Türkiye’nin göçmenlere kapıları açmasının ardından Avrupa 4 günde pes etti. Türkiye’nin sınır kapılarının açmasının ardından 3 gün sadece izlemekle yetinen Avrupa önceki gün kırmızı alarm durumuna geçti. Pazar akşamı 2 ayrı toplantı yapıldı. Toplantılardan biri Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis başkanlığındaki Dışişleri ve Savunma Hükümet Konseyi (KYSEA) toplantısı oldu. Bu toplantının ardından 5 maddelik bir karar alındı.
Toplantıda ülkenin doğusunda kara ve deniz sınırlarındaki güvenliğin silahlı kuvvetler tarafından sağlanması ve güvenliğin en üst düzeye çıkartılması kararlaştırıldı. Ayrıca bir ay süreyle, ülkeye yasadışı yollardan girenlerin sığınma talebinin geçici olarak durdurulması ve Yunan topraklarına girenlerin kendi ülkelerine geri gönderilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca Avrupa Birliği’nden sınırların korunması amacıyla ek sınır muhafızları istendi.
Dışişleri ve Savunma Hükümet Konseyi toplantısının ardından Yunan ordusu kendi içinde ayrı bir toplantı yaptı. Toplantının ardından bölgeye ek birlikler gönderileceği ve Türkiye sınır bölgesi ile Ege’deki adalarda gerçek mermilerle bir tatbikat yapılacağı duyuruldu. Dün sabah mülteci trafiğinin yoğun olduğu bu bölgeler ‘askeri alan’ ilan edildi. Yunan basını Ege’nin kuzeyinden Semadirek adasından Ege’nin güneyine Meis adasına kadar hafif ve ağır doğrudan ateşli silahlar değişik bölgelerde atış yapılacağı bilgisini verdi. Yunanistan’ın talebinin ardından ‘acil’ olarak toplantı düzenleyen Avrupa Birliği dün aldığı karar ile Atina’nın talebi üzerine Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex) Yunanistan’a sınır korumu gücü ve teknik ekipman yolluyor. AB ajansı sözcüsü Türkiye ile tüm sınırlarda alarm seviyesini de en üst düzeye çıkardı.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İdlib’deki gelişmeleri görüşmek için dışişleri bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdı. Borrell, “Aynı zamanda dış sınırlarımızdaki göç durumunu da yakından takip ediyoruz. Türkiye-AB mutabakatının yerine getirilmesi gerekiyor. Yunanistan ve Bulgaristan’a destek veriyoruz.” açıklamasını yaptı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Yunanistan-Türkiye sınırına geldi.
AB hattında ardı ardına kararlar alınırken dün sabah sınırdan acı bir haber geldi. Yunanistan askerleri Edirne’de sınırda bekleyen göçmenlere yönelik şiddetin dozunu artırdı. Meriç’i aşmak isteyenlere dün sabah saatlerinde biber gazı ve ses bombaları ile saldıran Yunan asker ve polisleri insanları durduramayınca plastik mermiler kullandı. Saat 9’da ise mültecilere gerçek mermilerle ateş açıldı. Yunan askerinin silahından çıkan kurşunlardan birisi 18 yaşındaki Ahmed Ebu Emad’ın boğazına isabet etti, Halepli olduğu öğrenilen Emad olay yerinde hayatını kaybetti.
Edirne’ye gelen binlerce düzensiz göçmen, geçiş için her türlü imkanı değerlendiriyor. İpsala’da toplanan düzensiz göçmenlerden 2 bin 500’ü, kırsal bir alanda tel çitin bir bölümünü makaslarla keserek, bazı bölümlerini ise yıkarak Yunanistan’a geçti.
Yunanistan'a geçiş yollarından biri de Antalya'nın Kaş ilçesi oldu. Göçmenler, ilçenin farklı noktalarından Kaş'ın komşusu, Yunan adası Meis'e deniz yoluyla geçmeye başladı. Bir grup göçmen, önceki gün Kaş'a bağlı Belenli Mahallesi sahilinde, halk arasında 'Üzümlü İskele' olarak bilinen koydan Meis'e geçiş yaptı.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Edirne'den Avrupa'ya geçmek isteyen düzensiz göçmenlerin durumuna ilişkin rapor hazırladı. Raporda, Yunanistan tarafına geçtiklerinde Yunan polisi tarafından alıkoyulan bazı mültecilerin çanta, telefon, cüzdan, pasaport ve paralarına el konduğu, bazı mültecilerin fiili şiddete maruz kaldığı ifade edildi. Görüşme yapılan mültecilerden Avrupa ülkelerinde akraba ve tanıdığı olanların, onların yanına ulaşmayı planladığı ancak, özellikle Afgan mültecilerin sınırı geçmeleri halinde gitmeyi planladıkları bir rotalarının bulunmadığı ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Sınırı geçtikten sonra Türkiye tarafına geri dönen bazı mültecilerle yaptığımız mülakatlara göre, Yunanistan tarafına geçtiklerinde Yunan Polisi tarafından alıkoyulan bazı mültecilerin çanta, telefon, cüzdan, pasaport ve paralarına el koymuş ve bazı mülteciler fiili şiddete maruz kaldığı ifade edilmiştir."