Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Orta Asya’ya yalnızca uranyum için gitmedi. Bölgeye gerçekleştirdiği ziyaretin neticeleri belli olmaya başladı: Geçtiğimiz günlerde Fransız Le Tribune gazetesi, Paris’in Özbekistan’a ve muhtemelen Kazakistan’a savaş uçakları tedarik etmeyi planladığını duyurdu. Macron’un, bölge turu kapsamında Elysee Sarayı’nın, Paris’in, Orta Asya’daki varlığını ve “ülkenin egemenliğini güçlendirmek” amacıyla Kazakistan’a Ground Master 400 hava savunma radar sistemi tedarik edeceğini de duyurduğunu hatırlatalım.
Peki bu kadar ilgi neden?
Günümüzde eski sömürgelerinden tek tek çıkartılan ve bu bölgede nüfuzunu ciddi oranda kaybeden Fransa’nın bu geri çekilişinde payı olan Rusya’nın etki alanlarına müdahale etme; hem Kafkasya’da hem de Orta Asya’da aktif oyuncu haline gelmek istediğini görüyoruz. Yani Rusya’nın Afrika’da kendi bölgelerine girmesinden dolayı Fransa da böyle bir karşı atakta bulunuyor şimdi diyebiliriz.
Bölge ülkeleriyle bağımsızlıklarını kazanmalarından itibaren kurulan ilişkiler çerçevesinde Fransa’nın bölgedeki çıkarları kısaca şöyle belirtiliyor: “Güçlendirmek, tamamlamak ve hızlandırmak”. Orta Asya devletlerin çıkarları ve bağlarına baktığınızda pek çok açıdan örtüşüyor. Jeopolitik olarak Orta Asya ilişkilerini çeşitlendirmek istiyor ve Fransa ile bağların geliştirilmesi bu anlamda önemli. Rusya-Ukrayna çatışmasının başlangıcından bu yana, gerçekleştirilen zirve ve katılımcıların sayısından da anlaşılacağı üzere, Orta Asya’nın rolü bir hayli artmıştı.
Fransa’ya gelince, The Diplomat’a göre bu iş birliği sayesinde bölge ülkeleri için siyasi, ekonomik ve çevresel boyutlarda çeşitli fırsatların önü açılabilir. Diğer yandan, ekonomik ve yatırım ortaklıkları ile teknoloji transferine de ilgi duyan bölge ülkeleri, özellikle Özbekistan’da Fransız şirketlerinin katılımıyla gerçekleştirilen ortak girişimlerin sayısını üç katına çıkardı. Fransız işletmeleri, 10 milyar avroyu aşan aktif proje portföyüyle teknoloji, akıllı tarım ve turizm yatırımlarını artırmayı hedefliyor; bu da Özbekistan’ın geleneksel endüstrilere olan bağımlılığını azaltmasına ve ekonomik çeşitliliğe katkıda bulunmasına yardımcı olabilir.
Nükleer enerji, su tasarrufu ve “yeşil teknolojiler” Orta Asya ülkelerinin büyük ilgisini çekiyor. Diğer yandan dünyanın en büyük uranyum üreticisi olan Kazakistan ise özellikle Avrupa’nın ilgi odağında. Kazakistan liderinin de belirttiği gibi, Kazakistan, Avrupa’da tüketilen nükleer yakıtın dörtte birinden fazlasını oluşturuyor. Askeri darbenin ardından Nijer, Paris’e uranyum tedarikini durdurmuş, Fransa da hammadde ithal etmek için yeni fırsatlar arayışına çıkmıştı. Bu bağlamda Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Fransız mevkidaşı ile yaptığı görüşmede, “Nükleer enerji, Fransa’nın enerji sektörünün yüzde 63’ünü oluşturduğundan, daha fazla iş birliği için büyük fırsatlar var” dedi. Nitekim Macron’un heyetinde halihazırda Kazakistan’da maden işletmesi bulunan Fransız uranyum şirketi Orano’nun başkanı da vardı. Daha önce taraflar, uzun vadeli iş birliği çerçevesinde Kazakistan’daki çalışmalarını 20 yıl daha uzatılması için mutabakata varmıştı.
Fransa ile Kazakistan arasındaki ticaret 2022’de 5,3 milyar avroya (5,6 milyar dolar) ulaştı ve halihazırda Kazakistan, Fransa’nın uranyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını sağlıyor. Fransız basını, Fransa’nın, enerji devi Total Energies’in, Kashagan açık deniz petrol sahasını geliştirmeye yönelik büyük ölçekli bir projede yer alması nedeniyle Çin›in önünde olan Kazakistan’daki beşinci en büyük yabancı yatırımcı olduğunu yazıyor.
Ayrıca Avrupa ülkeleri ve özellikle Fransa, Çin ve Orta Asya’yı Hazar Denizi üzerinden Kafkaslar, Türkiye ve Avrupa’ya bağlayan “Orta Koridor”un genişletilmesiyle de ilgileniyor. 2022’de Orta Koridordaki transit hacimleri, bir önceki yıla göre neredeyse üç kat artarak ciddi bir büyüme sergiledi. İyimser bir senaryoda, geçiş süresi önceki yıldaki 38-53 günden 12-23 güne düşecek. Bu, yalnızca Avrupa’ya alternatif ticaret yolları sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Orta Asya ülkelerinin geniş bir ulaşım iletişimi ağına aktif olarak katılmasına da katkıda bulunacaktır.
Özbek tarafının ilgisine rağmen savunma uzmanları, Özbekistan’ın yakın zamanda “Rafale” savaş uçağı satın alabileceği konusunda şüpheci davranıyorlar. Bu öncelikle teknik sorunlardan kaynaklanmaktadır.
Kazakistan gazetecilerine göre, Fransız liderin bölge ziyareti öncesinde Elysee Sarayı’ndan yapılan, Kazakistan ve Özbekistan’ın reform ve modernleşme çabalarında, Avrupa ile bağları güçlendirme arzusu ve ortaklıklarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunulması, bağımsızlıklarının desteklenmesi yönündeki arzuya ilişkin açıklamalara rağmen Kazakistan Savunma Bakanlığı basın servisi, bu savaş uçaklarına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta “bilgilerin gerçekle örtüşmediğini” söyledi. (Hatırlatalım, Kazakistan’ın Türkiye ile savunma iş birliğine Özellikle İHA’lara ve Kazak donanması için savaş gemilerinin inşasına önem verdiği belirtilmişti. Daha önce ise Kazakistan Rusya, ABD, Güney Kore ve Almanya’dan gemi satın alıyordu).
Böylece, bölge ülkelerinin Fransız yapımı uçak satın almanın birincil bir görev olmadığı, daha ziyade Sovyet mirası uçak filosunun yıpranması ve çeşitlenmesi sorunu karşısında savunma kabiliyetini sürdürme girişimi olarak görülebilir. Hem Kazakistan hem de Özbekistan daha fazla ekonomik açıklık ve dengeli bir dış politika için çabalarken, Rusya onların ana ortağı olmayı sürdürüyor veya en azından bu eğilimin kısa ve orta vadede devam etmesi muhtemel görünüyor.