Lübnan Cumhurbaşkanı'nın Osmanlı Devleti ile ilgili haddini aşan sözleri tepki çekmişti.
Türkiye, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın Osmanlı dönemine ilişkin ifadelerini şiddetle kınayarak reddetti. Dışişleri Bakanlığı, açıklamasında "Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihinde 'devlet terörü' yoktur. İddia edildiğinin aksine, Osmanlı dönemi, Ortadoğu'da uzun bir istikrar dönemi olmuştur. Bu dönem, farklı din ve dilden toplumların barış içinde bir arada yaşadığı ve hoşgörünün hakim olduğu bir dönemdir. Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Sykes-Picot temelinde nüfuz alanlarına bölünen bölge, bir daha barış yüzü görmemiştir. Bugün de istikrarsızlık kaynağı olan sorunların tohumları o dönemde atılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Avn'ın ülkesinin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle yaptığı açıklamaya tepki gösterildi.
Bakanlık açıklamasında, "(Avn'ın) Osmanlı dönemine ilişkin temelsiz ve ön yargılı atıfları ve Osmanlı İmparatorluğu'nu Lübnan'da devlet terörü uygulamış olmakla itham etmesini en şiddetli biçimde kınıyor ve külliyen reddediyoruz." ifadelerine yer verildi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Avn'ın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Lübnan ziyaretinden bir hafta sonra paylaştığı ifadelerin, "iki ülke arasındaki dostane ilişkilerle bağdaşmayan, son derece talihsiz ve sorumsuz bir nitelik taşıdığı" vurgulandı.
"Bu şuursuz yaklaşımın hiçbir karşılığı yoktur"
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasına sahip olmaktan gurur duyduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihinde 'devlet terörü' yoktur. İddia edildiğinin aksine, Osmanlı dönemi, Ortadoğu'da uzun bir istikrar dönemi olmuştur. Bu dönem, farklı din ve dilden toplumların barış içinde bir arada yaşadığı ve hoşgörünün hakim olduğu bir dönemdir. Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Sykes-Picot temelinde nüfuz alanlarına bölünen bölge, bir daha barış yüzü görmemiştir. Bugün de istikrarsızlık kaynağı olan sorunların tohumları o dönemde atılmıştır.
Cumhurbaşkanı Avn'ın hezeyanla tarihi çarpıtarak bugünkü her türlü musibetin kaynağı olan sömürgecilik döneminde olup bitenleri yok sayması ve bunların sorumluluğunu Osmanlı idaresine yüklemeye kalkışması, müstemleke hayranlığının trajik bir tezahürüdür. Bu şuursuz yaklaşımın objektif tarih anlayışında ve bölge halklarının vicdanında hiçbir karşılığı yoktur ve olmayacaktır."