Yunanistan’da faaliyet gösteren Moria Mülteci Kampı, çocukların hayatını karartıyor. Sınır Tanımayan Doktorlar Saha Koordinatörü Luca Fontana, kamptaki 6-18 yaş arası çocuklarla akıl sağlığı etkinliği gerçekleştirdiklerini belirterek, “Çocukların 4’te birinin kendisine zarar verdiği ve intiharı düşündüğü yapılan çalışmalarla ortaya kondu. Mültecilerin yaşama isteğini kaybettiğini tespit ettik” dedi.
Yunanistan’ın Midilli Adası’nda bulunan Moria Mülteci Kampı ölüm saçıyor. Yeni Şafak’a konuşan Sınır Tanımayan Doktorlar Saha Koordinatörü Luca Fontana, ülkelerini terk ederek Avrupa’da yeni bir hayata başlamayı düşleyen mültecilerin Moria’da sıkışıp kaldığını ifade etti. Mültecilerin, kampta intihara sürüklendiğini söyleyen Fontana, Sınır Tanımayan Doktorlar ekibinin 6-18 yaş arası çocuklarla akıl sağlığı üzerine etkinlik gerçekleştirerek saha araştırmasından çıkan korkunç sonuçları da açıkladı.
Ekiplerin 6-18 yaş arası çocuklarla akıl sağlığı etkinliği gerçekleştirdiğini belirten Fontana, “Çocukların 4’te birinin kendisine zarar verdiği ve intiharı düşündüğü yapılan çalışmalarla ortaya kondu. Mültecilerin yaşama istediğini kaybettiğini tespit ettik. Bu kişiler arasında en az 78 kişi kendine zarar verdi, intihara teşebbüs etti. Gördüğüm en kötü mülteci kampı burası, acilen kapatılması gerekiyor” dedi.
Kampta yaşanan zor şartlar yüzünden ebeveynlerin çocuklarıyla ilgilenemediğini ve bu yüzden çocukların sorun yaşadığı vurgulayan Fontana, “Dul anneler için kamptaki şartlar çok zor. Bazen çocuklarına bakacak yemek bulamıyorlar. Hem rutin sağlık, hem de akıl sağlığı için oldukça zorlayıcı” ifadelerini kullandı.
İnsanların işkence ve zulümden kaçtıklarını anlatan Fontana, “3 bin kişilik kampta 7 bin 500’den fazla insan var. İnsanlar basit ihtiyaçları için sırada beklemek zorundalar, bunun için kavga ediyorlar. Mesela kahvaltı, öğle yemeği gibi şeyler için hep sırada beklemek zorundalar. 1 tuvalette 70 kişi beklerken 1 duş için 100 kişinin sıraya girdiği oluyor. Ve kış geliyor, insanlar yaz kampı adı verilen çadırlarda yaşam savaşı veriyor” diye konuştu.
Mültecileri adalardan ana karaya taşıyarak mağduriyetleri azalmaya çalıştıklarını aktaran Fortana, "Diğer kamplardaki sağlık hizmetlerine ulaşımla ilgili bilgimiz yok. Tek bildiğimiz kamptaki çocukların eğitiminin eksik olduğu. 2 binden fazla çocuk kamplarda yaşıyor ama eğitimleri yok. Gelecekleri bu yüzden çok büyük tehlikede. Psikolojileri bozuk, okulları yok. Kendi gelecekleri ailelerinin geleceği Avrupa’ya uyumları hep bundan etkilenecek. Kamplarda yeterli okul, yeterli doktor yok, yeterli servis, koruma yok. Her şey karışık ve eksik" değerlendirmesinde bulundu. Çocukların ve hassas durumdaki insanların anakaraya ve AB ülkelerine nakledilmesi çağrısında bulunan Fontana, "Kamplardaki yaşam, hijyen ve barınma şartları insan sağlığına ve insanlık onuruna uygun değil. Çocuklar başta olmak üzere kırılgan durumdaki insanlar acilen Moria’dan ve Yunan adalarından alınarak anakarada ve AB ülkelerinde güvenli barınma yerlerine götürülmeli ve kamptaki kalabalığın azaltılmalı" diye konuştu.
Moria Kampında son zamanlarda çok fazla Afgan mültecinin geldiğini söyleyen Fontana, "Kampın yüzde 35'i Afgan, yüzde 16'sı Suriye, bunun dışında Iraklılar ve Kongolular var. Son haftalarda Yunan hükümeti 300'den fazla insanı ana karaya taşıyabildi. Bu taşıma nüfusu değiştirdi. Kampta şu anda 7 bin civarı insan var. Ama daha öncesinde 9 bin kadar insan vardı" dedi. İnsanların önünü kesmeye yönelik caydırıcı ve dışlayıcı politikalara son verilmesini isteyen Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), "AB ve Yunanistan makamlarının kamptakilerin sağlık ve güvenlik hizmetlerine erişimini hızlandırmasını istiyoruz. Moria’da “Ruh sağlığı açısından bir acil durum” yaşanıyor. Bu insanları güvenli olmayan, insanlık dışı şartlar altında mahsur bırakmanın, halihazırda son derece kırılgan durumda olan insanları daha da travmatize etmekten başka bir etkisi yok" çağrısında bulundu.
Bir yıldır Moria kampında saha koordinatörlüğü görevi üstlenen Fontana, daha önce Burkina Faso, Kongo, Zimbabwe, Malawi Mozambik gibi ülkelerde bulundu. 2014-15 yıllarında kolera, ebola salgını kontrolü üzerine çalışan Fontana, Avrupa'nın göç politikasının sürdürülebilir olmadığını, bu politikanın mutlaka değişmesi gerektiğini söyledi.