2023 yılında savunma ve havacılık sanayinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmayı hedefleyen Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde milli silah dönüşümü ile yeni bir aşamaya geçecek. 2002 yılında yüzde 80'ler civarında olan dışa bağımlılık oranı bugün yarıya kadar düşerek yüzde 40'lar seviyesine geriledi. Bu zaman zarfı içerisinde helikopterden insansız hava aracına, füzeden tüfeğe kadar milli silahlara sahip olan TSK, yerli uçakları 2023'te kullanmaya başlayacak.
Türkiye ile İngiltere arasında Türk jeti konusunda atılan imzalar hem yurt içinde hem de dünyada büyük yankı uyandırdı. TUSAŞ ile BAE Systems'in ortak çalışmayla üreteceği milli muharip uçağı TF-X, Türk Silahlı Kuvvetlerine kuvvet katacak. 2023'e kadar prototip çalışmasının yapılması planlanan uçağın, 2030'dan sonra envantere girmesi ve peyder pey F-16'ların yerini alması planlanıyor. Ortak çalışma ile muharip uçak için, maksimum bilgi ve teknoloji transferi sağlanacak. Türk uzman ve mühendisler, jet yapımı konusunda uzmanlaşacak. İlk aşamada 250 uçağın üretimi hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde 15 Aralık 2010'daki Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde TF-X Projesine ilişkin karar alınmıştı.
İşbirliği sadece iki firmayla sınırlı değil. Bir süre önce dünyaca ünlü İngiliz firması Rolls Royce'un CEO'su Warren East, Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'la görüşmüştü. Rolls Royce'la da EJ200 motoru teknoloji transferi ve TF-X uçağına ilişkin işbirliği öngörüldü. Çalışmalarda, başta ASELSAN olmak üzere, Türk firmaları da rol alacak. ASELSAN, halen program kapsamında son derece gelişmiş bir radar üzerinde çalışıyor.
Çalışmalar son aşamada. Bu yıl tankın envantere girmeye başlaması bekleniyor.
Özellikle terörle mücadelede TSK'nın gücüne güç kattı. Bugüne kadar 19 helikopter envantere girdi, yenileri yolda.
ANKA gözlem uçuşları yaparken, silahlı modeli için son çalışmalar yapılıyor. ANKA-S silahlı insansız hava aracı, bu yıl envantere girecek. Bayraktar da, hem yurt içinde hem sınır ötesinde terör hedeflerini vuruyor.
Saatte 65 km. hıza sahip olan ve 3 m yüksekliğindeki engelleri aşabilen FIRTINA obüsleri, hem PKK hem DEAŞ hedeflerini yerle bir etti. Türkiye'nin özgün tasarımlı ilk obüsü olan PANTER ise 40 km menziliyle gurur kaynağı oldu.
Eğitim uçağı olarak planlanan HÜRKUŞ-A, sadece bu vasfıyla sınırlı kalmadı. Temel eğitim uçağı olan HÜRKUŞ-A'yı, yeni nesil temel eğitim uçağı olan HÜRKUŞ-B izledi. HÜRKUŞ-C ise, silahlı uçak olarak üretilecek.
Hafif zırhlı- zırhsız sabit ve hareketli hedeflere yönelik üretilen dünyanın ilk lazer güdümlü helikopter füzesi CİRİT, ATAK helikopterlerine de monte edildi. Yüksek hassasiyete sahip füze, terör yuvalarını vuruyor. Askeri üs, liman, tesis ve birliklerin korunması amacıyla üretilen HİSAR füzelerinde de test çalışmaları başarıyla sürüyor.
Türkiye'nin denizlerde gururu olan MİLGEM'ler de birer birer kullanıma sunuluyor.
TSK'nın piyade tüfeği ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen tüfekten 200 bin adet üretilecek. İlk paket, TSK'ya teslim edildi ve kullanılmaya başlandı.
Türkiye, Göktürk-2'nin ardından, Göktürk-1 uydusunu da uzaya göndermişti. Türkiye'nin uzaydaki gözleri olan uydular, hem istihbarat hem gözetleme konusunda hayati değer taşıyor. Göktürk-3 için de çalışmalar sürüyor.