Macaristan'da iki gündür mülteci krizi yaşanıyor. Budapeşte'deki tren garı Başbakan Orban'ın emriyle mültecilere açıldı. Mültecilere seslenen Orban, "Neden Türkiye'den Avrupa'ya gelmek zorundasınız? Türkiye güvenli bir ülke, orada kalın" dedi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'la Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'ndaki görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulundu.
Macarların göçmen krizi nedeniyle korku içerisinde olduğunu vurgulayan Orban, "Biz Macarlar korku içerisindeyiz. Avrupa'da insanlar korku içerisinde. Avrupalı liderler, başbakanlar durumu kontrol edemiyor. Yönetmelikler ve mevzuatlar net. Schengen ve Dublin anlaşmaları ve Frontex kuralları net şekilde diyor ki Macaristan gibi Schengen'in dış sınırındaki ülkeler için sınır kontrolü devletlerin zorunlu bir şekilde sorumluluğu ve görevi" dedi.
Orban, Başkan Schulz'a, Macaristan'ın her şeyi kurallara uygun şekilde yaptığını söylemeye geldiğine işaret ederek "Macaristan sınırlarını kontrol edecek. Avrupa'nın üye ülkeler için koyduğu tüm kuralları uygulayacağız. Lütfen Macaristan'ı zorunlu olanı yaptığı için eleştirmeyin. Bizi eleştirmek yerine bırakın Macaristan, Avrupa kurallarına göre görevini yerine getirsin" diye konuştu.
Almanya ve Avusturya başbakanlarının net şekilde Macaristan'dan kimseyi kayıt yapmadan bırakmamasını istediğini söyleyen Orban, "Macaristan'dan kimse Avusturya veya Almanya'ya kayıt yaptırmadan gidemez. Bu strateji değil, bu kanunlara uymak" ifadesini kullandı.
Orban, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Problem Avrupa problemi değil. Problem, Almanya problemi. Kimse Macaristan'da kalmak istemiyor. Bizim Macaristan'da kalmak isteyenlerle sıkıntımız yok. Kimse, Macaristan'da, Slovakya'da, Estonya'da kalmak istemiyor. Hepsi Almanya'ya gitmek istiyor. Bizim görevimiz onları kaydetmek. Almanya Başbakanı, Macaristan'dan kimseyi kayıt altına almadan göndermemesini istiyor."
Schengen'in göçmen krizi nedeniyle tehlikede olduğunun altını çizen Orban, şöyle devam etti:
"Schengen şu anda tehdit altında. Olup bitenler utanç verici ve kaotik. Avrupa'da sınır kontrolü bir numaralı konu. Yeterli ve etkili sınır kontrol sistemi olmadan başka konuları konuşmaya gerek yok. Eğer sınır kontrolü sağlayamazsak Schengen tehlikeye girer. Almanya, 'Sınırlarınızı koruyamıyorsanız, biz kendi sınırımız kontrol ederiz' der. Biz, Macarların serbest dolaşımı devam etmesini korumaya çalışıyoruz. Bu nedenle sınırı koruyoruz."
Orban, kimsenin kayıt olmadan Macaristan'ı terk edemeyeceğini vurguladı.
Bir gazetecinin Bodrum'da kıyıya vurmuş çocuk fotoğrafını sorması üzerine Orban, şunları söyledi:
"Eğer Avrupa'da 'Herkes gelsin biz herkesi alırız' şeklinde bir hayal yaratırsak bu, ahlaki çöküş olur. Durum bu değil. Ahlaki olan net şeklide 'Gelmeyin' demek. Neden Türkiye'den Avrupa'ya gelmek zorundasınız? Türkiye güvenli bir ülke orada kalın. Gelmek riskli. Biz sizin kabulünüzü garanti edemeyiz. Biz sınırı koruyacağız. Lütfen gelmeyin. Türkiye güvenli ülke. Aileniz, çocuğunuz için kalmak daha güvenli."
Schulz da bu fotoğraf varken kural ve düzenlemeleri tartışmanın kulağa çok teknik geldiğini belirterek "Ben bu fotoğraftan rahatsız oluyorum ve merhametle doluyum, beni çok üzüyor" dedi.
AB üyesi 28 ülkede toplam 507 milyon kişi yaşadığına dikkati çeken Schulz, "500 bin göçmeni burada 507 milyona adil şeklide dağıtırsak problem yok. Eğer tüm göçmenleri bazı üyelere yoğunlaştırırsak problem oluyor" diye konuştu.
Schulz, Avrupa'nın göçmen krizini bir arada çözmesinin önemli olduğuna işaret ederek "Schengen Anlaşması net biçimde tehlikede. Bu sorun çözülmezse serbest geçişteki tehlike artar" ifadesini kullandı.
Macaristan Başbakanı Orban'ın da geçmişte diktatörlükte yaşadığını anımsatan Schulz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Orban, siyası sığınmanın önemini anlar. Yasal sığınma, siyasi sığınma ve geçici göçmenliği ayırmalıyız. Ortak Avrupa hissi yaratmalıyız. Şu anda ortak Avrupa sağduyusu yerine egolar var. Dürüst olalım. Bu AB için kritik bir an. Bu sıkıntıya yüzleşemezsek ortak çözümde uzlaşamazsak, Birlik'te daha derin ayrışmalar olması riskini göz ardı edemeyiz."