Avrupa Birliği’nin iki lokomotif ülkesi Fransa ve Almanya liderleri, Ukrayna gerilimine diplomatik çözüm bulma amacıyla çıktıları ABD ve Rusya ziyaretlerinde tahmin etmedikleri bir muameleye maruz kaldılar.
Önceki gün, Moskova’ya resmi bir ziyarette bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, havalimanında başlayan ve Rus lider Vladimir Putin ile görüşmesi sırasında ve sonrasında kameralar önünde maruz kaldığı aşağılayıcı “mesafeli” tavır dünyanın gündemine oturdu. Öte yandan Almanya Başbakanı Olaf Scholz da aynı saatlerde Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden ile biraraya geldi. Basın toplantısında Biden’ın adeta Almanya Başbakanı adına teminatlar vermesi gözlerden kaçmadı.
ABD merkezli siyaset dergisi Politico, Rusya’daki görüşme için, “5 saatlik görüşmenin ardından, şüphe yok ki, Macron, boz ayının inine girdi ve pençeyi yedi” yorumunu paylaştı. Macron’un skandala dönüşen ziyaretinde ilk şok havalimanında yaşandı. Fransız lider için havalimanında resmi bir karşılama hazırlanmadığı ve düşük seviyeli bir resepsiyon yapıldığı görüldü.
Yine Putin’in görüşme öncesi Macron’un elini sıkmadığı, hazırlanan uzun masada mikrofonlar aracılığı ile konuşulduğu, basın toplantısında da iki lider arasının yine açık tutulduğu ve toplantı bitiminde, Rus liderin Fransız mevkidaşını beklemeden salondan ayrıldığı görüldü.
Putin ile Macron arasındaki ortak basın toplantısında da Rus lider, salvolarına devam etti. Ukrayna’nın NATO’ya alınması halinde Avrupa’yla savaş çıkacağına işaret eden Putin, Fransa dahil Avrupa ülkelerinin Kırım’ı Ukrayna’nın parçası olarak saydığını, Moskova’nın ise Kırım’ı Rusya’nın saydığını hatırlattı. Rus lider ülkesinin bir askeri ve nükleer süper güç olduğunu belirterek, üstü kapalı tehditte de bulundu. Rus lider basın toplantısında, Macron’la yaptığı toplantıyı şaka yollu “işkenceye” benzetti.
Rusya, Fransa’ya yönelik küçümseyici tavrını dün de devam ettirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İngiliz Financial Times gazetesinin, Putin ile Macron’un Ukrayna çevresindeki gerilimi azaltmaya yönelik anlaşma imzaladığı iddiasını yalanlayarak, “Moskova ve Paris herhangi bir anlaşma yapamaz. Bu kesinlikle imkansız. Fransa hem Avrupa Birliği üyesi hem de NATO üyesi ve buralarda lider Fransa değil” dedi.
Öte yandan Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Washington ziyareti de Macron’un Moskova’da maruz kaldığı muameleden pek farklı değildi. Amerikan medyasının, Ukrayna krizindeki etkisizliği nedeniyle, dalga konusu yaptığı Scholz, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden’ın üstü örtülü diplomatik baskısıyla karşı karşıya kaldı. ABD Başkanı ortak basın toplantısında adeta Scholz adına konuşarak, Ukrayna’ya olası bir Rus müdahalesinde, “Mavi Akım 2 doğal gaz boru hattına son verileceğini” açıkladı. Benzer bir soruya muhatap olan Scholz ise boru hattının adını vermeden, ABD ile Rusya’ya karşı atılacak adımlarda mutabık olduklarını, belirtmekle yetindi.
Aynı toplantıda, Almanya’nın Ukrayna’ya silah vermeyi reddettiğinin hatırlatılması üzerine ABD Başkanı, Berlin’in, Ukrayna’nın gelişimine en büyük mali desteği sağlayan ülkelerden biri olduğunu vurgulaması da dikkatlerden kaçmadı. Biden’ın sözü, “Almanya eğer silah veremiyorsa, para verir” çıkışı diye yorumlandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Moskova’da maruz kaldığı diplomatik skandal sonrasında morali Kiev’de buldu. Macron, Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelensky tarafından sıcak bir şekilde karşılandı. İkilinin yuvarlak bir küçük masada başbaşa fotoğrafları da yayınlandı. Fransız liderin Moskova’daki tedirgin duruşunun aksine oldukça rahat tavırlar sergilediği görüldü.