Almanya’da “Neo-Naziler” olarak bilinen aşırı sağcı AfD partisinin, iktidara gelmeleri halinde ülkedeki göçmenleri sınır dışı etmeye yönelik planlar yaptığı iddia edildi. Aşırı sağcı işadamları ve siyasilerle toplantı gerçekleştiren AfD yönetimi, plana göre Alman vatandaşı olmayan ve ülkeyi terk etmeyenleri baskılamak için yasalar çıkaracak ve bu kişileri Kuzey Afrika’ya sürecek. Söz konusu iddianın 2. Dünya Savaşı öncesi Nazilerin kurduğu baskıya benzerlik taşıması, “Almanya’yı bekleyen Nazi darbesi” olarak yorumlandı.
Aşırı sağ ve ırkçılığın tavan yaptığı Almanya’da, İkinci Dünya Savaşı öncesi Nazilerin iktidara geldiği döneme benzer gelişmeler yaşanıyor. Bağımsız medya ve araştırma kuruluşu Correctiv’in ifşa ettiği bilgililere göre, ülkede ikinci parti konumunda bulunan aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD), benzer aşırı sağcı çevreleri bir araya getirerek milyonlarca göçmeni sınırdışı etme projesi üzerine çalıştıkları gizli bir toplantı gerçekleştirdi. Anketlerde oy oranı yüzde 23’ü bulan AfD ev sahipliğinde yapılan toplantıda, partinin iktidara gelmesi durumunda hangi senaryoları hayata geçirmeyi hedeflediği konusunda önemli bir belge niteliği taşıyor. Söz konusu gelişme, Nazi Almanya’sının hukuksuz uygulamalarla yükselişe geçtiği ve devlet içinde darbe niteliği taşıyan eylemler gerçekleştirdiği döneme benzetildi.
GENİŞ TOPLANTI
Aralarında AfD lideri Alice Weidel’in özel kaleminin de olduğu ve çok sayıda AfD’li siyasetçinin yanısıra, AfD’yi destekleyen bazı iş insanlarının da katıldığı toplantıda, Avusturyalı aşırı sağcı aktivist Martin Sellner’in “Tersine Göç” başlığı altında bir sunum yaptığı, katılımcıların bu sunumdaki önerilerin nasıl uygulamaya geçirebileceğini tartıştıkları öğrenildi. Alman basınında yer alan ayrıntılara göre, Avusturya ve Fransa’da aktif olan aşırı sağcı “Kimlikçi Hareket”in (Identitarian Movement) liderlerinden Sellner, toplantıda Almanya’da yasal ve yasa dışı olarak bulunan milyonlarca yabancının sınır dışı edilmesine dair nasıl bir yol haritası izlenebileceği şeklinde bir “master plan” tanıttı.
KUZEY AFRİKA’YA SÜRECEKLER
Söz konusu plan, Almanya’da oturma hakkı ve Alman pasaportu olan veya vatandaşlık almış milyonlarca yabancının kademeli olarak sınır dışı edilmesi, ülkeden gönüllü olarak ayrılmaları ya da ayrılmaya zorlanmalarını öngörüyor. Toplantıda ele alındığı iddia edilen stratejiye göre, Alman olmayan göçmenlerin gönüllü olarak gitmemeleri halinde Kuzey Afrika’daki isimsiz bir ülkeye sınır dışı edilmesi öngörülüyor. Söz konusu plana göre, çifte vatandaşlıkları olanların ise Alman vatandaşlıkları iptal edilerek, geldikleri ülkelere dönmeleri istenecek.
YASA ÇIKARILACAK
Plana göre, göç geçmişi olan insanlar üzerinde yüksek bir uyum baskısı yaratmak için özel yasalar çıkartılacak. Bir başka deyişle göçmenlerin yaşamlarını zorlaştırıcı ve Almanya’dan gitmeye yönlendiren politikaların izleneceği iddia edildi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan AfD, iddia edilen teklifi benimseme gibi bir planı olmadığını savundu. Reuters’a açıklama yapan AfD, parti lideri Alice Weidel’in özel kalemi Roland Hartwig’in toplantıya katıldığını doğruladı; ancak gündeme getirilen tekliflerin parti politikası olmadığını söyledi. AfD son yapılan anketlerde yüzde 23 ile ikinci büyük parti konumunda.
REİCHSBÜRGER ÖRGÜTÜ
“Saf Alman ırkını” savunan “İmparatorluk Vatandaşları (Reichsbürger)”, Aralık 2022’de yapılan operasyonla, darbe teşebbüsünde bulunma gerekçesiyle yakalanmıştı. Reichsbürger’in meclis oturumu esnasında başbakan ve tüm bakanları alıkoyup televizyonda halka göstermeyi amaçladıkları öne sürülmüştü. Reichsbürger üyesi Almanların sayısı 23 bin civarında.
‘Roma selamı’ artık suç değil
İtalya'nın en yüksek mahkemesi, Avrupa’daki faşizmin sembolü olan “Roma selamının” suç olmadığına hükmetti. Mahkeme, Roma selamı vermenin, yalnızca kamu düzenini tehlikeye atması halinde suç olduğuna karar verdi. Bundan böyle mitinglerde Roma selamının verilmesi suç sayılmayacak.