Orban: Müslüman nüfus istemiyoruz

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, göçmen kriziyle sorumluluğu üzerinen atmaya çalışarak, “Problem, Avrupa problemi değil. Problem, Almanya problemi. Kimse Macaristan'da kalmak istemiyor" dedi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'la Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'ndaki görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulunan Orban, “Biz Macarlar korku içerisindeyiz. Avrupa'da insanlar korku içerisinde. Avrupalı liderler, başbakanlar durumu kontrol edemiyor. Yönetmelikler ve mevzuatlar net. Macaristan gibi Schengen'in dış sınırındaki ülkeler için sınır kontrolü devletlerin zorunlu bir şekilde sorumluluğu ve görevi" dedi.

Orban, “Macaristan'dan kimse Avusturya veya Almanya'ya kayıt yaptırmadan gidemez" ifadesini kullandı. Schengen'in göçmen krizi nedeniyle tehlikede olduğunun altını çizen Orban, şöyle devam etti: “Eğer sınır kontrolü sağlayamazsak Schengen tehlikeye girer. Almanya, 'Sınırlarınızı koruyamıyorsanız, biz kendi sınırımız kontrol ederiz' der. Biz, Macarların serbest dolaşımı devam etmesini korumaya çalışıyoruz. Bu nedenle sınırı koruyoruz."

Macaristan Başbakanı Orban, Avrupa'ya ulaşan sığınmacıların büyük kısmının Müslüman olduğunu belirterek, "Bu çok önemli bir soru çünkü Avrupa'nın kökeninde Hristiyanlık mevcut. Avrupa'nın kendi Hristiyan değerlerini koruyacak durumda olamaması endişe verici değil midir?" dedi. Orban, "Her ülkenin farklı deneyimleri ve refleksi var. Bize göre ülkeler çok sayıda Müslüman göçmen kabul edebilir. Bu onların tercihidir. Biz istemiyoruz. Biz, ülkemizde çok sayıda Müslüman nüfus istemiyoruz" dedi.

Orban, AB Konseyi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Sınırımızı korumalıyız. Her şeyin temeli budur. Macaristan, göçmen durumundan mutlu değil. Avrupa'nın her geleni alacak durumu yok. Bu, Avrupa'nın sonu olur" diye konuştu.

Macar Başbakan, sığınmacıların Hristiyanlık dışında başka bir dine mensup ve farklı bir kültüre sahip olduklarının unutulmaması gerektiğine işaret ederek, ''Çoğunluğu Hristiyan değil aksine Müslüman. Bu çok önemli bir soru çünkü Avrupa'nın kökeninde Hristiyanlık mevcut. Avrupa'nın kendi Hristiyan değerlerinin koruyacak durumda olamaması endişe verici değil midir? Bunu gözden kaçırırsak Avrupai düşünce kendi kıtasında azınlık durumuna düşebilir'' dedi.

Bir gazetecinin Bodrum'da kıyıya vurmuş çocuk fotoğrafını sorması üzerine Orban, şunları söyledi: “Eğer Avrupa'da 'Herkes gelsin biz herkesi alırız' şeklinde bir hayal yaratırsak bu, ahlaki çöküş olur. Durum bu değil. Ahlaki olan net şeklide 'Gelmeyin' demek. Neden Türkiye'den Avrupa'ya gelmek zorundasınız? Türkiye güvenli bir ülke orada kalın. Gelmek riskli. Biz sizin kabulünüzü garanti edemeyiz. Biz sınırı koruyacağız. Lütfen gelmeyin. Türkiye güvenli ülke. Aileniz, çocuğunuz için kalmak daha güvenli."

Schulz da bu fotoğraf varken kural ve düzenlemeleri tartışmanın kulağa çok teknik geldiğini belirterek “Ben bu fotoğraftan rahatsız oluyorum ve merhametle doluyum, beni çok üzüyor" dedi. İtalya Başbakanı Matteo Renzi ise, Bodrum'da cesedi sahile vuran Suriyeli çocuğun fotoğrafının yürekleri burktuğunu, AB'nin göçmen krizi karşısında itibarını kaybetmemesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Fransa Başbakanı Manuel Valls, Avrupa'nın kaçak göç konusunda acilen harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy da, cesedi sahile vuran çocuk için “dramatik ve tüyler ürpertici" değerlendirmesinde bulundu ancak, "AB, tüm dünyayı kabul edecek değildir" dedi.. İngiltere'de ise Başbakan Cameron'ın liderliğindeki Muhafazakar Parti'nin milletvekilleri, Cameron'ın “yüzlerce değil, binlerce Suriyeliye" kapılarını açması için çağrıda bulundu. Öte yandan Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi ve Genel Sekreteri Ali el-Karadaği'nin imzasıyla yapılan açıklamada, Arap ve İslam ülkelerine Suriyeli sığınmacıları barındırma çağrısında bulunuldu.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'tan mülteci sorunu konusunda ilginç bir özeleştiri geldi. Tusk, "Göçmenler ve diğer konularla ilgili, net bir şekilde Türkiye ile ilişkileri yeniden canlandırmak, böylece Türkiye'nin tekrar güvenli dostu ve partneri olmak gerekiyor" dedi. Tusk, göçmen sorunu ve diğer konulara ilişkin Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tekrar canlandırılması gerektiğini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise, Bodrum'da sahile vuran cansız çocuk fotoğrafıyla ilgili, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradım. O fotoğraf tüm dünyanın gündemiydi. O kare aynı zamanda göçmenlere karşı sorumlulukları da hatırlatmalı" dedi.