İsrail ordusu ve istihbaratı elinde yetişmiş, İsrail devletinin kurulmaları için özel çaba sarf ettiği siber güvenlik şirketleri başka ülkelerin ve şirketlerin siber güvenlik bekçileri olarak hevesle istihdam ediliyorlar. Tüm dünya boynunda ilmekle geziyor dersek abartmış olmayız.
Batı’nın siyasi, askeri, iktisadi ve istihbari alanlarda sağladığı büyük destekle, Orta Doğu’nun göbeğine bir fesat tohumu olarak ekilmiş İsrail devletinin önceliği hep güvenlik olmuştur. Bu sebeple sınırlarının güvenliğini sağlayan kalabalık ordusu, yüksek teknoloji askeri teçhizatı ve güçlü istihbarat ağının yanı sıra siber güvenlik yeteneği ile de adı sık sık anılmaktadır.
İsrail’in küresel teknoloji ekosisteminde, özellikle siber güvenlik alanında kritik bir oyuncu olduğu herkesin malumudur. Kişi başına düşen girişim sayısında dünya birincisi, kişi başına düşen mühendis ve bilim insanı sayısında dünya birincisi ve kişi başına düşen Ar-Ge harcamalarında dünya ikincisidir.
1996’da NASDAQ’da İsrail menşeli Check Point’in halka arzı, bilinen küresel siber güvenlik pazarının işaret fişeği olarak tarihe geçmiştir. Yine bilişim devi Microsoft’un İsrail siber güvenlik firması Adallom’u satın alması o güne kadarki en büyük şirket alımı olarak kayda geçmiştir.
Siber güvenlik bugün İsrail’in sadece ülke güvenliğinin değil ekonomisinin de omuriliğini oluşturuyor. İsrail menşeli teknoloji şirketlerinin yaklaşık yüzde 20’si siber güvenlikle uğraşıyor. Ulusal Siber Güvenlik Bürosu’na göre, İsrail’in ihraç ettiği siber güvenlik çözümlerinin değeri küresel pazarın yaklaşık yüzde 10’nuna tekabül ediyor. ABD, Rusya, Çin gibi siber alandaki etkinlikleriyle nam salmış ülkelerin de önünde bu alanda dünya liderliğine oynamak büyük bir başarı olsa gerek. Peki bu başarının ardında ne yatıyor?
DÜNYANIN EN ETKİLİ SİBER ORDUSU
Sinyal istihbaratı toplamak (SIGINT) ve kod çözmekten sorumlu İstihbarat Kolordusu Merkez Derleme Birimi olarak adlandırılan “Birlik 8200” binlerce askeri çalışanı olan İsrail Savunma Kuvvetleri’nin kolordu statüsünde en büyük birimlerinden biridir. İşlevi, ABD’nin Ulusal Güvenlik Ajansı NSA ile kıyaslanabilir. Bu birliğin özenle seçtiği mensuplarına verdiği eğitim de Ivy League, Stanford veya M.I.T. gibi en iyi ABD eğitim kurumlarından alınan eğitime eşdeğer kabul edilmektedir.
2010 yılında Fransız Le Monde gazetesi, Birlik 8200’ün büyük bir casusluk ağıyla birlikte faaliyet gösteren, Orta Doğu, Avrupa, Asya ve Afrika genelinde izleme, telefon görüşmelerini dinleme, e-postaları takip etme vb. iletişim yeteneklerine sahip dünyanın en etkili siber ordusu olduğunu yazdı.
Bugün, dünya pazarını ele geçirmiş bulunan İsrail menşeli siber güvenlik ve yazılım şirketlerinin insan kaynağının neredeyse tamamını karşılayan Birlik, sayıları 500’e yaklaşan bu şirketlerin kurulmasına da ön ayak olmuştur. Birlik 8200’ün mezunları arasında Check Point, ICQ, Palo Alto, Indeni, CyberArk, SentinelOne, Orca, Wiz, Secret Double Octopus gibi bilişim ve siber güvenlik alanının en parlak firmaları yer almaktadır.
SERMAYE AĞI NASIL KURULUYOR?
