Batılı ülkelerin, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’ya yönelik uyguladığı sert yaptırımlar etkisini göstermeye başlarken, Rus yetkililer yeni bir ekonomik krize giren ülke ekonomisini toparlayabilmek için radikal önlemler alıyor.
Rusya Merkez Bankası, rubledeki değer kaybını frenleyebilmek için politika faiz oranını yüzde 9,5'ten 20'ye yükseltirken, uluslararası ticaretle uğraşan şirketlere de döviz gelirlerinin yüzde 80’ini yetkili bankalarda satma zorunluluğu getirilmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "ekonomik savaş" olarak tanımladığı yaptırımlara karşılık olarak, Rus şirketlerine, "dost olmayan" ülkelerdeki şirketlere borçlarını ruble cinsinden ödemelerine izin verilmesine yönelik kararnameye imza attı.
Rusya Merkez Bankası'nın, uluslararası rezervlerinin yaklaşık yarısına erişiminin G7 ülkeleri tarafından dondurulması nedeniyle ekonomik krize müdahale alanı da kısıtlanmış durumda.
Rusya Federal İstatistik Kurumu'nun (Rosstat) 9 Mart’ta açıkladığı verilere göre, Batılı ülkelerin yaptırımları nedeniyle ülkedeki ürünlerin fiyatlarında, 26 Şubat-4 Mart'ı kapsayan haftada önemli artışlar yaşandı.
Rus hükümeti, son olarak 10 Mart’ta aldığı kararla, yıl sonuna kadar teknoloji, telekomünikasyon, tıp, otomobil, tarım ve elektrik ekipmanlarının ihracatını yasaklamıştı.
Rusya Merkez Bankası tahminlerine göre, ülkede enflasyon oranının bu yıl yüzde 20’ye çıkması, ekonominin yüzde 8 küçülmesi beklenirken, gelecek yıl enflasyonun yüzde 8’e gerilmesi, ekonominin ise yüzde 1 büyümesi öngörülüyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri savaş nedeniyle Rusya’ya havasını kapatarak başladığı yaptırımlara, ülkeyi küresel bankacılık mesajlaşma sistemi SWIFT’ten çıkarma ve Rusya Merkez Bankası’nın rezervlerini dondurarak devam etti.
Almanya, Rus gazını Avrupa’ya taşıyacak Kuzey Akım 2’nin lisanslandırma sürecini askıya alırken, AB birçok Rus milyarderi de yaptırım listesine ekledi.
Rusya’ya ilk ciddi ekonomik yaptırım açıklayan İngiltere, 2022 sonuna kadar Rus petrol ve ürünleri ithalatını aşamalı olarak sonlandırma kararı aldı.
Amerika Birleşik Devletleri ise günlük yaklaşık 700 bin varil petrol ve ürünleri ithal ettiği Rusya’ya bu alanda ambargo uyguladı.
AB ülkeleri Rus gazı ve petrolüne yüksek bağımlılıklarından dolayı yaptırım kararı alamamış olsa da enerjiden moda ve teknolojiye birçok şirket Rusya’daki operasyonlarını durdurma kararı aldı.
AB’nin Rusya’ya doğal gaz ve petrolde yaptırım uygulama ihtimali nedeniyle Avrupa’daki doğal gaz gösterge fiyatı Dutch TTF, 23 Şubat’taki seviyesine göre yüzde 292 artış göstererek tarihi seviyeye yükseldi, petrol fiyatları ise 2008’den beri en yüksek seviyesini gördü.
JPMorgan ekonomisti Jahangir Aziz tarafından hazırlanan analize göre, Rusya'nın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) Batılı ülkeler tarafından açıklanan ağır yaptırımların etkisiyle ikinci çeyrekte yüzde 20 gerilemesi bekleniyor.
Rus ekonomisinin 2022'de ise yüzde 3,5 daralacağı ve ocakta yüzde 8,73 olan enflasyonun bu yıl sonunda en az yüzde 10'a çıkacağı öngörülüyor.
