Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insanlık dışı tutumuna ilişkin Uluslararası 22 sivil toplum kuruluşu (STK) Birleşmiş Milletler (BM) açık mektup gönderdi. Gönderilen mektupta, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 1 ile 1,8 milyon Uygur Türk'ünün "keyfi olarak kamplarda tutulduğu" bilgisi yer alırken, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Çin hükümetinin çoğunluk olan Uygurları ve diğer Müslüman Türk halklarını hedef alan politikalar yürüttüğü aktarıldı.
Uluslararası 22 sivil toplum kuruluşu (STK), Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "soykırım" ve "insanlığa" karşı suçlar işlendiğini belirterek, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nden "soruşturma komisyonu" kurulmasını istedi.
22 Uluslararası STK'dan açık mektup
Aralarında, The Uyghur Human Rights Project, European Centre for the Responsibility to Protect, Genocide Alert, Genocide Watch, Holocaust Memorial Day Trust, Institute for the Study of Genocide, Coalition for Genocide Response, Remembering Srebrenica ve World Without Genocide gibi insan hakları ihlalleri ve soykırım önleme konusunda çalışmalar yürüten 22 STK tüm ülkelere ve BM'ye açık mektup gönderdi.
"Bir milyonu aşkın Uygur Türk'ü keyfi olarak kamplarda tutuluyor"
Mektupta, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 1 ile 1,8 milyon Uygur Türk'ünün
"keyfi olarak kamplarda tutulduğu"
bilgisi yer alırken, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde
Çin hükümetinin çoğunluk olan Uygurları ve diğer Müslüman Türk halklarını hedef alan politikalar yürüttüğü aktarıldı.
Çin'in bölgede
işlediği ve
yaptığı belirtilen mektupta şu ifadelere yer verildi:
"İnsani ve diğer barışçıl yollarla koruma sorumluluğu uluslararası toplumdadır"
"Bu suçlara karşı müdahale ve Uygurları ve diğer Türk halklarını diplomatik, insani ve diğer barışçıl yollarla koruma sorumluluğu uluslararası toplumdadır.
Çin hükümeti, dini ve siyasi aşırılıkları sınırlama kisvesi altında, Uygurları ve diğer Türk halklarını dini ve etnik kimlikleri temelinde bastırmak için yaygın ve sistematik politikaları yoğunlaştırdı.
"
Siviller ortadan 'kayboluyor'
Mektupta, kamplarda Uygurlara ve diğer etnik gruplara karşı "
siyasi telkin programları"
"Uygurların zorla çalıştırıldığı", "orantısız hapis cezaları verildiği", "doğum önleme kampanyaları düzenlendiği", "kültürel alanların yok edildiği ve "sivillerin ortadan kaybolduğu"
bilgilerine yer verildi.
Son zamanlarda, bazı raporlarda, "istemsiz kürtaj (düşük) ve
da dahil olmak üzere Uygurlar arasındaki doğum oranlarını düşürmeyi amaçlayan Çin hükümetinin politikalarının belgelendiği belirtilen mektupta,
"Bu tedbirler, soykırımı oluşturan eylemlerin eşiğini karşılamaktadır."
ifadesi kullanıldı.
Mektupta, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre, bir etnik veya dini grup arasında
"doğumları önlemeye yönelik tedbirlerin uygulanmasının"
yasaklandığına işaret edildi.
BM İnsan Hakları Konseyi'ne Çin'in uygulamalarına yönelik bir "soruşturma komisyonu" kurulması çağrısında bulunulan mektupta, ülkelerden ayrıca, Çin'deki "Uygurlara" ve "çoğunluğu Müslüman olan diğer Türk halklarına" yönelik uygulamaların bağımsız olarak araştırılması istendi.
Mektubun zamanlaması dikkat çekti
Mektubun, dün Cenevre'de başlayan BM İnsan Hakları Konseyi'nin 45.'inci oturumu devam ederken yayımlanması dikkat çekti.
Konseyin açılışında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Ofisinin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki durum ve Çin'in politikalarının insan hakları üzerindeki etkisi hakkında Çin hükümeti ile iletişim kurmaya devam ettiği bilgisini paylaşmıştı.
Bachelet ayrıca koşullar elverişli olduğunda bölgeye olası bir ziyaretin şartlarını Çinli yetkililerle görüşmeye devam ettiğini belirtmişti.
#Çin
#soykırım
#STK
#Uygur Türkleri