Uzun dönemdir Suriye'de Esed rejimiyle birlikte hareket eden Rusya ve İran arasında çekişmeler yaşanmaya başladı. Başkent Şam'da İran kontrolündeki kritik noktalar Rus güvenlik güçlerinin eline geçerken, yaşananların Suriye istihbaratında ve ordusunda bölünmeye yol açabileceği değerlendiriliyor.
Suriye'nin başkenti Şam'da kritik noktalarda kontrol el değiştirdi. Rus güvenlik güçleri daha önce İran destekli Şii milisler ve Beşşar Esed'e bağlı Cumhuriyet Muhafızları tarafından korunan Şam Valiliği, Baas Partisi Genel Merkezi, Suriye Borsası ve Merkez Bankası'nın bulunduğu Seba Bahrat bölgesinde devriye görevine başladı. Başbakanlık ve bakanlık binalarının bulunduğu Kefer Suse bölgesinde de güvenlik Rus askerleri tarafından sağlanmaya başladı.
Öte yandan Rus güvenlik birimlerinin, Suriyeli siyasi mahkumların kaldığı en büyük iki cezaevi olan Adra ve Sidnaya hapishanelerine de yerleştiği bildiriliyor.
Suriyeli muhaliflerden Yusuf Hamed, Rusya’nın son 20 günde Şam merkez ve sınır hatlarında etkinliğini olağanüstü artırdığını söyledi. Yeni Şafak’a son gelişmeleri değerlendiren Hamed, Kusayr, Zebadani, Kuneytra, Sid Zeynep ve Deraya gibi bölgelerden İran destekli milislerin çekilmesi konusunda Rusya’nın baskı yaptığını belirtti. Hamed, özellikle sınıra sıfır noktalarda İran etkisinin yok edilmeye çalışıldığını ve bu bölgelerde Rusya gözetiminde ordu birliklerinin mevzilendirilmeye başlandığını ifade etti.
Uzun yıllar Suriye istihbaratında üst düzey görev yapan ve 2013 yılında muhalif saflara katılan eski El Muhaberat şefi Ebu Ahmed ise, İran-Rusya çekişmesinin El Muhaberat ve Suriye ordusunda bölünmeye neden olabileceğini ifade etti. İstihbaratta İran etkisinin yoğun olduğunu belirten Ebu Ahmed, halen El Muhaberat’ın başında bulunan Ali Memlük ve Esed’in generallerinden Suheyl Hasan’ın bu süreçte belirleyici iki isim olacağını vurguladı. Rusya’nın Türkiye ekseninde kalmaya çalıştığını belirten Ebu Ahmed, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Esed’in çevresindeki şahinlerin farklı hedefleri olduğunu ve Rusya’ya rağmen Astana sürecinin zıddına bir takım faaliyetler yürüttüğünü kaydetti.
Ebu Ahmed, İdlip-Zardana’da yaşanan ve 20 sivilin katledildiği son saldırının da Rusya’ya rağmen düzenlendiğini söyledi. Zardana bombardımanının, Esed’in şahinleri ile Kasım Süleymani çizgisinin açıkça "Biz bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz" mesajı olarak okunması gerektiğini belirten Eski El Muhaberat Şefi, Astana sonrası etkinliği yüzde 80 oranında yok edilen Kasım Süleymani cephesinden sürece yönelik farklı provokasyon girişimlerinin devam edeceğini anlattı.
Aralarında 11. Tümen Komutanı General Ali Muhammed El Hüseyin’in de bulunduğu 4 üst düzey askerin geçtiğimiz 20 günlük dilimde şüpheli ölümlerine dikkat çeken Suriyeli muhalif Hamed, sahada tırmanan İran-Rus geriliminin orduya da olumsuz yansıyacağını söyledi. Hamad, Hizbullah’ın Füze Fırlatma sistemlerinden sorumlu ismi ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yardımcılarından Cemil Hadraç ve İran’ın Suriye’de askeri danışman sıfatı ile görev yapan generallerinden Halil Necat’ın da aynı süreçte şüpheli bir biçimde öldüğünü belirtti.