Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump’ın merakla beklenen görüşmesine sürpriz itiraf ve özeleştiriler damga vurdu. ABD Başkanı Trump, Türkiye’nin S-400 krizinde haklı olduğuna vurgu yaparken, “Erdoğan, Obama yönetiminden Patriot almak istedi fakat verilmedi. Obama döneminde Türkiye’ye adil davranılmadı” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile biraraya geldi. Zirvenin yapıldığı INTEX Osaka Fuar Merkezi’ndeki görüşme 35 dakika sürdü.
Görüşmenin başında kısa bir açıklama yapan Erdoğan, “Şu anda 75 milyar dolarlık bir ekonomi ticaret hacmi noktasındaki zirveye doğru ilerleme hamlemiz var. Savunma sanayisine yönelik attığımız adımlar, atacağımız adımlar var ama her şeyden öte bir stratejik ortaklığımız var. Bu stratejik ortaklığımız tabii birçok alanda dayanışmamızı adeta teşvik ediyor. Bundan sonraki süreçte de bu dayanışmamızın aynı şekilde devam edeceğine olan inancım tamdır” dedi.
ADİL DAVRANILMADI
Trump ise ABD’den Patriot savunma sistemleri alımı konusunda, Obama döneminde Türkiye’ye adil davranılmadığını belirtti. Bir gazetecinin Türkiye’nin S-400 savunma sistemini alması halinde ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulayıp uygulamayacağını sorması üzerine Trump, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama yönetiminden Patriot almak istedi fakat izin verilmedi. Obama döneminde Türkiye’ye adil davranılmadı” diye konuştu. Trump, S-400 konusunda, “Karışık bir konu. Farklı çözümler arıyoruz. (Türkiye’ye karşı) Adil olmak zorundasınız” ifadesini kullandı.
İLİŞKİLERİMİZ İLERLİYOR
Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatan Trump, “Türkiye ABD’nin dostu ve beraber harika işler yaptık ve büyük ticaret ortağımız. Bunu daha da büyüteceğiz. İkili ticaret hacmi 75 milyar dolar çok az. 100 milyar doların çok üzerinde olması gerekir” şeklinde konuştu. Trump, Türkiye ile ABD ilişkilerinin gittikçe ilerlediğini belirterek, “Ticaretimizi dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin çok iyi üretimi ve ürünleri var. İlişkilerimiz askeri alanda da gelişiyor. Bizden çok miktarda askeri alım yapılmasını bekliyoruz“ dedi. Türkiye’yi ziyaret edeceğine işaret eden Trump, bu ziyaret için net bir tarih belirtmedi.
STRATEJİK ORTAKLIK VURGUSU
Görüşmeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın, Türkiye’nin ulusal güvenliğinin gereklerini yerine getirme kararlılığının altını çizerek, stratejik ortaklığa zarar verebilecek çabalarla ilgili endişelerini paylaştığı belirtildi. Hava savunma sistemi alımı konusunda ise konunun ikili ilişkilere zarar vermeyecek bir şekilde çözülmesinin arzu edildiği vurgulandı.
Görüşmede ayrıca ikili ilişkiler ve Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere, bölgesel meselelerin ele alındığı, 75 milyar dolarlık ticaret hedefinin yeniden teyit edilerek atılacak adımların değerlendirildiği bildirildi.
SURİYE VE ORTAK HEDEFLER KONUŞULDU
Beyaz Saray açıklamasında ise iki liderin, karşılıklı ticareti geliştirmek ve Suriye’de ortak hedeflere ulaşmak gibi bir dizi konuyu ele aldığı belirtilerek, “Görüşmede Başkan Trump, Türkiye’nin, Rusya’dan alacağı S-400 hava savunma sistemiyle ilgili endişelerini dile getirdi ve Türkiye’yi, NATO İttifakını güçlendirecek savunma iş birliği konusunda ABD ile birlikte çalışmaya teşvik etti” ifadelerine yer verildi.
