Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye ekonomisi hedef alan kur manipülasyonuna karşı açıkladığı tedbir paketi, uygulama başlandı. Kurlardaki aşırı köpüğü saatler içerisinde silen 20 Aralık kararlarının ardından vatandaş hem TL’ye sahip çıktı hem de Erdoğan’a güvendiğini ortaya koydu. Önceki gece ve dün döviz bozup TL’ye dönen yüzbinlerce vatandaşın milyarlarca dolar bozduğu öğrenildi. Mevduat sahiplerinden işletmelere, bireysel yatırımcılardan ihracatçılara kadar milyonlarca kişiyi ilgilendiren düzenlemeler; üretim, yatırım ve büyümeye dayalı yeni ekonomi modelinin temellerini sağlamlaştıran adımlar içeriyor.
20 Aralık kararlarının en önemli ayağı vatandaşın TL hesaplarında tuttuğu birikimleri kur artışına karşı koruyan “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” düzenlemesi olarak dikkat çekiyor. Dövizin muhtemel getirisine Türk Lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak yeni aracın nasıl işleyeceğini dün Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklandı.
Birikimlerini TL vadeli hesaplarında değerlendiren vatandaşları kurlardaki oynaklık karşı koruyan “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” düzenlemesi gerçek kişiler tarafından açılan hesaplar için geçerli olacak. İşletmeler ve diğer tüzel kişiler adına açılan hesapları kapsamayacak. Ürün, gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak; yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak ve bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacaktır.
Bir örnekle somutlaştırmak gerekirse 21 Aralık 2021 tarihinde 100 bin TL ile bankaya giden bir vatandaş vadeli TL hesabına parasını yatırdığında o günkü kur üzerinden kaç dolara karşılık geldiği de not edilecek. Hesap sahibi parasının getirisini üç ay sonra (21 Mart 2022’de) çekmek istediğinde bankanın verdiği üç aylık faiz veya kar payı, o günkü dolar kuru karşısındaki getirisiyle kıyaslanacak. Vatandaşın neması kur farkından yüksekse banka müşteriye başkaca bir ödeme yapmayacak. Eğer nema, kur farkından kaynaklı getiriden düşük ise üstünü devlet tamamlayacak.
Kur farkı hesaplamaları için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her gün saat 11:00’de USD döviz alış kuru yayınlayacak. Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak yansıtılacaktır. Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler ile açılabilecek. “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat”lara uygulanacak minimum faiz oranı TCMB Politika Faiz Oranı olarak uygulanacak. Merkez Bankası’nın belirlediği gösterge niteliğindeki faiz oranı şu anda yüzde 14’de bulunuyor. Bankaların kur korumalı hesaplara uygulayacak faiz oranı bu oranın altında olmayacak.
Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek, faiz hakkı ortadan kalkacaktır. Hesabın açıldığı tarihteki TCMB kuru ile hesabın kapatıldığı tarihteki TCMB kurundan düşük olan üzerinden hesap bakiyesi güncellenecektir.
Kamu Sisteme isteyen her banka katılabilecek. Kamu bankalarının hemen devreye aldığı yeni yatırım aracı şimdilik mevduat bankalarında uygulanıyor. Düzenlememeye katılım bankalarının da dahil olabilmesi için çalışma yapılıyor.
Fon büyüklüğü 250 milyar liraya ulaşan bireysel emeklilik sisteminin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a yükselti. Bu atılan adımla birlikte yıllardır BES’e yatırım yapanların kazançları artırırken, parasını farklı bir yerde değerlendirmek isteyenler için de alternatif sunuluyor.
Asgari ücretin yüzde 50.5 gibi yüksek düzeyde artış gösterip brüt 5 bin 4 lira olması BES yatırımcılarının da yüzünü güldürecek. Çalışanların her ay brüt maaşından yüzde 3 kesilerek BES’e aktarılıyor. BES’te her 100 lira biriktiren vatandaşa 25 lira teşvik verilirken, bu oran 30’a çıkmış olacak. TL yönelmenin kazandığı bu yeni dönemde BES katkısı çalışanlar için önemli bir birikim imkanı sunacak. BES’ler uzun vadeli fonlar olduğu için ekonomiye katkısı da uzun vadeli yatırımları desteklemesi yönüyle olumlu bulundu.
Emeklilik Gözetim Merkezi’nin Ocak 2021 verilerine göre bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemlerindeki tekil katılımcı sayısı 13 milyon kişiyi aşmış durumda. Söz konusu düzenlemeyle, sisteme katılan kişi sayısını artması sağlanacak. Öte yandan sistem 18 yaş altındaki çocuklara da aynı şekilde uygulanıyor. Çocukların BES hesabına yatırılacak her 100 liraya karşılık devlet 20 lira katkıda bulunmuş olacak. BES, artık 18 yaş altı bireyler için de kumbara görevi gördüğü için aileler için çocuklarının geleceğine önemli bir yatırım olacak.
