimlerini sürdürdüklerini, piyasada etkin olduklarını, başıboşluğa izin vermediklerini anlatan Bolat, bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bolat, "Bu uygulamalara devam edeceğiz. Kredilerin de yüksek faiz nedeniyle gerilemesi nedeniyle 15 Ağustos itibarıyla otomotiv sektörüne bir düzen, intizam gelmeye başladı. Otomotivde ekstra neredeyse 14 milyar dolarlık bu yıla mahsus artış vardı ithalatta, bunda yavaşlama başladı. Otomotiv piyasası çok büyük ölçüde düzene girdi, 6 ayda bulunamayan sıfır oto, 6 saatte teslim edilir hale geldi. Gayrimenkul fiyatlarında da ciddi düşüşler var, orada da bir düzen oluştu." ifadelerini kullandı.
Tıpkı otomotiv sektöründe olduğu gibi motosiklet sektöründe yaşanan fiyat artışlarına ilişkin görüşleri sorulan Bolat, bununla ilgili de yoğun denetimler yaptıklarını, bu konuda da bir çalışma yapılacağını, fiyat düşüşünü sağlayacaklarını belirterek, çok yakında orada da düzenin sağlanacağını söyledi.
Hazır beton ve çimento sektöründe de şikayetler bulunduğunu aktaran Bolat, şöyle devam etti:
"Özellikle deprem bölgesinde şikayetler vardı, oradaki üretici ve satıcı firmalarla da toplantılar yaptık. En son birkaç hafta önceki toplantımız sonunda orada da ilkbahara kadar zam yapılmayacağı, en az yüzde 5 indirim yapılacağı yönünde taahhütte bulunuldu. Bunu takip ediyoruz. Deprem bölgesinde çimento ve hazır beton fiyatlarında ciddi bir geriye gidiş oldu. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımızın arkasından biz de Cumhuriyet'in 100. yılında indirim çağrısında bulunmuştuk, bunun sonucunu görüyoruz. Enflasyon artış oranında nispi olarak aşağı doğru eğilim var. Bu çalışmalarımızın, sürekli yukarı yönlü devam eden fiyatlama davranışlarını kırmak anlamında bir dalgakıran etkisi oldu. Bu dalgakıran etkisiyle şu an piyasada hem ürün anlamında bolluk var hem de tüketicilerimizde fiyatların düşeceğine inanç oluştu. Bu mücadele devam edecek. Hemen her sektörde, her üründe bu çalışmaları yapıyoruz."
Türkiye'nin iklim değişikliği çalışmaları konusunda oldukça iyi bir durumda olduğunu vurgulayan Bolat, sektörlere ilişkin bütün mevzuatların AB ile uyumlu olduğunu dile getirdi. En çok etkilenecek sektörlerde de hem sektör içinde hem de bakanlık bünyesinde çalışmaların devam ettiğini aktaran Bolat, burada çalışmaların hızlanarak süreceğini söyledi.
Bolat, elektrikli araçlar konusunda "Togg'da bu sene üretim rakamımız 20 bine yaklaşacak. Bazı ithalatçı firmaların dış ülkelerden Türkiye pazarına da Avrupa pazarına da yoğun açılım gösterdiğini gözlemliyoruz. Tüketicilerimiz zarar görmesin anlamında bu hafta içinde önemli bir yönetmelik çıkardık, elektrikli araçlarda servis açma, yeterli teknik personel ve ekipman bulundurma, çağrı merkezleri kurma noktasında. Buna uymayanların pazara girmesine kısıtlama olacak. Bütün tedbirlerimizi hem AB mevzuatına uyum çerçevesinde hem de tüketicilerimizin zarar görmemesi adına yaptık, bundan sonra da yapmaktan çekinmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Körfez bölgelerine gerçekleştirilen ziyaretler hakkında da bilgi verdi.
Türkiye'nin tüm dünyada önemli bir ağırlığı ve gücü olduğunu belirten Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunda, uygulanan ekonomi politikalarının, savunma sanayinin, dış politikanın önemli etkisi var. 6 aylık çalışma süremde 70'ten fazla ülkenin bakanlarıyla bir araya geldim, 20'den fazla yurt dışı gezimiz oldu, ülkemizin gücü ve saygınlığı ile iftihar ettik. Bu anlamda Körfez ülkelerinin Türkiye ile iş yapma, Türkiye'de yatırım yapma arzusunun çok iyi olduğunu gördük. Dış ticaretimizde yasaklayıcı ya da kısıtlayıcı herhangi bir gümrük ya da ticaret düzenlemesi kalmadı, rahatlıkla her üründe serbest ticaret yapılan bir durum var. Karşılıklı ziyaretler çok sık şekilde yapılıyor, bunlar meyvelerini vermeye başladı. 12 aylık ihracat verilerinde de göreceksiniz, bölgede ciddi bir artış var."
İhracat rakamlarında yaşanacak artışlara ve hedeflere dikkati çeken, ihracatçılara verilmesi planlanan desteklere değinen Bolat, katma değerli ve teknoloji seviyesi yüksek ürünlerin ihracatına Eximbank ile birlikte özel kredi programı hazırlandığını söyledi.
Bolat, "Yüksek teknolojili ürün ihracatı yapan firmalara özel kredi programları hazırlıyoruz. Yeşil dönüşümle alakalı çalışma yapan ihracatçılarımıza da hem Eximbank hem de Geliştirme AŞ (İGE) İGE büyük destek paketleri hazırlıyor. konuyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile görüşüyoruz, oradan onay çıktığında bu şirketlerin finans problemi kalmayacak." bilgisini verdi.
Bakan Bolat, yüksek dış ticaret açığı verilen ülkelerle ilgili bir durum değerlendirmesi yaptıklarını, bu açıkları azaltmakta kararlı olduklarını söyledi.
Dahilde İşleme Rejimi ile ilgili İhracat Genel Müdürlüğünün önemli bir çalışma yürüttüğünü bildiren Bolat, "Bugün, ihracatımızın yaklaşık yüzde 42'si Dahilde İşleme Rejimi kapsamındaki ithalat üzerine katma değer şeklinde bir yaklaşımla yapılıyor. Bu konuda da bir değerlendirme yapıyoruz. Bu yıl 108 milyar dolar civarı dış ticaret açığı vereceğiz. Enerjide 29 milyar dolar tasarruf yaptığımız bir yılda bile dış ticaret açığımızın bu rakamlarda olması çok kabul edilebilir değil. Mal ihracat-ithalat seviyesini dengeye yaklaştırmamız gerekiyor." diye konuştu.
Dünyadaki bütün ülkelerle ticareti geliştirmek ve yürütmek için görevli olduklarını, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da bu çalışmaların devam edeceğini söyleyen Bolat, ihracatı artırma amaçlı yaptıkları çalışmaları ve yurt dışı gezilerde yürüttükleri diyalogları anlattı.
İhracatta 2028 hedeflerine de değinen Bolat, tüm dünya tarafından öngörülmesi mümkün olmayan pandemi sürecinden itibaren küresel ölçekte yaşanan sorunlara ve sıkıntılara işaret etti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Biz 2028 hedeflerimize bağlıyız, bunları gerçekleştirmek için de çok çalışacağız. 2024 bütçesinde ihracatçılara desteklerimiz yüzde 114 artacak. Hem ülkemiz ihracatçılarına pazar açma çalışmamız var hem de Türkiye'nin ithalat cenneti olmasını istemiyoruz. Amacımız kazan-kazan anlayışı ile hareket etmek." diye konuştu.