Washington Post gazetesine röportaj veren Selman, Suudi Arabistan’ın kültürel ve siyasi hayatını modernize etmek için yaptığı yeni reform dalgasını “şok tedavi” şeklinde nitelendirerek ülkenin gelişiminin bir parçası olduğunu vurguladı.
Ülkesinin bütçe hedeflerine ulaşmak için “yolsuzluk soruşturması” başlığı altında gerçekleştirilen gözaltıların gerekli olduğunu söyleyen Veliaht Prens, yapılan operasyonları kemoterapi ile karşılaştırdı.
Selman, yolsuzluğu kansere benzettiğini açıklayarak, “Bu kararlı bir eylem gerektiriyor. Tüm organlarında kanserli bir vücut var, yolsuzluk kanseri. Bu yüzden onu derinden sarsmak için kemoterapiyi kullanmalısın” dedi. 4 Kasım günü başlayan operasyonda 100 milyar dolara yakın kaynak hazineye aktarılmıştı.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile ayrı ayrı telefonda görüştü. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, Trump’ın her iki görüşmede de “İran’ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerine” dikkat çektiği belirtildi. Trump’la görüşme sonrası, Riyad’dan, Veliaht Prens Selman’ın 19-22 Mart tarihleri arasında ABD’yi ziyaret edeceği duyuruldu. Suudi Prensin, Washington’da Beyaz Saray ve üst düzey yetkililerle toplantı yapacağı açıklandı. Selman ayrıca, New York ve Boston’u ziyaret edeceği belirtildi. Geçtiğimiz günlerde, aralarında genelkurmay başkanının da olduğu ordunun üst komuta kademesinde tasfiye operasyonu düzenleyen Selman’ın, kısa süre içinde ABD’ye ziyaret gerçekleştirecek olması dikkat çekti.
Lübnan Başbakanı Saad Hariri, önceki gün aldığı davet üzerine dün Riyad’a uçtu. Ziyaretine hızlı başlayan Hariri, ilk olarak Suudi Arabistan Kralı Selman ile bir araya geldi. Riyad’daki Yemame Sarayı’nda bir araya gelen ikili, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra Lübnan’la ilgili son gelişmeleri görüştü. Hariri, görüşme sonunda yaptığı basın toplantısında Riyad'ın Lübnan’ın kendi kendisinin efendisi ve tam bağımsız olmasını istediğini söyledi.