İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) yazılı tişörtlerle Fransa'nın başkenti Paris'te oynanan Fransa-İsrail maçına gelen İsrailliler, ırkçı sloganlar eşliğinde Fransız taraftarlara saldırınca arbede çıktı. Olaylar Macron’un gözü önünde meydana gelirken, UEFA, Amsterdam’da olduğu gibi burada da İsrail ile ilgili hiçbir yaptırım kararı almadı.
UEFA Uluslar Ligi A Grubu'nda Fransa Milli Takımı ile İsrail Milli Takımı arasındaki karşılaşma, Paris'teki Stade Des Princes stadı'nda oynandı. 0-0'lık beraberlikle biten maç öncesi ve sırasında İsrailli fanatik taraftarların kışkırtmaları yüzünden olaylar çıktı. Stat önünde toplanan yüzlerce kişi, İsrail'in Gazze'de bir yıldır işlediği soykırım nedeniyle maçın oynanmasını protesto ederken polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Stadyum içinde ise maça üzerinde İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) yazılı tişörtlerle gelerek ırkçı sloganlar atan İsrailli taraftarlar, Fransız taraftarlara saldırınca arbede yaşandı. Fransa muhalefeti, günlerdir maçın Paris'te oynanmaması yönünde çağrılar yapılmasına rağmen maçı oynatmakta ısrar eden Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İçişleri Bakanı Bruno Retailleau'yu olayların sorumlusu olarak ilan etti.
PARİS'TEN GAZZE'YE DİRENİŞ
Gazze'deki soykırım nedeniyle İsrailli futbolcuların ülkeye gelmesine karşı çıkan Filistin destekçileri Fransız makamlarının ısrarı karşısında maçı boykot etme çağrısı yaptı. Çağrıların ardından yaklaşık 50 kapasiteli stadyuma yalnızca 13 bin taraftar gitti. Maç öncesi Paris'teki Halk Cephesi Meydanı'nda yapılan gösteride ise eylemciler Filistin bayraklarıyla, "Soykırımı durdurun", "Soykırımla oynamıyoruz" ve "Gazzede ölenlerin yüzde 70i kadın ve çocuk" yazılı pankart taşıdı. "Yaşasın Filistin halkının mücadelesi", "Paristen Gazzeye direniş" ve "Özgür Filistin" sloganları atan göstericiler, İsrailin Gazzedeki saldırıları devam ederken Fransız yetkililerin, Fransa-İsrail maçının oynanmasına izin vermesine tepki gösterdi.
MACRON UYARILARA KULAK ASMADI
Fransız polisi ise yerel ligin en gerilimli maçı olan Paris Saint Germain (PSG)-Olimpic Marseille maçında görevlendirilen polis sayısından iki kat fazlasını görevlendirerek stadyuma yaklaşanları gözaltına aldı. PSG taraftarları, aynı stadyumda 7 Kasım'da oynanan PSG-Atletico Madrid maçında tribünlerde Filistin'e destek içeren dev bir pankart açmıştı. İsrail karşıtı sloganların da atıldığı maç sonrası Fransa Dışişleri Bakanı Bruno Retailleu, PSG'ye yaptırım uygulanacağını bildirmişti. O gün "Fransa-İsrail maçı kesinlikle oynanacak" diyerek, ortamı daha çok geren Retailleu, olayların baş sorumlusu olarak görülüyor. Perşembe gecesi yaşanan olayların sonrasında bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise protestocuları "Sosyal medyadan yapılan kışkırtmalara kapılmakla" suçlayarak, "Yaşananlar tarihin en utanç verici anlarını hatırlattı" ifadelerini kullandı. Macron'un tavrını eleştiren Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Koordinatörü Manuel Bompard, İsrailli taraftarların Fransız taraftarları darp ettiği anlara ait görüntüleri paylaşarak, bunun "utanç verici" olduğunu ifade etti. LFI Milletvekili Raphael Arnault ise İsrailli aşırıcı taraftarın maça kavga etmek için geldiklerini önden duyurduğunu belirtti. Arnault, statta çok sayıda linç olayı yaşandığını ifade ederek, aşırı sağcı İsrail tarafların önlemek için neler yapıldığını sordu.
UEFA SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Öte yandan, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da 7 Kasım'da oynanan Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı öncesi ve sırasında da İsrailli fanatik taraftarların olaylar çıkarmasına sessiz kalan UEFA'nın Paris'teki olaylarda da sessizliğini koruması dikkat çekiyor. Müsabakanın organizasyonundan sorumlu olan UEFA'nın hem Amsterdam'da hem de Paris'te Filistin destekçilerine ırkçı sloganlar atarak saldıran İsrailli fanatiklere yönelik herhangi bir yaptırımda bulunmaması tepkilere sebep oluyor. Buna karşılık Fransa Futbol Federasyonu (FFP), PSG-Atletico Madrid maçı sonrası hükümetten İsrail-Fransa maçının başka bir yerde oynatılmasını istemiş ancak bu isteği kabul görmemişti. UEFA'nın FFP tarafından maçın oynanmaması gerektiğine ilişkin gelen açıklamalara rağmen duruma müdahale etmeyerek maçın oynanmasında ısrar etmesinin de olayların önünü açtığına vurgu yapılıyor.