Milli Savunma Bakanlığınca, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin son gelişmeleri açıklamak üzere basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Bakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Tanıtım Subayı Yarbay Nadide Şebnem Aktop, burada yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından, DEAŞ/PKK/KCK/PYD-YPG terör örgütleri başta olmak üzere, Türkiye'ye ve asil Türk milletine yönelen her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmek, bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak ve güvenli bölge oluşturarak Suriyelilerin evlerine, topraklarına güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dönmelerini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla hazırlanan "Barış Pınarı Harekat Planı"nın 9 Ekim'de saat 16.00'dan itibaren uygulanmaya başlandığını hatırlattı.
Harekatın, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin terörle mücadeleye yönelik sayılı kararları ve BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde yer alan "Meşru Müdafaa Hakkı" çerçevesinde, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiğini belirten Yarbay Aktop, NATO ve BM makamları ile askeri ataşeliklere harekatla ilgili gerekli bildirimlerin yapıldığını söyledi.
Bölgede yaşayan hiçbir etnik ve dini grupla sorunları olmadığına dikkati çeken Yarbay Aktop, "Mücadelemiz, teröristlerledir. Mücadelemiz, asla, etle tırnak gibi olduğumuz, aynı coğrafyayı ve aynı ekmeği paylaştığımız Kürt kardeşlerimizle değil, PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütleriyledir. Burada bir kez daha vurgulamak istiyoruz ki DEAŞ Müslümanların, PKK/KCK/PYD/YPG de Kürtlerin temsilcisi değildir." diye konuştu.
Yarbay Aktop, harekatın, Hava Kuvvetlerinin belirlenen hedeflere taarruzlarıyla başladığını, müteakiben ateş destek vasıtalarının desteğinde Kara Kuvvetleri birliklerinin sınır hattını geçmesiyle sürdüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Kara ve Hava Kuvvetleri birlikleri arasında yakın koordinasyon ve iş birliği içinde 12 Ekim'de Rasulayn, 13 Ekim'de Tel Abyad ve meskun mahalleri 3-4 gün gibi kısa bir sürede kontrol altına alınmış, 13 Ekim'de harekatımızın güney sınırını oluşturan M4 kara yoluna el atılmıştır. Harekatın başlangıcından itibaren 765 terörist etkisiz hale getirilmiş, 111 yerleşim merkezi ile yaklaşık bin 500 kilometrekarelik alan kontrol altına alınmış, 40 mayın ve 180 el yapımı patlayıcı (EYP) tespit edilerek imha edilmiştir. Ayrıca, kilometrelerce uzunlukta şehri adete bir ağ gibi sarmalayan tüneller tespit edilerek kullanılamaz hale getirilmiştir."
"TSK envanterinde kimyasal silah bulunmamaktadır"
DEAŞ ile mücadele ettiği öne sürülen PKK/PYD/YPG'nin, Tel Abyad'daki hapishaneyi boşaltarak DEAŞ'lı teröristleri serbest bıraktığı, yine Tel Abyad'daki bir hastaneyi yakarak kullanılamaz hale getirdiğinin tespit edildiğini aktaran Yarbay Aktop, Barış Pınarı Harekatı'nda etkisiz hale getirilen hedeflerin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında olduğu gibi, İnsansız Hava Aracı (İHA), hava/uydu fotoğrafları ve bölgeden alınan istihbarat bilgileri kapsamında çok hassas bir şekilde belirlendiğini, sadece teröristlerle bunlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah ve araçların hedef alındığına değindi.
Yurt içi ve dışında sürdürdükleri tüm harekatlarda, sivil/masum insanlar ve çevre, tarihi eserler ve dini/kültürel yapılar operasyonların gecikmesi pahasına TSK için dokunulmaz olduğunu vurgulayan Yarbay Aktop, şöyle devam etti:
"Ancak, PKK/YPG ve DEAŞ'lı teröristler TSK'nin sahada gösterdiği başarıya gölge düşürmek, karalamak maksadıyla sosyal medya üzerinden dezenformasyona yönelik kasıtlı paylaşımlar yaparak ahlaksız iftiralarda bulunmaktadır. Bu iddiaların gerçek olmadığı ortak sağduyu ve titiz bir analiz neticesinde kolaylıkla anlaşılmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddialar tamamen gerçek dışıdır. Silahlı Kuvvetler tarafından uluslararası hukuk ve anlaşmalar ile yasaklanan hiçbir mühimmat veya kimyasal silah kullanılmamaktadır. TSK envanterinde kimyasal silah bulunmamaktadır. Daha önce de birçok kez ifade ettiğimiz gibi bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm operasyonlarda masum insanların zarar görmemesi için hiçbir ülkenin göstermediği hassasiyet gösterilmektedir. Özellikle belirtmek istiyoruz ki, Barış Pınarı Harekatı'nda Suriye topraklarında harekattan kaynaklanan sivil zayiat yaşanmamıştır."
