2013 yılında Mısır’da gerçekleşen darbenin arkasındaki iki güç Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan yönetimleri, bugüne kadar 92 milyar dolar maddi destek sağladıkları Sisi rejiminin dış politikasını adeta rehin aldı. Mısır’ı uzaktan kumandayla yöneten BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Kahire’yi kendi adlarına savaşmaya zorlayıp, ülkenin kaosa sürüklenmesinin ve parçalanmasının da önünü açacak. Öyle ki cunta lideri Abdulfettah es-Sisi’nin, Libya’yı savaşla tehdit eden açıklamasından bir gün önce, Mısır’daki büyüyen ekonomik krize çözüm amacıyla BAE’den bir milyar dolar yardım talep ettiği ortaya çıktı. Sisi’nin açıklamasına gecikmeden destek veren iki ülke, Mısır’ı sonu belirsiz bir savaşa sürüklemek, Arap coğrafyasında tek söz sahibi olmak ve İsrail’in güvenliğini garanti altına almak için harekete geçti. Libya’da meşru yönetime karşı destekledikleri terör örgütü lideri Hafter’in başarısızlığını kabullenen BAE ve Suud yönetimi, Sisi rejimini “sınır güvenliği” gerekçesiyle Libya’da sonu belli olmayan bir savaşa sürükleme planını devreye soktu.
Sisi’nin Körfez’in direktifiyle, sözde “ülkenin batı sınırının güvenliğini” sağlama gerekçesiyle girişeceği bir maceranın tam aksi bir sonuçla neticeleneceği değerlendiriliyor. Darbeci Sisi’nin maceraperest müdahale politikası sonucu Mısır’ın batı sınırının tamamen istikrarsızlaşacağı ve Sina senaryosunun bir benzerinin burada yaşanacağı belirtiliyor. Sonu belli olmayan bir savaşa girecek olan Mısır, sadece askeri değil ekonomik olarak da tükenecek ve dışa bağımlılığı artacak.
Hafta sonu Libya’da meşru hükümet güçlerini hedef alan Sisi’nin açıklamasının perde arkasındaki bir diğer nedenin de Nil meselesi olduğu değerlendiriliyor. Mısır’ın can damarı Nil’e ilişkin Etiyopya ile süregiden Hedasi Barajı anlaşmazlığının tırmandığı bir dönemde Sisi’nin, Libya’yı hedef alarak başarısızlığını gözden kaçırmak istediği belirtiliyor. Barajın yüzde 74’ünü bitiren Etiyopya yönetimi, Mısır’ın tüm tehditlerine rağmen Temmuz ayında su tutmaya başlayacağını ilan etmiş durumda.
Ocak 2019’da darbeci Sisi Amerika’da yayın yapan CBS haber kanalına yaptığı açıklamada Sina yarımadasının havadan kontrolünü DEAŞ ile mücadele bahanesiyle İsrail’e açtığını itiraf etti. CBS’nin internet sitesinde yayımlanan habere göre, Mısır’ın Washington Büyükelçisi Yasir Rıda, kanal yönetiminden mülakatın yayımlanmamasını istedi ancak kanal bu talebi reddetti. Röportajda Sisi, “İsrail’le geniş bir yelpazede yardımlaştıklarını” ve “İsrail’e Sina’da hava operasyonu yapma yetkisi verildiğini” de açıkladı.
Libya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Tahir es-Sunni, Mısır’ın darbeci lideri Abdulfettah es-Sisi’nin Libya’ya yönelik askeri müdahale ile Sirte ve Cufra’nın Kahire için kırmızı çizgi olduğu yönündeki açıklamalarına karşı, Mısır’ın asıl kırmızı çizgileri Sina Yarımadası’nda çizmesi gerektiğini söyledi. Sunni, Twitter’dan yaptığı açıklamada, ülkelerindeki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in desteklememesi yönünde Kahire’yi defalarca uyardıklarını, “Libya’nın, Mısır’ın sınırlarındaki bir sınır bölgesi değil, vilayetleri birbirine bağlı bütün bir ülke olduğunu” anlatmaya çalıştıklarını belirtti. Tahir es-Sunni, “Sizler kırmızı çizgilerinizi Sina Yarımadası’nda çizmelisiniz. Zırhlılarınızı ve toplarınızı buraya çevirmelisiniz ve bu bölgeyi bizim Sirte’yi kurtarırken birçoğunu etkisiz hale getirdiğimiz ve bizim de ulusal güvenliğimiz için tehdit gördüğümüz teröristlerden, aşırı görüşlülerden arındırmalısınız.” ifadelerine yer verdi. Libya Ordu Sözcüsü Albay Muhammed Kununu da, “Kulağımızın birinden girip diğerinden çıkan açıklamalar yapanlara, vakitlerini boşa harcamamalarını ve dikkatlerini ülkelerindeki teröre vermelerini tavsiye diyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Terör örgütü DAEŞ’i ortaya çıktığı bölgenin dışında ilk bitirenlerin Libya ordusuna bağlı “Bunyan el-Mersus” birliklerinde görev yapan kahramanlar olduğunu kaydeden Kununu, “Kimse bize ders vermeye kalkmasın” ifadelerini kullandı.
ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı (AFRICOM) yetkilerinden oluşan heyet, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac ile bir araya geldi. ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı (AFRICOM) yetkilerinden oluşan ABD heyeti resmi temaslarda bulunmak üzere Libya’ya geldi. ABD’li heyet, Zuvare şehrinde Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac görüştü. Görüşmede Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa ve Libya Ordusu Batı Harekat Dairesi Komutanı Usame Cuveyli ile AFRICOM Komutanı Stephen Townsend ve ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard B. Norland yer aldı.
Öte yandan Libyalılar, darbeci Sisi’nin, Libya’ya askeri müdahale tehdidinde bulunmasını Libya ve Türk bayrakları taşıyarak protesto etti. Başkent Trablus’un merkezindeki Şehitler Meydanı’nda toplanan göstericiler, Libya ve Türk bayrakları ile üzerine çarpı işareti çizilmiş Sisi fotoğrafları taşıdı. Trabluslular, “Ey Sisi, ey Sisi, sana savaş esiri (Hafter) kaldı”, “Ey Allah’ım, Hafter ve beraberindekileri devir” şeklinde Hafter ve Sisi aleyhinde sloganlar attı. Libyalılar, “Mısır halkı ile kardeş ve komşu olduklarını, onlarla karşı karşıya gelmeyeceklerini, ancak Sisi yönetiminin saldırılarına ise karşı koyacaklarını” kaydetti.