Terör devleti İsrail’in son yüzyıldaki en büyük destekçisi olan İngiltere, 7 Ekim sonrasında da bu rolünü tam gücüyle sürdürmeye devam ediyor. Başbakan Rishi Sunak yönetiminde İngiliz hükümeti ve ordusu, işgalci gücün ihtiyaç duyduğu her türlü desteği ülkedeki Filistin yanlısı kamuoyuna rağmen sürdürmeye devam ediyor. Son olarak Savunmadan Sorumlu Devlet Bakanı Grant Shapss skandal bir karşılaştırma ile işgalci güç İsrail’in Gazze’de yürüttüğü katliamları aklamaya çalıştı. Öte yandan İngiliz Ordusu’nun Güney Kıbrıs’taki askeri üsleri üzerinden tonlarca askeri cephaneyi İsrail’e götürdüğü de ortaya çıktı.
İngiliz Bakan Shapps, BBC’de katıldığı bir programda, Gazze’de İsrail saldırılarıyla çocuk ve kadın binlerce sivilin öldürülmesini, 2. Dünya Savaşı’ndan verdiği bir örnekle aklamaya çalıştı. Shapps, 1945’de İngiliz ve Amerikan hava güçlerinin Almanya şehri Dresden’e yönelik ağır hava bombardımanı sonucu katledilen 35 bin sivili örnek vererek, “Savaşta ne yazık insanların öldüğünü unutuyoruz” ifadesiyle skandal bir savunmaya imza attı.
Declassified UK internet haber sitesi ise İngiiz ordusunun Doğu akdeniz2de Güney Kıbrıs’ta bulunan askeri üslerinden onlarca sorti yaparak İsrail’e cephane ve askeri malzeme taşıdığını kanıtladı. Sadece Ekim ayında İngiliz askeri kargo uçaklarının Tel Aviv şehrine 33 uçuş gerçekleştirdiği tespit edildi. 7 ekim öncesi taramalarda benzer bir uçuşa rastlanmadığı da kaydedildi.
İşgalci gücün Gazze’ye hava saldırılarının başlamasından hemen sonraki iki hafta içinde İngiliz uçaklarının günde 2 sorti ile silah ve cephane taşıdığı belirtildi. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, 7 Ekim sonrası yaptığı İsrail’e destek ziyaretini de bir askeri kargo uçağıyla gerçekleştirmişti.
İngiltere, İsrail’i desteklemek amacıyla Doğu Akdeniz’de, Kraliyet Donanmasına ait iki gemi ile deniz devriye ve gözetleme uçağı konuşlandırmıştı.
Filistin’e destek yürüyüşlerinin organizatörlerinden Savaşı Durdur Koalisyonu, bu gösterileri yasaklatmaya çalışan İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın görevden alınmasını “Sokağın zaferi” olarak nitelendirdi.
Öte İsrail medya kuruluşu Times of Israel’in haberine göre İsrail, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’i Gazze’ye insani yardım koordinatörü olarak atamayı düşünüyor. Haberin dayandırıldığı rapora göre, konuyla ilgili olarak Blair’le temasa geçildiğini ve son haftalarda görüşmelerin sürdüğünü öne sürüyor. Blair’in ofisi rapora, kendisine bir pozisyon alınmadığını veya teklif edilmediğini söyleyerek yanıt verdi. Blair, 2003 Irak’ın işgalinin baş aktörlerinden biriydi.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın, Filistin'e destek gösterilerini yasaklatmaya çalışan İçişleri Bakanı Suella Braverman'ı görevden alarak kabinesinde revizyona gitmesiyle 7 yıldır siyasetin dışında kalan eski Başbakan David Cameron, ülkenin yeni Dışişleri Bakanı oldu. İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly'nin, görevden alınan Braverman'ın yerine getirilerek ülkenin yeni İçişleri Bakanı olmasıyla, Cameron da Dışişleri Bakanlığı’nda boşalan göreve getirilerek aktif siyasete geri döndü. David Cameron, "Son 7 yıldır ön saflarda siyaset yapmıyor olsam da 11 yıl Muhafazakar Parti lideri ve 6 yıl Başbakan olarak edindiğim deneyimin, Başbakan Sunak'ın bu hayati zorluklarla başa çıkmasına destek olmam için yardımcı olacağını umuyorum" ifadesini kullandı. Cameron, 2010 yılında Başbakan olarak ziyaret ettiği Türkiye'de Gazze’yi "cezaevi kampı" diye nitelendirmişti.
İngiltere’de düzenlenen Filistin’e destek gösterilerini “teröre destek vermekle” eşdeğer tutan İçişleri Bakanı Suella Braverman ise görevinden kovuldu. Braverman, Londra’da 5 haftadır düzenlenen Filistin’e destek eylemleriyle ilgili, “Nefret yürüyüşü”, “Londra sokaklarını kirleten antisemitizm” diyen, polisi taraf tutmakla, eylemcileri “Filistin yanlısı çete” olmakla suçlamıştı. Savaşı Durdur Koalisyonu, Braverman’ın görevden alınmasını “Sokağın zaferi” olarak nitelendirdi.