Fed Başkanı Jerome Powell hafta içi yaptığı açıklamada piyasada fiyatlanan faiz indiriminin büyüklüğü hakkında biraz daha sabırlı olunması gerektiğini ve kısa dönemli adımların sağlıklı olmayacağına dikkati çekti.
Analistler tarafından gelecek bir yıl içinde ABD'nin resesyona girme olasılığı yüzde 30 olarak hesaplanırken, gelecek dönem için faiz indirimine kesin gözüyle bakılıyor.
Son zamanlarda piyasada oluşan 50 baz puanlık faiz indirimi beklentisi ise Fed yetkililerince sözlü olarak bu büyüklükte bir indirimin ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı ifade edildi.
Temmuz ayında yapılacak toplantıda 25 baz puanlık indirim ihtimali analistler tarafından yüzde 80 olasılıkla fiyatlanırken, yüzde 20 olasılıkla 50 baz puanlık bir indirim bekleniyor.
1 Mayıs'ta yapılan para politikası toplantısından bu yana birçok şeyin değiştiğini söyleyen Powell, Fed olarak faiz oranlarını doğru seviyeye çekmek için çalıştıklarını belirtti.
Powell, ABD ekonomisine yönelik risklerde artış eğiliminin gözlemlendiğini ancak kısa dönemli olumsuzluklara karşı gereğinden fazla hassas davranmamaları gerektiğini politika faizinin orta dönem hedeflerine göre belirleyeceklerini ifade etti. Yine de parasal genişleme için Fed'in yeterli alana sahip olduğuna dikkati çeken Powell, "Şuan uygulanan politika ABD'de ekonomik aktivitenin artmasına yardımcı oldu. Ticaret konusu ve gümrük tarifeleri bizi düşünmemiz gereken önemli konuların başında geliyor." dedi.
ABD'de 1. çeyrekte GSYH yüzde 3,1 büyürken, işsizlik seviyesi yüzde 3,6 ile doğal işsizlik seviyesi olarak kabul edilen seviyede bulunuyor. Ancak imalat PMI haziranda 2009 yılından bu yana en düşük seviye olan 50,1'e geriledi.
Enflasyonun mayıs ayında yüzde 1,8 ile hedeflenen enflasyon seviyesinin altında kalması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed üzerindeki baskıları, para politikasında daha güvercin bir duruş alınmasının sebeplerinden bir kaçı olarak gösteriliyor.
Powell'ın yanı sıra açıklama yapan bazı Fed üyeleri de ekonomide yaşanan gerçekleşmelerin göz ardı edilemeyeceğini ancak kırılgan bir ortam için hazırlık yaptıklarını dile getirdi.
Bullard, yaptığı açıklamada haziran ayındaki toplantıda faizleri sabit tutmanın temmuz ayı için faiz indirimi olasılığını ciddi şekilde artırdığını ve "sigorta faiz indirimi" için temmuz ayının oldukça uygun olduğunu belirtti.
Fed'in alacağı faiz kararı ile terse dönen getiri eğrisinin de düzeleceğini düşündüğünü kaydeden Bullard, "Eğer Fed iki faiz indirimi yaparsa zannediyorum ekonomi yumuşak bir iniş yapar. Ayrıca devam eden bilanço azaltmanın ise ortadan kaldırılmasına gerek yok ki zaten eylül ayında son buluyor." dedi.
Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin de ABD'de yatırım ortamının iyi olduğunu, tüketici dinamiklerinin yüksek seyrettiğini ancak kırılgan bir ortama karşı da hazırlıklı olmak istediklerini belirtti.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Tuna, 50 baz puanlık faiz indiriminin piyasalar için sürpriz olacağını, Fed'in son 10 yıllık politika uygulamalarına bakıldığında faiz indirimlerini kademeli şekilde yaptığını belirtti.
Tuna, Fed içinde de halen faiz indirimine ilişkin bir mutabakat olmadığına dikkati çekerek, oy hakkı bulunmayan Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan gibi Fed başkanlarının indirim konusundaki çekincelerin göz ardı edilmeyeceğini kaydetti.
Alınacak politika faizinin piyasaya etkilerinin yakından izleneceğini vurgulayan Tuna, "Temmuz ayında 25 baz puanlık indirim yapılması muhtemel görünüyor. Piyasaya etkisi izlenecek ve devam edip etmeyeceği ona göre karar verilecektir. Öte yandan hızlı ve yüksek oranlı faiz indirimi de kısa vadede mümkün gözükmüyor." ifadelerini kullandı.
Son açıklanan yüzde 3.1'lik büyümeye bakıldığında ABD ekonomisinde karamsar bir tablodan bahsetmenin de mümkün olmayacağını belirten Tuna, "ABD ekonomisinde sürekli olarak zayıf tüketici taleplerini destekleyici adımlar atılıyor. Ancak Trump'ın yeni ticaret politikaları tüketici ve yatırımcı güveninde zayıflamaya neden olmakta. Zaten ABD'de kırılgan olan tüketici güvenindeki zayıflamaya karşı faiz adımı atılıyor." değerlendirmesinde bulundu.