Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son dönemde Türkiye'ye yönelik açıklamaları ile dikkatleri üzerine topladı.
Türkiye ile Fransa arasındaki siyasi gerilim, Suriye'den sonra Libya'da yeni bir boyut kazandı. Özellikle Fransız savaş gemilerinin Doğu Akdeniz'de Türk gemilerine karşı gerçekleştirdiği provokasyon sonrası, gerilim NATO ittifakını içine alacak şekilde yapılmaya başlandı. Peki Fransa'nın tansiyonu bu kadar yükseltmesinin arka planında ne var? Macron'un NATO ittifakından bağımsız bir Avrupa savunma projesinin olduğuna dikkat çeken eski diplomat Sinan Ülgen, "Fransa hükümeti, Avrupa ülkelerine güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için artık ABD ve NATO'ya güvenemeyeceğini deklare ediyor. Macron'un Türkiye'ye yönelik eleştirileri, bu siyasi projesinin bir parçası" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Libya'daki askeri ve siyasi kazanımlarının ardından Fransa, bölgedeki tansiyonu yükselten açıklamalarda bulundu. Bu siyasi ihtilaf, kısa süre sonra Doğu Akdeniz'de askeri gerilime dönüştü.
Fransız savaş gemilerinin Libya'ya giden bir Türk nakliye gemisine müdahale bulunma girişimi bölgedeki Türk fırkateyn tarafından engellendi.
Macron hükümeti, bu olay sonrası Türkiye'yi agresif davranmakla suçlayarak NATO'ya soruşturma çağrısı yaptı ancak soruşturmada iddialarının desteklenmemesi üzerine Doğu Akdeniz'deki NATO tatbikatlarından çekilme kararı aldı.
Peki, Fransa'nın söz konusu tepkileri sadece Türkiye ile bölgesel rekabetten mi kaynaklanıyor yoksa arka planda daha farklı ajanda mı var?
Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı ve eski diplomat Sinan Ülgen, Fransa ile Türkiye arasında devam eden gerilimin iki boyutunun olduğuna dikkat çekti.
MACRON'UN SİYASİ PLANI VAR
Macron'un bir süredir 'NATO ittifakının beyin ölümünü gerçekleşti' açıklamalarının olduğunu ifade eden Ülgen, "Macron Avrupa'da siyasi vizyondan bahsediyor. Bu vizyonda Avrupa'nın ABD'den dolayısıyla NATO'dan bağımsız bir stratejik otonomi elde etmesi var. Macron
ABD'nin güvenilmez bir ortak olduğunu ve dolayısıyla Avrupa ülkelerinin artık güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için ABD ve NATO'ya güvenemeyeceğini deklare ediyor.
Avrupa Birliği'nin bu sorumluluğu üstlenerek savunma alanında kabiliyet ve yeteneklerini artırması gerektiğini savunuyor." bilgisini paylaştı.
MACRON SİYASİ PROJESİ İÇİN TÜRKİYE İHTİLAFINI KULLANIYOR
Macron'un bu siyasi projesi için Avrupa ülkelerinden yeterli destek alamadığını da vurgulayan Ülgen, "Fransa bu konuda Almanya'yı kendi yanına çekebilmiş değil. Bu nedenle kendi siyasi vizyonunun doğru olduğunu ispat etmek amacıyla, Türkiye ile olan ihtilafını kullanıyor ve bunu suistimal ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Libya ve Doğu Akdeniz'deki askeri ve siyasi üstünlük elde etmesinin Fransa'da sebep olduğu ciddi rahatsızlığa da değinen Ülgen şöyle devam etti:
"Fransa, Türkiye'nin Suriye'de yapmış olduğu sınır ötesi operasyonlara bu gözle bakıp, eleştirmişti. Libya'da hakeza aynısını yaptı. NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiği gibi çok uç bir iddiada bulundu. Bunlar Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin ötesinde, Avrupa'nın NATO'dan bağımsız bir stratejik otonomi olması gerektiğine dair siyasi projesinin bir parçası. Macron sadece bununla zemin kazanmaya çalışıyor.
İşin diğer boyutu ise Macron ile Sayın Cumhurbaşkanı arasında kişiselleşen ihtilaf. Elbette Türkiye'nin bölgesel olarak daha aktif dış politika izlemesinin Fransa'da sebep olduğu rahatsızlıklar var. Fransa'nın bu konuda çok net tutum almasında, hem Doğu Akdeniz hem de Libya'da Türkiye karşıtı bloğu desteklemesi ve her ikisinde de hem sahada hem de masada Avrupa Birliğinden destek elde edememesi var."
#Türkiye
#Fransa
#Macron
#Doğu Akdeniz
#Libya