İşgalci İsrail'in Han Yunus'tan çekilirken geride bıraktığı toplu mezarlardan her gün yeni dramlar gün yüzüne çıkıyor. Bulunan ceset sayısı 400'e yaklaşırken uluslararası soruşturma çağrıları yapılıyor. Toplu mezarlarda yakınlarını arayan anneler evlatlarını dişlerinden tanımaya çalışıyor.
Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail ordusunun çekildiği güneydeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi ve çevresinde bulunan toplu mezarlarla ilgili dehşet verici detaylar paylaşmaya devam ediyor. Müdürlük tarafından dün yapılan açıklamada, işgal güçlerinin Nasır Hastanesi'nde en az 20 kişiyi diri diri gömdüğüne dair güçlü delillere ulaşıldığı bildirildi. Açıklamada, uluslararası toplumdan yaşananlarla ilgili acil bir soruşturma başlatması talep edildi. Sivil savunma ekiplerinin Nasır Hastanasi'ndeki toplu mezarlarda devam eden arama çalışmalarına Gazze'deki sivil halk da yakınlarını bulma umuduyla katılıyor. İşgal güçlerinin Nasır Hastanesi'ne düzenlediği baskın sırasında 450'den fazlası doktor ve sağlık görevlisi olmak üzere 10 bin civarında sivil sığınmacı ve hastanın olduğu tahmin ediliyordu.
ANNELER EVLATLARINI ARIYOR
Hastane ve çevresindeki ara çalışmalarına katılan Filistinli anne Emel Bayok, oğlunun uzun süredir kayıp olduğunu ve toplu mezarda bulma umuduyla hastane çevresine geldiğini söyledi. El-Bayok, "Oğlumun yüzü tanınmaz haldeyse dişlerinden tanırım. Onun bazı dişleri üst üsteydi" dedi. Euronews'e konuşan bir başka anne Neval Zakazik ise iki oğlunun 24 Ocak günü Han Yunus'ta sığındıkları yerde tuvaletlerdeki yoğunluk nedeniyle ihtiyaçlarını karşılamak üzere Nasır Hastanesi'nin 200 metre yakınındaki evlerine gittiğini ve o esnada bombardımana hedef olduklarını anlattı. "Oğlum bombardımandan sonra geldi ve kardeşinin öldüğünü onu Nasır Hastanesi'nin hemen yanındaki bir ağacın altına gömdüğünü söyledi. Bize mezarın yerini göstermişti. Ancak İsrail askerleri çekildiğinde mezarın açıldığını ve cesedin ortadan kaybolduğunu gördük. Onu usulüne göre gömmek için cesedini bulmak istiyoruz" dedi. Sivil Savunma Müdürlüğü İnsan Kaynakları Sorumlusu Dr. Muhammed el-Muğayr da işgal güçlerinin çok sayıda sivili infaz ettiğini ve çıkarılan birçok cesedin üstünde işkence izlerinin hala görüldüğünü ifade etti.
SİZ DELİLLERİ TUTUN BİZ BAKARIZ
Gün yüzüne çıkan delillere ve Gazze'deki sivil halkın dehşet verici tanıklıklarına rağmen uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) aceleci davranmıyor. Dün konuya dair bir basın toplantısı gerçekleştiren BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephen Dujarric, gazetecilerin Nasır Hastanesi'nde insanların diri diri gömülmesi ve yapılan soruşturma çağrılarına ilişkin sorularına sükunetle karşılık verdi. "Soruşturma için kesin bir tarih vermenin güç olduğunu" söyleyen Dujarric, "Hastanede bulunan delillerin muhafaza edilmesi önemli" demekle yetindi.
İSRAİL DELİLLERİ KARARTABİLİR
BM'nin acil önlem almakta gecikmesini değerlendiren İnsan Hakları Gözlemevi (HRW) Müdürü Kenneth Roth, "Savaşın ortasında bile toplu mezarlarda deliller toplanabilir. Bu daha önce yapıldı" dedi. İsrail'in, insan hakları kurumlarına Gazze'ye giriş izni vermediğine dikkat çeken Roth, "İsrail bütün sorunları 'kendimiz hallederiz' diyerek halının altına süpürüyor" değerlendirmesini yaptı. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in 7 Ekim'den beri düzenlediği saldırılarda ölü sayısı 34 bin 356'ya ulaştı.