Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta resmen öldürüldüğünü kabul etti. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın üst düzey danışmanlarından istihbarat yetkilisi General Ahmed el Assiri de görevden alınanlardan biriydi.
Suudi Arabistan, İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldüğünü resmen kabul etti.
Suudi Arabistan'da yayımlanan kraliyet kararnamesiyle, Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alındı. Suudi Arabistan'ın hazırladığı raporda, Veliaht Prens Selman'ın Kaşıkçı cinayetinin sorumluluğu Assiri’ye yıkmaya hazırladığı ortaya çıkmıştı.
New York Times yazmıştı
Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, Suudi Arabistan’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın üst düzey danışmanlarından istihbarat yetkilisi General Ahmed el Assiri’yi sorumlu tutmaya hazırlandığını yazmıştı.
Gazete, Suudi Arabistan’ın planlarından haberdar olduğunu belirttiği 3 kaynağına dayandırdığı haberinde, Suud yönetiminin Prens Selman’a yakın isimlerden General Assiri’yi Kaşıkçı’nın ölümünden sorumlu tutmaya hazırlandığını öne sürmüştü.
NYT’ye göre kaynaklar, "Suudi yöneticilerin, General Assiri’nin Muhammed bin Selman’dan Kaşıkçı’yı yakalaması için sözlü yetki aldığını ancak Assiri’nin bu yetkiyi ya yanlış anlayarak ya da yetkilerini aşarak gazeteciyi öldürdüğünü söyleyeceklerini" aktarmıştı.
“Beyaz Saray bilgilendirildi”
Kaynaklar, Beyaz Saray yetkilileri ile de görüşüldüğü ve Assiri’nin isminin verildiğini belirtilmişti.
Daha önce Yemen’deki Suudi Arabistan öncülüğündeki askeri müdahalenin sözcülüğünü yapan General Assiri, Prens Muhammed’e en yakın isimlerden biri olarak görülüyordu.
“Kushner, Trump’tan Prens Muhammed’i desteklemesini istedi”
Haberde, Beyaz Saray’a yakın bir kaynağın, ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’ın da kayınpederinden Muhammed bin Selman’ı desteklemesini istediği belirtilmişti.
Kaynaklara göre, Kushner, Kaşıkçı’nın ortadan kaybolması ve muhtemelen öldürülmüş olmasına yönelik baskıların, Suudi Arabistan’ın diğer hataları gibi zamanla unutulacağını savunuyordu.