Başta 15 Temmuz olmak üzere birçok terör olayına maruz kalan Türkiye, buna rağmen ekonomik büyümedeki istikrarını bozmadı. 2016'da piyasa beklentilerinin üzerinde GSYH’sini %2,9 artıran Türkiye ekonomisi, AB ve Avro Bölgesi ortalamalarını ikiye katladı. Ekonomistler hükümetin sağladığı teşvik ve tedbirlerle 2017’deki büyümenin çok daha iyi geleceğini belirtiyor.
Türkiye ekonomisi, başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere yaşanan terör olaylarının dünyada neden olduğu kriz algısına rağmen 2016’da iç talepteki artışla piyasalardaki beklentilerin üzerinde yüzde 2,9 büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,9 arttı. 2016 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre artış da yine beklentileri aşarak yüzde 3,5 gerçekleşti. Türkiye’nin 2016’da elde ettiği yıllık büyüme oranı dünya ekonomisine yön veren ekonomilerin çoğundan daha iyi geldi. Geçen yıl yüzdelik oranda Güney Kore 2,4, Hollanda 2,1, Almanya 1,9, İngiltere 1,9, Japonya 1,6, ABD 1,6, Fransa 1,1 ve İtalya 0,9 büyürken; Rusya 0,2, Brezilya ise 3,2 küçülme yaşadı.
Büyüme oranlarını değerlendiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bu haliyle Türkiye’nin, dünyanın en büyük 17’nci ve Avrupa’nın da en büyük 6’ncı ekonomisi konumunda olduğuna dikkat çekerek, “2016 yılındaki ekonomik büyüme performansımız, birçok gelişmiş ülke grubu ortalamasının da oldukça üzerindedir. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de 19’undan daha hızlı senelik büyüme oranı ortaya koyduk” dedi. Türkiye’nin söz konusu dönemde hem AB ortalamasının (%1,5) hem de Avro Bölgesi ortalamasının (%1,3) üzerinde büyüdüğüne işaret eden Zeybekci, Türkiye’nin, OECD ortalamasının da (%1,7) üzerinde bir performans ortaya koyduğunu ifade etti.
Ekonomiyi büyütmeye yönelik Hükümet hem bireysel tüketici hem de şirketlere yönelik kredileri canlandırmak için bazı önlemler alırken, KGF’nin de desteğiyle KOBİ’lerin kredilere daha kolay ulaşmasının önü açıldı. Yine bölgeler bazında güçlenen yatırım teşviklerinin yanısıra KDV ve ÖTV’nin birçok dayanaklı tüketim eşyasında sıfıra çekilmesi veya indirilmesi de üretimi ve iç piyasayı hareketlendirecek diğer tedbirleri oldu. Bu gelişmelerin 2017 büyümesine olumlu katkı yapmasını bekleyen ekonomistler, turizm gelirlerinde geçen yıl görülen negatif etkinin bu yıl pozitife dönecek olmasının yanında KGF tedbirleri gibi devletin iç talebe sağladığı her türlü desteğin kamu harcamaları olarak büyümeye katkı yapacağını ve bunun da 2017 büyümesinin 2016'ye göre daha hızlı olacağını öngördü.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, özellikle 17 Nisan’dan itibaren belirsizliğin azalacağını, yatırım, ihracat ve istihdam seferberliğinin ekonomiye ivme kazandıracağını söyleyerek, “Dış talep de 2017 yılında büyümeyi destekleyen diğer bir faktör olacaktır” dedi. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de yüzde 3,5’lik güçlü büyümenin, iç ve dış talebi artıran tedbirlerle piyasaların likidite problemi oluşumunu engelleyen tedbirlerin sonucu olduğunu söyleyerek, “2017’de %4’ün üzerinde büyüyeceğiz” dedi. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da, şöyle konuştu: “Ülkelerinde hiçbir sıkıntı yaşamayan Avrupa ülkelerine bakın aşağı yukarı 1,5 büyüdüler. İşte bizim farkımız. Biz büyümeye, güçlenmeye Allah’ın izniyle devam edeceğiz.”
DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, “İtici güç işlevini gören iç talep artışı ve son çeyrekte ivmelenmiş özel tüketim harcamaları yanı sıra yatırımların da büyümesi bizim için ayrıca çok önemli” dedi.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, 15 Temmuz'a ekonomik anlamda en güzel cevabın verildiğini belirtti. Çağlar, “Türkiye’nin ihtiyacı olan şey güçlü liderlik, güçlü yönetimdir” diye konuştu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayinin Türkiye ekonomisinin lokomotifi olabileceğini söyledi. Bahçıvan, “Sanayiciler olarak bu moral ve motivasyonun süreceğine inanıyoruz” dedi.
Albayrak Holding CEO'su Ömer Bolat, 16 Nisan'da çıkacak güçlü ‘Evet’le, iç tüketim ve ihracattaki artışın sanayi ve tarımdaki üretim artışıyla birlikte 2017’de çok daha iyi büyüme getireceğini söyledi.
Zorlu Holding Başkanı Ahmet Zorlu, 2016 büyümesiyle Türk ekonomisinin krizlere karşı güçlü duruşunu gösterdiğini söyledi. Zorlu, “Tüm bunlar başka ülkede yaşansaydı toparlanma yıllar alırdı” dedi.
Vakıfbank'ın 2016 büyümesine ilişkin değerlendirmesinde otomobilde ÖTV zammı öncesi artan talebin iç talebe yansımasının büyümeye katkı yaptığı vurgulandı. Kamu desteğiyle inşaattaki yatırımların hızlanmasının da son çeyrekte büyümeyi arttırdığı belirtilen notta, “Geçtiğimiz çeyrekte daralan tarım, sanayi ve hizmetler ana sektörlerinin bu çeyrekte toparlanma gösterdiği ve özellikle inşaat öncülüğünde büyümeye pozitif katkı sağladığı görülüyor” denildi. Yatırım Finansman Başekonomisti Can Uz ise, “Bu yılki büyüme hikayesini hem hanehalkı harcamalarının hem de ihracat tarafının yazacağını ve büyümenin %3,5’in altına inmeyeceğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
TÜİK verilerine göre 2016 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 32.676 TL, 10.807 dolar olarak hesaplandı. Öte yandan TÜİK 2016 yılı 3. çeyrek için daha önce %1,8 olarak açıkladığı daralmayı %1,3 daralma olarak revize etti. GSYH 3. çeyrekte başta FETÖ darbe girişimi ve terör olayları olmak üzere küresel ticarette zayıflama, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında azalma ve jeopolitik gerginlikler ile daralırken, piyasa beklentileri 2016 genelinde büyümenin %2,2 ila 2,3 arasında olacağı yönündeydi. Öte yandan hesaplamaya göre 2016’da büyümeyi yurt içi tüketim 1,4 puan, devletin nihai tüketim harcamaları 1 puan, sermaye oluşumu 0,9 puan, stok değişmeleri 1 puan yukarı çekerken, net ihracat 1,5 puan aşağı çekti.