2017 yılında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ın Katar'a yönelik uyguladığı ambargo ve büyüyen Körfez krizinde yeni bir döneme giriliyor. Joe Biden'ın başkan seçilmesiyle Türkiye ve Katar ile ilişkilerini düzeltme yoluna giden Suudi Arabistan'ın Katar ile çözüm anlaşması imzalamaya yakın olduğu belirtildi. WSJ, Suudi Arabistan'ın krizi çözmek için ortak bir zemin bulma konusunda daha istekli olduğunu belirterek, ablukaya alan ülkelerin ablukayı kaldırma taleplerini gevşettiklerini bildirdi. Bazı analistlere göre BAE, Katar karşıtı tutumuyla kriz çözüldüğünde izole kalabilir.
Katar ve Suudi Arabistan'ın, üç yıllık Körfez krizinde bir ön anlaşma imzalamaya yakın oldukları belirtiliyor.
Beklenen anlaşma, ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanı Jared Kushner’in Körfez krizini çözmek için Körfez bölgesine gelmesinden sonra duyuruldu.
Kushner’in turu, bu haftanın başlarında Riyad’da Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ile ve Çarşamba günü Doha’da Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile görüşmeleri içeriyordu. El Cezire, Kushner'in Katar'dan ayrıldığını öğrendi.
Wall Street Journal (WSJ) Çarşamba günü, ABD yetkililerinin görüşmelerin ana odağının Katar uçaklarının Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hava sahasından geçmesine izin verme konusundaki bir anlaşmazlığı çözmek olduğunu aktardı.
Bloomberg, yakın anlaşmanın Suudi Arabistan ile birlikte Katar'a karşı bir dörtlü abluka oluşturan BAE, Bahreyn ve Mısır'ı kapsamayacağını bildirdi.
Dört ülke Haziran 2017'de Katar ile diplomatik ve ticari bağları keserek bir dizi yaptırım uygulama kararı almıştı. Körfez devletine kara, deniz ve hava ambargosu uygulanmıştı. Ablukayı kaldırmanın bedeli olarak ise 13 maddelik bir ültimatom belirlenmişti.
WSJ, Suudi Arabistan'ın krizi çözmek için ortak bir zemin bulma konusunda daha istekli olduğunu belirterek, ablukaya alan ülkelerin ablukayı kaldırma taleplerini gevşettiklerini bildirdi.
Londra'daki King's College'da görevli Andreas Krieg, Al Jazeera'ya verdiği demeçte, Körfez'deki ideolojik uçurumun Suudi Arabistan değil, Katar ile BAE arasında olduğunu vurguladı:
"Emirlikler şu anda herhangi bir taahhütte bulunamıyor veya buna istekli değiller. Bu, BAE'yi tıpkı 2014 Körfez krizi olayından sonra olduğu gibi oldukça izole bırakabilir ve Biden yönetimine Abu Dabi'nin bölgede yıkıcı bir oyuncu olabileceğine dair yanlış sinyal gönderebilir"