İsrail siber güvenlik şirketlerinin uzman insan kaynağını İsrail ordusu ve istihbaratı sağlarken kurulmaları ve ayakta kalabilmeleri için gerekli sermayeyi de, daha faaliyetlerine başlamadan bu firmalara fon getiren, kalabalık bir risk ve yatırım sermayesi şebekesi temin etmektedir. “Güvenlik Girişimi” adlı kitabın yazarı Ross Haleliuk İsrail’in sermaye toplama ağını nasıl oluşturduğunu şu şekilde özetliyor:
“1980’lerde hükûmet, sermaye olmadan iş dünyasının gelişmesi için gerekli şartları oluşturamayacağını fark etti. 1993 yılında “Yozma” adında bir program başlatarak İsrailli girişimlere yapılan her türlü yabancı risk/girişim sermayesi yatırımını karşılamaya başladı. Eğer şirket başarılı bir çıkış yaparsa, risk sermayesi şirketlerinden devlet yatırımının bir kısmını iade etmesi ve kârı yatırımcılara bırakması isteniyordu. Bu durum, diğer alanlardaki akıllı ve stratejik politikalarla birleşince İsrail’in kırk yıldan kısa bir süre içerisinde ABD’den kişi başına 28 kat daha fazla girişim sermayesi çekmesini mümkün kıldı.”
Devlet destekli bu sermaye avcısı şirketler, İsrail ordusunda yetişmiş istihbarat mensuplarına, henüz kuracakları şirketler fikir aşamasında bile değilken, piyasadaki boşlukları ve hangi alanlarda iş kurmaları gerektiğini göstererek yardım etmeye başlıyor, sonrasında da hem sermaye hem pazar bulmalarına yardımcı oluyorlar. Tasarım ortakları ve muhtemel müşterilerle tanıştırma, üst düzey yatırımcılarla buluşturma, pazara giriş ve satış stratejileri üzerinde eğitme, İsrail veya ABD’de işe alımları ayarlama, uluslararası işyeri açmalarına yardımcı olma ve devam sermayesi sağlama yaptıkları işlerden sadece bir kısmı.
TÜM DÜNYA BOYNUNDA İLMEKLE GEZİYOR
Bulunduğu coğrafyada dört bir tarafına düşman, mütecaviz İsrail’i ayakta tutan güçlerin başında istihbarat gelmektedir. MOSSAD, dünyanın en geniş casusluk ağlarına sahip oldukları bilinen ABD ve İngiliz istihbarat servisleriyle iç içe operasyon yapma kabiliyetine sahip bir örgüt. İşte böylesi bir örgüt, her nedense askerlikleri esnasında seçip yetiştirdiği personelin büyük bir kısmını belli bir süre sonra gönüllü bir şekilde özel sektöre kazandırmakta ve onları bağımsız girişimciler olmaları yönünde teşvik etmektedir. Niçin?
İnternetin gelişmesi ve dünya çapında yaygınlaşması istihbarat faaliyetlerinin de sanal alana kaymasını gerektirmişti. Bu dönüşüme en hazırlıklı ülkelerden biri İsrail’di. Son yıllarda gittikçe yoğunlaşan siber hırsızlık ve casusluk skandallarının önemli bir kısmında İsrail’i görmek şaşırtıcı değil bu yüzden. Yakın zamanda casus yazılım Pegasus etrafında yoğunlaşan haberleri takip etmek konuya yabancı olanlara bir ipucu verecektir. Daha nice örnekler mevcuttur.
İsrail’in, müttefiki ABD ve Avrupa’da dahi defalarca veri hırsızlığı ve casusluk faaliyetleri yürüttüğünü biliyoruz. İsrail ordusu ve istihbaratı elinde yetişmiş, İsrail devletinin kurulmaları için özel çaba sarf ettiği siber güvenlik şirketleri başka ülkelerin ve şirketlerin siber güvenlik bekçileri olarak hevesle istihdam ediliyorlar. Tüm dünya boynunda ilmekle geziyor dersek abartmış olmayız.
En önemli kamu sırları, özel kurum ve şirket bilgileri; İsrail gibi müttefikleri arkasından bile iş çevirebilecek tıynette bir devletin istihbarat örgütü eliyle yetiştirilmiş mensupları tarafından kontrol ediliyor veya korunuyor. Şurası açık ki; siber güvenliği İsrail’e emanet bir dünyada, dostları dâhil hiçbir ülke ve halk güvende değildir.