Suudi Arabistan ile İran arasında diplomatik münasebetlerin yeniden kurulmasıyla 9 yıldır kanlı bir savaşın pençesinde kıvranan Yemen’de barış umudu doğdu. Taraflar arasında ilk esir takası başarıyla gerçekleştirildi. Ummanlı arabulucu heyet de müzakereler için Sana’da…
Çin’in başlattığı girişimler sonucunda Suudi Arabistan ve İran’ın yeniden barış masasına oturması, Ortadoğu’da somut neticelerini göstermeye başladı. 2014’ten bu yana Suudi Arabistan ve İran’ın desteklediği milis güçlerin savaşına sahne olan Yemen’de, ufukta ilk kez ciddi ve sürdürülebilir bir ateşkes ihtimali belirdi. Ateşkes için her iki tarafla da iyi ilişkilere sahip Umman’ın devreye girdiği bildiriliyor. Haftalardır devam ettirilen görüşmelerin sonucu olarak da, Suudi Arabistan hapishanelerinde tutulan bazı Yemenli mahkumlar salıverildi. Esir takasının önümüzdeki haftalarda da süreceği kaydedildi.
Umman kaynakları, Yemen’de silahları tamamen susturacak kapsamlı bir ateşkesin imzalanabileceğini belirterek, hem Suudi Arabistan’ın hem de İran’ın bu yönde irade gösterdiğinin altını çiziyor.
SAVAŞIN SEYRİ
Arap Baharı’nın yansımaları kapsamında Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in devrilmesinin ardından, ülke kanlı bir iç savaşa sürüklenmişti. İran tarafından desteklenen Hûsî milislerin 2014’te başkent Sana’da yönetimi ele geçirmesiyle birlikte, Yemen’in kuzey bölgeleri Hûsîlerini, güneyi ise Suudi Arabistan ve müttefiklerince desteklenen Abdurabbi Mansur Hadi hükümetinin kontrolüne geçti.
ACI BİLANÇO
Suudi Arabistan’ın Yemen’deki Hûsî hakimiyetini kırabilmek için başlattığı “Kararlılık Fırtınası Operasyonu”, problemi çözmek şöyle dursun, ciddi bir insanî krize yol açtı. Yemen’in kuzeyinin abluka altına alınması açlık ve salgın hastalıkları tetiklerken, hedefini şaşıran çok sayıda hava saldırısında binlerce sivil hayatını kaybetti.
Yaklaşık 10 yıllık acı dolu bir sürecin ardından, ateşkes haberleriyle İslâm dünyasında gözler ve kulaklar yeniden Yemen’e çevrilmiş durumda. Ramazan Bayramı’nda Yemen’den müjdeli bir haberin gelmesi ise herkesin ortak dileğini oluşturuyor.
İtidalden militanlığa…
Abdülmelik el-Hûsî’nin liderliğinde İran’ın Yemen’deki uzantısını oluşturan Hûsîler, 1980’lere kadar ülkedeki ılımlı Şiî akımı Zeydîlik’e mensuptu. Şia’nın ana akımının aksine Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in hilafetini kabul eden Zeydîler, asırlar boyunca Ehl-i Sünnet’le hiçbir gerilim yaşamamıştı. İran’ın Zeydîleri On İki İmam Şiası çerçevesinde endoktrine etmesine kadar, Yemen’de Şiîlerle Sünnilerin camileri ortaktı. Yemen’de devam eden savaş, sıradan halkın kitleler halinde Hûsîlerin safına kayması sonucunu da doğurdu.