"PKK/YPG'li teröristlerce 36 taciz/ihlal gerçekleştirildi"
Yarbay Aktop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın adıyla oluşturulan birtakım sahte sosyal medya hesaplarından art niyetli ve gerçeği yansıtmayan paylaşımlarda bulunulduğunu, Bakan Akar adına paylaşımların yalnızca Milli Savunma Bakanlığının resmi sosyal medya hesaplarından yapıldığına işaret etti.
17 Ekim'de ABD ile varılan mutabakat neticesinde harekata 5 gün süreyle ara verildiğini anımsatan Yarbay Aktop, şu bilgileri verdi:
"PKK/YPG'nin belirlenen güvenli bölge dışına çekilmesi, ağır silahlarının toplanması ve tahkimatların tahrip edilmesi için öngörülen 120 saatlik süre devam etmektedir. Birliklerimiz bulundukları hatlarda her türlü emniyet tedbirini alarak keşif ve gözetleme faaliyetlerine devam etmektedir. TSK tarafından Güvenli Bölge'nin tesisine yönelik varılan mutabakata tam olarak uyulurken, PKK/YPG'li teröristler tarafından şu ana kadar 36 taciz/ihlal gerçekleştirilmiştir. Taciz ve saldırıların, muhtelif hafif ve ağır silah, havan, roket, doçka uçaksavar ve tanksavar silahıyla yapıldığı tespit edilmiştir. Taciz/ihlallere meşru müdafaa kapsamında karşılık verilmektedir. Yapılan ihlal ve tacizlere yönelik detaylar anlık olarak ABD ile yakinen koordine edilmektedir. Ayrıca, mutabakata uygun olarak, PKK/YPG'li teröristlerin belirtilen zamanda bölgeden çıkması konusunda hiçbir engelleme yapılmadığı gibi, bölgeden çıkış ve tahliye faaliyetleri ABD'li muhataplarla koordine edilmektedir."
Kontrolü sağlanan mahallerde diğer kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak hayatın normale dönmesi çalışmalarına devam edildiğini belirten Yarbay Aktop, Tel Abyad'da TSK tarafından tesis edilen fırın vasıtasıyla ekmek dağıtıldığını, başta çocuklar olmak üzere sağlık hizmetine ihtiyacı olan hastalara tedavi desteği sağlandığını dile getirdi.
"86 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır"
Yarbay Aktop, emniyet ve güvenliğin tesis edilmesi ve bölge halkının güvenli bir şekilde evlerine geri dönebilmeleri için uygun koşulların oluşturulması amacıyla mayın ve EYP temizliğinin sürdüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Barış Pınarı Harekatı'nınbaşlangıcından bugüne kadar toplam 5 kahraman silah arkadaşımız şehitlik mertebesine ulaşmış, 86 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Suriye Milli Ordusu'ndan harekatın başlangıcından bugüne kadar 76 personel şehit olmuş, 273 personel yaralanmıştır. Harekat bölgesinden sınırlarımız için yapılan roket ve havan atışları sonucunda 20 vatandaşımız şehit olmuş, 187 vatandaşımız yaralanmıştır.
Faaliyetlerimiz kararlılıkla ve etkinlikle devam ederken elde edilen başarılarda en büyük pay sahibi, kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü, asil milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimize, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimize Allah'tan rahmet diliyor ve minnetle yad ediyoruz. Kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz."
"440 kilometrelik alanda 10-15 bin terörist var"
Askeri kaynaklar ise toplantının ardından verdiği bilgilerde, harekata yönelik doğru bilgiyi öğrenme açısından Bakanlığın sosyal medya hesaplarının takip edilmesini önerdi.
Türkiye ve ABD'nin 13 maddelik ortak açıklamasının ardından başlayan 120 saatlik sürenin yarın saat 22.00 itibarıyla sona ereceğini bildiren kaynaklar, şunları aktardı:
"Teröristlerin çekilmesinin şu saat itibarıyla Haseke ili istikametine doğru olduğunu gözlemliyoruz. Şimdiye kadar 125 araçlık bir çıkış oldu, ayrı ayrı konvoylar bunlar. Terör örgütünün sosyal medya hesaplarından paylaşıldığı bilgilere göre yaklaşık bin terörist tahliye edildi. Bütün bölgede silahlı 10-15 bin teröristin var. Bunları harekat alanına dağılmış şekilde değerlendirmek lazım. Teröristlerin tamamı bir bölgede değil. Bir kısmını etkisiz hale getirdik, bir kısmı başlangıçtan itibaren bölgenin güneyine çekildi. Özellikle sözde lider-emir komuta eden teröristler, harekatın ilerlemesiyle bölgeyi süratle önce onlar terk ettiler. Şu an Tel Abyad ve Rasulayn bölgesindeki 120 kilometrelik alanı takip ediyoruz ama 440 kilometrelik alan içerisinde 10-15 bin teröristin olduğu biliniyor."
