Tarım sektörüyle ilgili önemli düzenlemeleri içeren yeni Orta Vadeli Program'a (OVP) göre, üretimde teknolojiye dayalı kapasitenin artırılması için "arazi bankacılığı" gibi modellerle atıl tarım arazileri üretime kazandırılacak.
2018-2020 dönemini kapsayan OVP'den derlenen bilgilere göre, Türkiye'nin Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin büyütülmesi ve ülkenin küresel değer zincirinin üst basamaklarına yükseltmesi amacıyla bilgi ve iletişim teknolojileri, imalat sanayi, madencilik ve tarım başta olmak üzere çeşitli sektörlerde teknolojiye dayalı kapasitenin artırılması hedefleniyor.
Canlı hayvan üretimi artırılarak ithalat ihtiyacı azaltılacak. Hayvancılık üretiminin artırılması için kaba yem üretimi ve işlenmesine yönelik altyapı geliştirilecek, meraların girişimciler tarafından ıslah edilerek kullanımı sağlanacak. Damızlık materyal üretimiyle yetiştiricilik yapan işletmelerin ölçeği de büyütülecek.
Enflasyonun orta vadede yüzde 5'e düşürülmesini amaçlayan programa göre, gıda enflasyonunda yüksek seviyeyle birlikte aşırı oynaklığa yol açan sorunları çözmek için Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kararları hızla hayata geçirilecek.
Lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması için yasal ve kurumsal düzenlemelere devam edilecek. Yaş mevve sebze tedarik zincirinde kayba neden olan fire oranlarını en aza indirmek ve lojistik süreçlerinin genel kalitesini artırmak amacıyla tarladan tüketiciye soğuk zincir yatırımları desteklenecek.
Ayrıca, tarım ürünlerinin paketlenmesi, perakende satış noktalarına sevk edilmesi ve buralarda sergilenmesi hususlarında belirlenen uluslararası standartlara tam uyum sağlanarak, tedarik zincirinin kritik noktalarından biri olan toptancı hallerinin daha etkin çalıştırılmasına ve modernizasyonuna yönelik yasal çalışmalar tamamlanacak.
Fransa'da faaliyet gösteren Arazi Geliştirme ve Kırsal Yerleşim Birliği (SAFER), "arazi bankacılığı"na ilişkin önemli bir örnek olarak gösterilirken birliğin, üretici örgütleri, meslek kuruluşları ve tarımla ilgili diğer tüzel kişiliklerin katılımıyla bölgesel ölçekte kurulan, kamu yararı kapsamında kar amacı gütmeksizin faaliyet gösteren tüzel kişiliğe haiz bir kuruluş olduğuna işaret edildi.
SAFER'lerin teşkilat yapısı ve mevzuatına yer verilen raporda, bu kuruluşun görevinin, "Sahibi tarafından satışa sunulan toprakları satın alarak, tarımsal yapıları ıslah etmek, uygun işletmelerin topraklarını genişletmek, gerektiğinde toprağı ıslah ederek tarımsal üretimde kullanımını ve tarımla uğraşan topraksız çiftçilerin topraklandırılmasını sağlamak" olduğu belirtildi.