- Erdoğan çetin biri ve iyi anlaşıyorum
- Trump, düzenlediği basın toplantısında da S-400'ler konusunda selefi Obama'yı hedef gösterdi. Trump, "Obama yönetimi Patriot'ları Türkiye'ye satmadı. Sonrasında Rusya'ya gittiler, S-400 için. Çok para verip, aldılar. İdlib'de sivillerin ölmesini istemeyiz. Türkiye parasını ödediği F-35'lerin teslimini istiyor. Karmaşık bir durum, üzerinde çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rahip Brunson'ı geri verdi. Kimse geri alamamıştı. Başkan Obama geri alabildi mi? Hayır, sonsuza dek hapiste kalabilirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan benim bakış açımla çok çetin biri. Bu gerilimde Erdoğan'ın suçu yok. Ben iyi anlaşıyorum ve ona adaletsiz davranıldığını düşünüyorum" dedi.
Egemenlik hakkımıza müdahale edilemez
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, düzenlediği basın toplantısıyla G-20 Liderler Zirvesini değerlendirdi:
Terör, tüm insanlığın, insani değerlerin düşmanıdır. Bunun için tüm devletlerin teröre 'terör' deme erdemini artık göstermesi gerekiyor. Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminde 251 kişiyi vahşice katleden FETÖ tarzı yapılar kimi Batılı devletlerde himaye görüyor. Demokrasiye kasteden darbecilerin 'siyasi sığınmacı' kılıfı altında korunması ve kollanmasının faturası tüm insanlık için ağır olacaktır.
MURSİ VE KAŞIKÇI
Biz bu hassas tavrı, geçen yıl vahşi bir cinayete kurban giden merhum gazeteci Cemal Kaşıkçı hadisesinde de gösterdik. BM ile iş birliği içerisinde çalışarak Cemal Kaşıkçı cinayetinin üzerinin örtülmesine müsaade etmedik. Aynı şekilde Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin şehadeti de tüm yönleriyle araştırılmalıdır. Ne Kaşıkçı cinayetinin ne de Cumhurbaşkanı Mursi'nin şaibelerle dolu vefatının gündemden düşürülmesine izin verilmemelidir.
TRUMP 'YAPTIRIM YOK' DEDİ
S-400'lerle ilgili konuda bizim bütün anlaşmamız, her şeyimiz bitmiştir ve şu anda artık olay teslimat sürecindedir. Ve teslimat sürecinde de olan böyle bir sözleşmeyi inkar etmemiz Türkiye gibi bir devlete yakışmaz. Bu iş bitti. Yaptırımlar konusunda Sayın Trump yaptığı açıklamada, bu konuya açıklık getirdi. Böyle bir şeyin olmayacağını da kendisinden özellikle dinlemiş olduk. Şu an ortada böyle bir görüntü yok. Ben iki stratejik ortak arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını düşünüyorum.
ABD İLE STRATEJİK ORTAĞIZ
Bizim örneğin S-400 olayı bir taraftan yürürken biz Amerika'dan Lockheed Martin'den 100 adet Boeing uçağını alıyoruz. Biz Amerika ile stratejik ortağız. Stratejik ortak olarak da bizim atacağımız bu adımlarda Türkiye'nin egemenlik haklarına birilerinin müdahale etme gibi bir yetkisi de yoktur, bunu da herkesin bilmesi lazım. F-35 için şu ana kadar ABD'ye 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Burada biz pazar değiliz, ortak üreticiyiz. Bize teslimatı yapılan 4 tane F-35 uçağı var alacağımız toplamda 116 uçak. Ama böyle altta birilerinin yaptığı açıklamalar Sayın Başkanın yaklaşımlarıyla hiç örtüşmüyor. Bunların da bizim ikili ilişkilerimizi ben bozmayacağına inanıyorum.
BİR DAHA OLMAMALI
Sayın Putin'le yaptığımız görüşmede İdlib'in gündeme gelmemesi mümkün değildir. O bölgede Türkiye Rusya ile varız. Gözlem noktaları dediğimiz 12 noktaya rejim tarafından maalesef saldırı oldu. Bu saldırılar esnasında bir askerimiz şehit oldu. Tabii gereken ondan sonra tarafımızdan yapıldı. Temenni ederiz ki bundan sonra bu tür saldırılar olmaz. Şu anda bir sükunet söz konusu. Bunları asla beklemiyoruz, bir daha olmaması gerekir. Bu gözlem kulelerinin varlığı İdlib'in korunmasıdır, bölgenin korunmasıdır.
Aksama yok
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. İki liderin görüşmesi 55 dakika sürdü.
