Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) pil ve batarya ihtiyacını karşılamak amacıyla Kayserili hayırseverlerin bağışlarıyla kurulan ASPİLSAN Enerji, 40'tan fazla farklı tipte uçak, helikopter, İHA ve SİHA'lar için batarya tasarlayıp üretiyor. Bu kapsamda C-130 uçaklarına 1999 yılında takılan ASPİLSAN Enerji bataryaları kalitesiyle yıllara meydan okuyor.
ASPİLSAN Enerji'den yapılan yazılı açıklamaya göre, lityum iyon şarj edilebilir silindirik pilden Ni-Cd batarya üretimine, telsiz bataryalarından havacılık ve helikopter bataryalarına kadar geniş bir ürün yelpazesinde üretim yapılıyor.
Türkiye'nin Nikel Kadmiyum (Ni-Cd) uçak bataryası üreten ilk ve tek firması olan ASPİLSAN Enerji, 1990'lı yılların başında CN-235 Casa Nakliye Uçağı Projesi kapsamında başlayan, sonrasında da TSK envanterindeki hava platformlarına ait bataryaların yerlileştirilmesine devam eden faaliyetlerle Ar-Ge ve teknoloji geliştirme çalışmaları izleyerek havacılık bataryaları sektöründe uzmanlaştı.
Bu kapsamda C-130 uçaklarına 1999 yılında takılan ASPİLSAN Enerji bataryaları kalitesiyle yıllara meydan okuyor.
ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ahmet Turan Özdemir, Kayseri'de bulunan C-130 uçaklarında 1999 yılında yerli ve milli imkanlarla yapılan yenileme çalışmaları kapsamında bataryalarının ASPİLSAN Enerji bataryaları ile güncellendiğini anımsattı.
Özdemir, dışa bağımlılığı azaltmada önemli bir adım olan bu yenileme çalışmaları kapsamında 25 yıldır halen aynı bataryaların ilk günkü gibi görevlerini yaptığını ifade etti.
ASPİLSAN Enerji'nin son dönemde gerçekleştirdiği geliştirme faaliyetleri sayesinde yaklaşık 40'tan fazla farklı tipte uçak, helikopter ve İHA ile SİHA'lar için batarya tasarlayıp üretebilen ve başta TSK olmak üzere çeşitli kurumların ihtiyaçlarını karşılayan bir havacılık batarya mükemmeliyet merkezi haline geldiğini belirten Özdemir, şunları kaydetti:
ASPİLSAN Enerji'nin geliştirdiği ve ürettiği batarya güç gruplarıyla yalnızca Türkiye içinde değil dünya genelinde de gelişmiş havacılık bataryaları tasarlayıp üretebilen stratejik bir kurum olduğunu anlatan Özdemir, FAA muadili olan EASA Part 21 sertifikasına sahip kurumun kalite sistematiği ve ürünlerin kusursuz şekilde paydaşlara sunulmasıyla birçok dünya çapındaki havacılık şirketinden ayrıldığını ifade etti.