Kaynaklar, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıllık savunma sanayii alanında bağımsızlığını daha da artırarak Kaan, Altay tankı ve Kızılelma gibi yerli üretim sistemlerle dünyada yaşanması muhtemel karışıklığa karşı savunmada tam bağımsız olma yolunda ilerliyor.
Kaynaklar, Türkiye’nin kendi güvenliğini koruması için şu anki ve önümüzdeki 10 yıllık süreçte ılımlı bir diplomasi ve dışarıdan gelecek olan tahriklere karşı sakinlikle yaklaşılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin daha önce maruz kaldığı savunma sanayi yaptırımlarını işaret eden kaynaklar, Türkiye’nin daha önce dışa bağımlı olduğu mühimmat konusunda son yıllarda atılan adımlarla ciddi mesafe kat ettiğini söyledi. Türkiye’nin bütün çabalarının 10 yıllık süreci sorunsuz atlatması için olduğunu söyleyen kaynaklar, bu sürecin atlatılması sonrası Kaan, Altay tankı ve Kızılelma gibi sistemler değişen ve gelişen savunma gücünün rakiplerine karşı önemli bir gözdağı olacağını söyledi.
Savunma sanayiinin sadece sistem olarak bakılmaması gerektiğini belirten kaynaklar, “Milli mühimmat daha önemli. Şu anda Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle 125 mm’lik top mermisi çok kıymetlendi. Avrupa şu anda savaşa girse 2 gün sonra mühimmat sıkıntısı yaşayabilir. O sebeple mühimmat kapasiteleri geliştirilecek” diye konuştu.
Türkiye üretimine ve geliştirmesine devam ettiği Çakır ve Atmaca gibi füzelerin de stoklarının yapılmasına öncelik veriyor. ROKETSAN ve MKE gibi kurumların yanında özel firmaların da mesaisini artıracağı belirtildi. Öte yandan Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) himayesinde başlatılan ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI) sorumluluğunda yürütülen proje kapsamında, Türkiye’nin ilk askerî turbofan motoru TF6000 başarıyla çalıştırıldı.