WSJ gazetesi yayımladığı haberinde, ABD'nin 7 Ekim saldırılarının ardından İsrail'e net bir şekilde desteğini ilettiği, İsrail'in ise Hamas'ı "varoluşsal bir tehdit" olarak gördüğü belirtildi.
İsrail'i destekleyen ABD'nin İran, Rusya ve Çin'e karşı "müttefiklerini" bir arada tutmayı amaçladığı kaydedilen haberde, ABD Başkanı Joe Biden'ın "kendi partisinden yükselen eleştirel seslerin" ardından politika değiştirdiğine dikkat çekildi.
Bu kapsamda Biden yönetiminin, İsrail'i "sivil zayiatı en aza indirmeye ve Hamas liderlerini hedef alan daha fazla stratejik saldırı düzenlemeye zorladığı" kaydedildi.
Uzun vadede Biden'ın "iki devletli" çözümü savunduğu, İsrail'in ise "Hamas'ın yok edilmesi uğraşında" olduğu vurgulandı.
Çatışma devam ederken, Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kendi ülkelerinde artan siyasi baskılarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi.
Haberde, başlangıçta İsrail'e verdiği destekten dolayı övgü alan Biden'ın, Gazze'de artan ölü sayısından endişe duyan ve yönetimi ateşkes çağrısında bulunmaya çağıran kendi partisinin üyelerinden, özellikle de genç seçmenlerden, Müslümanlardan ve Arap kökenli Amerikalılardan eleştiri aldığı belirtildi.
Ayrıca haberde, İsrail'in destekçisi olan ve askeri yardımları destekleyen Kongre üyelerinin bile Hamas'a karşı yürütülen askeri harekatta daha fazla itidal görmek istediklerini söyledikleri aktarıldı.
Geçen hafta Biden, kendini "haham" olarak tanıtan Jessica Rosenberg adlı kadının ateşkes çağrısına, "Sanırım ara vermeye ihtiyacımız var" demişti. "Ara vermenin" ne anlama geldiği sorusuna ise Hamas tarafından tutulan esirleri kastederek, "Ara verme, tutsakların dışarı çıkması için zaman verilmesi anlamına gelir" yanıtını vermişti.