20 Aralık kararları kapsamında, Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne (DİBS), talebi artırmak için buradaki stopajı yüzde sıfıra indirileceği açıklandı. Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içi piyasada ihraç edilen borçlanma senetlerini ifade eden DİBS hamlesi ile TL üzerinden yapılan işlemlerde sürecin önemli bir ayağı da atlanmamış oldu.
Yüzde 10 oranındaki DİBS stopaj oranından devletin vazgeçmesiyle vatandaşların daha fazla getiri elde etmesi sağlanacak. Söz konusu düzenleme ile mevduat sahiplerine alternatif de sunulmuş oluyor. Yeni finansal alternatifler ve ekonomik tedbirlerle iş dünyasının normal süreçlerine ve normal seyre dönmesi açısından önemli adım olarak görülüyor. Ekonomik tedbirlerle üretici ve ihracatçı olan firmalara önemli avantajlar getirilerek onların risklerinin kontrol altına alınması için önemli adımlar atılmış oldu.
Dövizini TL’ye çevirmek veya elinde TL olup nerede değerlendireceğini bilmeyen yatırımcılar için cazip bir seçenek sunularak dövizdeki spekülatif hareketlere karşı önlem alınıyor. Bu düzenleme ile yatırımcılar aynı zamanda kendini enflasyona karşı koruyacak. TL tasarrufa teşvik neticesinde kamunun ihtiyaç duyduğu iç borçlanmasının kolay çevrilmesi sağlanacak.
Söz konusu bu adımla, döviz, altın veya mevduat hesapları dışında oluşabilecek herhangi bir dövize yönelme açığı giderilmiş olacak. Normalde Borçlu olan devlet, DİBS sahiplerine kupon ödeme tarihlerinde ve vade sonunda borçlu olduğu tutarı ödüyor.
1 yıl ve daha uzun vadeli DİBS’ler Devlet Tahvili ve 1 yıldan kısa vadeli DİBS’ler ise Hazine Bonosu olarak tanımlanıyor.
Katma Değer Vergisi’ni etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla yeniden düzenlenecek. Hükümetin, üretime dayalı büyüme modeli çerçevesinde önemli bir adım da vergi düzenlemelerini içerecek. Özellikle pandemi süreciyle birlikte dünya ekonomilerinin zorlandığı artan küresel enflasyon ve ülkemiz içindeki fiyat artışlarıyla etkin mücadele için işletmelere KDV indirimi dahil olmak üzere bazı kolaylıkların sağlanması bekleniyor.
Söz konusu düzenleme, vergi uygulamalarını sadeleştirirken, firmaların kur baskısı kaynaklı omuzlarındaki yükün hafifletilmesi amaçlanıyor. KDV oranlarındaki düzenleme aynı zamanda vatandaşların giyim, gıda gibi ürünlere kolay erişimini de sağlayacak.
Fiyat artışlarına karşı önlem niteliğindeki düzenleme ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelesine de katkı sunacak. KDV oranlarındaki düzenleme işletmelerin kaynaklarını daha hızlı bir şekilde üretim ve kapasite artışına yönlendirmelerini sağlayacak.
20 Aralık kararları kapsamında önemli bir adımda temettü ödemeleri konusunda atıldı. Vatandaşların ve işletmelerin temettü ödemelerine daha fazla ilgi göstermeleri için devletin aldığı stopaj oranı yüzde 10 seviyesine inecek. Kar payı üzerinden yapılan vergilendirme ve bu gelirin beyanı yatırımcılar açısından caydırıcı bir duruma geldiği için söz konusu adımın atıldığı ifade edildi. Söz konusu, sıkıntıyı ortadan kaldırmak için şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a indirme adımı ile birlikte daha önce dağıtılmasında çekincelik davranılan temettüler hissedarlara ödenecek.
Temettü, şirketin dönem içinde elde ettikleri kârdan mevcut ortakların pay alma hakkı olarak piyasada etkin finansal araçlardan biri olarak görülüyor. Borsada işlem gören şirketlerin de kâr payı nakit ve/veya hisse senedi şeklinde dağıtılabildiği sistemdeki düzenleme ile daha fazla temettü ödeme işlemi yapılacak. Önceki dönemde şirketler, vergi kesintisi yaşamamak için temettü ödemelerini erteleyebiliyor veya daha düşük oranda gösterebiliyordu.
Kamu İktisadi Teşebbüslerinden ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli kamu borçlanma senetleri çıkartılarak yatırımcıların Türk Lirası bazlı varlıklara yönelimi teşvik edilecek.