Beşşar Esed rejimi için savaşan İranlı milislerin salgını Suriye'ye taşımasından endişe ediliyor.
Çin'den kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüsün son olarak Ortadoğu ülkelerinde görülmesi büyük paniğe neden oldu. İran üzerinden bölge ülkelerine yayılan salgınla ilgili en kötü senaryo savaşın yerle bir ettiği Suriye'de yayılması. Şam’da 2, Lazkiye’de 3 kişinin koronavirüs nedeniyle öldüğü ifade ediliyor. Uzmanlar, salgının mülteci kampları gibi toplu yaşanan yerlerde yayılma olasılığının yüksek olduğunu belirterek, "Türkiye'nin ciddi tıbbi tedbirleri alması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.
Dünya genelinde yayılan koronavirüsle ilgili hiçbir tedbir almayan ve ülkedeki salgının boyutunu gizleyen İran yönetimi büyük bir krizin kapısını araladı.
Ortadoğu ülkelerinde rastlanan koronavirüs vakalarının büyük bölümü İran'dan gelen turistlerde görüldü. Birçok ülke İran'a olan sınırlarını kapatırken, uçuşları da askıya aldı.
Suriye'de Beşşar Esed rejimine destek veren İranlı milis sayısının on binler olduğu biliniyor. Bu durum savaşın yerle bir ettiği ve hiçbir sağlık hizmetinin verilemediği Suriye'de virüsün yayılması ile ilgili endişelerin artmasına neden oluyor.
SURİYELİ DOKTOR YENİ ŞAFAK'A KONUŞTU
Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteren Suriyeli Doktor Yaser Ferruh, “
Virüs bize ulaşırsa felaketle sonuçlanır
” dedi. Yeni Şafak’a konuşan Ferruh şu ifadelere yer verdi:
"Suriye’nin kuzeyinde kamplarda kalan 4 milyonu aşkın insan var. Ama bizim ne donanımlı hastanemiz, ne de karantina odamız var. Virüsü tespit edebilecek laboratuvarımız da yok. Virüs şüphesi olan bazı insanlardan örnekler alıp Türkiye’ye yolladık. Ancak karantina odamız olmadığı için bırakmak zorunda kaldık. Kamplarda şartlar çok kötü. İnsanlar yetersiz beslendiği için bünyeleri çok zayıf ve virüse açık. Ayrıca çocuk ve yaşlı nüfusu çok fazla…”
Konuyla ilgili yenisafak.com'a değerlendirmelerde bulunan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hamit Hancı ise, "
Suriye'de çok fazla İranlı milis var. Bu bölgede ateşlendiği için hastanelere sevk edilen görevlendirilen İranlılar olduğu haberleri geliyor. Bunlarda salgın varsa, oradaki halka bulaşma ihtimali de fazla.
" dedi.
Türkiye'nin öncelikle göçü engellemesi gerektiğini söyleyen Hancı, "Göç dalgası bekleniyor. Suriye'de salgın yayılır ve göç üzerinden Türkiye'ye gelirse kısa sürede bütün Avrupa'ya yayılır" değerlendirmesinde bulundu.
Mülteci kamplarında salgının daha kısa sürede yüz binlerce kişiye yayılabileceğine dikkat çeken Hancı şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye'nin alması gereken tıbbi tedbirler var. Termal kameralar, kuluçka döneminde işe yaramıyor ancak hastalık belirgin hale geldiğinde burada önleyici olabilir.
Temizlik ve hijyene çok dikkat edilmesi gerekiyor.
Düzgün bir temizlik olursa, çabuk ölebilen bir virüs.
Dış etkenlere çok dirençli değil. Çok yakın temas olmaması, hastalanan bireylerin maske takması, çamaşır suyu gibi dezenfekte ürünlerinin kullanılması önemli."
BİYOLOJİK SAVUNMA KONSEYİ KURMALIYIZ
"
Türkiye'nin salgın durumlarına karşı atabileceği adımlar neler?
" sorusuna yanıt veren Hancı şöyle konuştu:
"Bir biyolojik kimyasal savunma konseyi kurmamız gerekiyor. Bu sadece biyolojik saldırı değil, aynı zamanda psikolojik ve ekonomik yıkım oluşturuluyor. Toplumlarda panik oluşturuyor. Bu nedenle böyle bir savunma konseyi oluşturulup, sahada çalışan görevlilerin yanı sıra üniversitelerin ilgili birimlerini bir araya getirmemiz gerekir."
#Koronavirüs
#Salgın
#Suriye
#İran
#Milis
#İdlib
#Mülteci
#Kamp