- Görüşmenin başında kısa bir açıklama yapan Erdoğan, iki ülke arasında ciddi bir ivme yakalandığını ifade ederek, “Özellikle de iş birliğimizin S-400’ler sevkiyatıyla, mutabakata vardığımız gibi yol haritasının devamını şu anda izliyoruz. Füzenin ortak üretimi başta olmak üzere teknoloji transferini de içerecek şekilde ilerletilmesi bizim için de malum öncelik taşıyor. Şu anda öyle zannediyorum ki gözler bu işin sevkiyatıyla ilgili olan sürecin içerisinde de zaten bunda mutabakatımızda herhangi bir aksama söz konusu değil” diye konuştu. Erdoğan, vize muafiyeti konusunda ise istenilen noktada olunmadıağını vurguladı ve sürecin hızlandırılmasını istedi.
- DURUM KONTROL ALTINDA
- Putin ise iki ülke arasında karşılıklı büyük çaplı enerji projelerinin devam ettiğini söyledi. Putin, 2018’de iki ülke arasındaki ikili ticaret hacminin yüzde 15 arttığını belirterek, “Her iki taraftan da yaklaşık 10 milyar dolar ciddi miktarda karşılıklı yatırımlar söz konusudur. Buna ilaveten 900 milyon euroluk bir ortak yatırım platformu üzerinde çalışmalar devam etmektedir” diye konuştu.
- Putin zirve sonrası yaptığı basın toplantısında da ABD ile Suriye konusunda temasların iyi bir seviyede devam ettiğini belirterek, “Türk dostlarımızla da Suriye konusundaki temaslarımız ABD ile olduğundan daha da yoğun bir şekilde devam ediyor. Durum kontrol altında” dedi.
Yoğun mesai
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi'nin ikinci gününde birçok ikili görüşme gerçekleştirdi.
- Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, İngiltere Başbakanı Theresa May ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i kabul etti. Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ile bir araya gelen Erdoğan, ana konuşmacı olduğu "Eşitsizlik Sorunu, Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Bir Dünya Yaratma" temalı oturumda katılımcılara hitap etti. "İklim Değişikliği, Çevre ve Enerji” oturumuna ve çalışma yemeğine de iştirak eden Erdoğan, son olarak zirvenin kapanış oturumuna katıldı.
Serbest ve adil küresel ticaret
- Japonya’nın dönem başkanlığında Osaka’da gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesi sona erdi. İki gün süren zirvenin ardından tüm G20 üyeleri tarafından imzalanan 43 maddelik bir sonuç bildirisi yayımlandı.
- Bildiride, küresel “ekonomik büyümenin” düşük kaldığı uyarısı yapılırken, ticari ve jeopolitik gerilimlerin artmasıyla risklerin aşağı yönlü olduğu vurgulandı. ABD, Çin ve diğer ülkeler arasında artan ticaret ihtilaflarına bildiride yer verilmezken, elektronik ticaret, akıllı zeka ve nesnelerin internetinin ortaya çıkardığı acil zorluklara karşı daha fazla çalışılmaya ihtiyaç olduğu belirtildi. Ticaret ve yatırım için risklerin değerlendirilmesine devam edileceğine ve bu risklerin giderilmesi için gerekli adımların atılacağına işaret edilen bildiride, “Özgür, adil, ayrımcı olmayan, şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı bir ticaret ve yatırım ortamı oluşturmak ve pazarlarımızı açık tutmak için çabalıyoruz” ifadesine yer verildi. Suudi Arabistan, gelecek yıl G20 dönem başkanı olarak Kasım 2020'de gerçekleştirilecek G20 Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak.
Sıfır atık mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi'nde lider eşleriyle Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenen "Okyanuslar: Hayatımızın Değerli Kaynakları" adlı sempozyuma katıldı. Sempozyumun soru cevap bölümünde söz alan Emine Erdoğan, "Yerkürenin ne tür tehditlerle karşı karşıya olduğunu gördük. Fakat inanıyorum ki yeni bir gelecek senaryosu yazmak için biraz vaktimiz var. Doğru adımları atarsak, 2050'de okyanuslarda plastikler değil, balıklar yüzebilecek. Doğanın korunması söz konusu olduğunda, ülkeler arasındaki sınırların kalkması ve ortak bir vicdanla hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Omuzlarımızda dünya çocuklarına yaşanabilir bir gelecek inşa etmek gibi koca bir sorumluluk var. Ben bu sorumluluk gereği, ülkemde, Türkiye'de, Sıfır Atık Kampanyası başlattım" dedi.