İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerinin ardından küresel petrol rezervlerinin büyük çoğunluğuna ev sahipliği yapan Orta Doğu'da çatışmaların hafifleyeceği beklentilerinin artması, petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketini kısıtladı.
Bölgede yaşanan karışıklıklar doğrultusunda artan arz endişelerinin etkisiyle 5 Nisan'da 90,53 dolarla Ekim 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini kaydeden petrol fiyatları, Mısır ile Katar ara buluculuğunda hazırlanan yeni ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşması teklifinin 26 Nisan'da Hamas'a sunulmasının ardından 83,43 dolar seviyesini gördü ve yükseliş ivmesini kaybetti.
Brent petrolün varil fiyatı, 1 Mayıs'ta yaklaşık yüzde 3 değer kaybederek günü 83,44 dolar seviyesinde tamamladı ve son 7 haftanın en düşük kapanışını kaydetti. Aynı gün Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 79,01 doları gördü.
Ayrıca, Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin 6 Mayıs'ta Katar ve Mısır'a, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığını bildirmesinin ardından küresel arz endişelerinin hafiflemesiyle fiyatlar 7 Mayıs'ta 82,96 dolara kadar geriledi. WTI ham petrolün varili de 78,35 dolar oldu.
Öte yandan, Hamas'ın kararına karşın İsrail Savaş Kabinesi'nin Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah kentinde saldırılara devam edeceğini bildirmesi fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçiyor.
Jeopolitik risk primi fiyatları etkiliyor
Washington merkezli danışmanlık firması Rapidan Energy Group'un Başkanı Bob McNally, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik çabaların petrol fiyatları üzerinde etkili olduğunu söyledi.
Petrolün varil fiyatının temel verilere göre makul seviyelerde olduğunu belirten McNally, "İsrail güvenliğini sağlamak için operasyonlarını Lübnan ve İran'a kaydırdığı zaman jeopolitik risk priminin piyasada tekrar hakim olması muhtemel gözüküyor." değerlendirmesinde bulundu.
McNally, fiyatlardaki bu düşüşün, 1 Haziran'da yapılması planlanan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ Bakanlar Toplantısı'nda alınacak kararlar üzerinde etkili olmayacağını dile getirerek, "Yakın zamanda petrol fiyatlarının düşmesi, OPEC+'nın mevcut gönüllü ham petrol arzı kesintilerine devam etme kararını değiştirmeyecektir." diye konuştu.
Suudi Arabistan ve Rusya da dahil olmak üzere OPEC+ grubundaki birçok büyük üretici ülkenin gönüllü ham petrol arzı kesintilerini haziran sonuna kadar uzatmayı kabul etmesi küresel petrol stoklarında düşüşe sebep olmuştu. Stoklar, ABD Enerji Enformasyon İdaresinin (EIA) "Mayıs 2024 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"na göre yılın ilk yarısında günlük ortalama 300 bin varil azaldı.
İlerleyen süreçte fiyat artışı öngörülmüyor
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli de ilerleyen süreçte fiyatların düşmesinin Rusya-Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu'da devam eden çatışmalara bağlı olduğunu belirterek, "İlerleyen süreçte bir fiyat artışı öngörmek kolay değil. Petrol fiyatlarının gidişatı, Rusya-Ukrayna ve Orta Doğu'daki çatışmalarda meydana gelebilecek değişikliklere bağlı. ABD'nin iki savaştan herhangi birine doğrudan katılımı, küresel petrol piyasalarında pek çok şeyi değiştirecektir." ifadesini kullandı.
Petrol fiyatlarının 80 doların üzerine çıkmasının başta Suudi Arabistan ve Rusya gibi dünyanın en büyük petrol üreticileri olmak üzere çoğu üretici ülkeyi memnun edeceğini dile getiren Barkeshli, "Eğer Brent petrolün fiyatı varil başına 80 doların altına düşerse, OPEC+ muhtemelen durumu yeniden değerlendirecek ve Temmuz'da acil bir toplantı çağrısı yapacaktır." dedi.
"Rusya, ABD kaya petrolünü OPEC+ grubunun bir numaralı düşmanı olarak görüyor. Şu anki varil başına 80 dolar civarında seyreden fiyatlar karşısında OPEC+ grubunun en muhtemel senaryosu mevcut durumu devam ettirmek olacaktır."