Kaynaklar, TSK'nin terörist tespitini nasıl yaptığının sorulması üzerine ise teröristlerin birçok zaman sivil elbise giyindiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Teröristler sivil elbise giyiyorlar. Bunu Fırat ve Zeytin Dalı harekatlarında gördük. İHA'larla 23 bin fitten bir ayakkabıyı görüyoruz, her şeyi görüyoruz. Sivil hedefleri kesinlikle ateş altına almıyoruz, takip ediyoruz. Sivil elbise giyen terörist, sivil bir mahaldeyse kesinlikle ateş altına alınmaz. Terörist eğer üzerinde silah varsa ve sivil bir mahalde değilse, terörist olduğu onaylandıktan sonra ateş altına alıyoruz. 120 saatlik sürenin ardından gözlem noktaları-devriye görevleri planlanacak. M4 hattının hemen güneyi kontrol edilecek şekilde planlanacak. Kontrol etmek demek sadece Mehmetçiğin ayak bastığı yer demek değildir. Oraya konuşlandırdığımız gözetleme ve gözetlediğimiz yere, o an mevcut silahlarımızla etki altına alabildiğimiz alan şeklinde düşünün."
"Köstebek gibi her tarafı tünelle doldurmuşlar"
Teröristlerce bölgeye sınır hattı içerisi ve sınır hattı boyunca betonarme mevzi sistemlerinin yapıldığını aktaran kaynaklar, mevzilerin arasında silah, mühimmat ve askeri teçhizatları aktarmak için 1-2 kilometre uzunluğunda tünellerin yapıldığını söyledi.
Kaynaklar, evden eve yapılan tünellerin de bulunduğunu hatırlatarak, "Örneğin şehir içerisinde kırmızı boyalı bir evden terörist atış yapıyor. Siz oraya yöneliyorsunuz etki altına almak için ama teröristler o evlerin altındaki tünelden başka bir eve geçip sizi oradan ateş altına almak ve hedef şaşırtmak için köstebek gibi her tarafı tünelle doldurmuşlar" ifadelerini kullandı.
Mutabakatın ardından ABD'nin bölgedeki askeri varlığının devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine kaynaklar, "Öyle bir değerlendirme var. Değerlendirdiklerini öğreniyoruz açık basında. 100 ya da 200 kişilik bir ABD heyetinin özellikle Kamışlı'nın güneyindeki petrol sahalarının kontrolü için bırakılabileceğine ilişkin Trump'ın bir etkisi olduğunu, 'Bunları değerlendirebilir miyiz' ifadeleriyle açık basında yer aldığını öğreniyoruz." açıklamasında bulundu.
Kaynaklar, Suriye rejiminin sahadaki dinamik ve yeni gelişmelere ayak uydurmaya çalıştığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Biliyorsunuz bölgedeki teröristlere 30 bin tır askeri yardım yapıldı. Bunların içerisinde tamamı silahlı, ağır ve hafif silahlı malzeme veya askeri teçhizat var. 30-35 bin kişilik silahlı gücü tam anlamıyla donatacak seviyede askeri malzeme yardımı yapıldı. Bölgede ABD ile çok sıkı koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Çok net bir şekilde ifade ettik. Yarın 22.00'de bu iş biter. Eğer hala teröristler varsa onlar etkisiz hale getirilir. Tel Abyad'daki hapishaneyi boşalttılar. Oradan tahmin ediyorum 650'den fazla DEAŞ'lının bırakıldığına ilişkin bilgiler var. Teslim olan teröristlerin sayısı 40'ı geçti. Teslim olan veya yakalanan teröristlerin sayısı 80-90 civarında. Biz şu an alanın tamamını kontrol ediyoruz. 120 kilometrelik alanın tamamını İHA ve Hava Kuvvetlerimizin kontrolünde."
Kaynaklar, şu an bölgenin bölgenin temizliğini yaptıklarını vurgulayarak, "Üs bölgelerini kullanmanın zamanı ve sahası gelmedi. Şu an bir harekat icra ediliyor. Teröristler bu bölgeden çıkınca Türkiye adına güvenliği sağlayacak güvenlik noktaları ve üs bölgeleri kurulacak. Biz orada bir nevi bölgenin güvenliğini, varsa kalan teröristleri etkisiz hale getirilmesini sağlayacağız veya girmelerini engelleyeceğiz. Şu an, bugün veya yarın bunlardan bahsedemeyiz. Bölgenin teröristlerden temizlenmesi ve hayatın normale döndürülmesi de planın bir parçası. 'Üs bölgesi kuracağız, sağa sola bakacağız' yok böyle bir şey. Bölgede ele geçirilen silahların imha edilmesi gerekiyorsa imha ederiz" ifadelerini kullandı.