Uzmanlara göre, yaptırımların etkisi Rusya’yı derinden etkilerken, Avrupa ve ABD’deki maliyetlerde de sert yükselişlere yol açacak.
Rusya Ekonomi Okulu Profesörü Oleg Şibanov yaptığı açıklamada, yaptırımların geleceğine ilişkin net bir durumun henüz oluşmadığına işaret ederek, Rus ekonomisine yönelik büyüme tahmini yapmak için henüz erken olduğunu söyledi.
Tüketimde bir düşüş yaşanmasının yüksek olasılık olduğunu belirten Şibanov, “Bazı daha az önemli yaptırımların kaldırıldığı temel senaryoda, ekonomik aktivitenin yaklaşık yüzde 10 azalması ve enflasyonun yüzde 10'un üzerinde olması beklenebilir. Asıl mesele, tüketimin muhtemelen biraz düşmesi ve teknolojilere erişim eksikliği nedeniyle yatırımların sekteye uğraması.” dedi.
Şibanov, Rus rublesinin dolar karşısında değer kaybetmesinin ise olumsuz bir etki yaratığını vurgulayarak, “Genellikle döviz kurundaki bu düşüş, daha yüksek ihracat ve daha düşük ithalata yol açacaktır. Mevcut koşullarda, Rusya'nın ihracatının, emtia fiyatlarının yükselmesiyle bile biraz düşmesi beklenirken, ithalatın çok düşmesi ve iç tüketimin düşmesi beklenebilir. Dolayısıyla, dış ticaretten ekonomik büyüme için genel olumlu etki gerçekleşmeyebilir.” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın temerrüde düşme ihtimaline dair değerlendirmelerde bulunan Şibanov, “Teknik açıdan bakarsak, yerleşik olmayanlar kupon ödemelerini zamanında alamayabilecekleri için devlet tahvilleri için temerrüde düşebilirler. Bunun nasıl işleyeceği, uluslararası rezervlere erişime bağlı olabilir. Bazı uluslararası rezervler kullanılabilirse, temerrüt olmayabilir, aksi takdirde uluslararası ödemeler açısından sermaye kontrol kısıtlamaları bir engelleyici olabilir.” dedi.
Oxford Economics Başekonomisti Adam Slater, savaşın en büyük ekonomik etkilerinin doğal olarak Rusya ve Ukrayna üzerinde olacağını, bu iki ülke dışında ise Avrupa ekonomilerinin derinden etkileneceğini anlattı.
Rusya ve Ukrayna’nın emtia piyasası için önemli tedarikçiler olduğunu kaydeden Slater, "Bu iki ülke özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya hatırı sayılır miktarda tahıl ihraç ediyor. Rusya özelinde ise sadece petrol veya doğal gaz değil, paladyum, nikel ve bazı mineral tedariki kritik." dedi.
Slater, Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar sonucu ülkenin gelirlerinin ağırlıklı olarak ihracata bağımlı hale geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Rusya'nın ihracat gelirleri resmi yaptırımlar ve şirketlerin gönüllü olarak uyguladığı yaptırımlar nedeniyle düşüyor. Bu durum da Rusya’yı potansiyel olarak döviz artırma açısından oldukça önemli sorunlarla karşı karşıya getiriyor. Bu gelişmelerin etkisiyle temel senaryoda Rusya’nın GSYH'sinin bu yıl yüzde 0,9 küçülmesini, enflasyonun ise yüzde 16,9 artmasını bekliyoruz. Negatif senaryoda ise küçülmenin yüzde 3,1 seviyesinde olacağını, enflasyonun yüzde 9,1 artacağını öngörüyoruz."
Artan doğal gaz ve petrol fiyatlarının etkisiyle savaşın Avrupa ekonomilerinde büyük bir olumsuz etkisinin olacağını ve Avrupa’da ekonomik büyümenin yavaşlayacağını dile getiren Slater, "Özellikle artan doğal gaz fiyatları Avrupa için belirleyici olacak." dedi.