Başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin Avrupa’daki sığınağı haline gelen, NATO’ya giriş için Türkiye’nin “FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri ile bağlarını kes” koşulunu yerine getirmeyen İsveç, son çare olarak 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerden muhalefetin zaferle çıkmasına umut bağladı. Türkiye ile imzaladığı protokole rağmen terör örgütü PKK militanlarının başkent Stockholm'de gösteri yapmasına izin veren ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan provokasyonlara sessiz kalan İsveç, Türk Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına da göz yumarak bir skandala imza atmıştı. YahooNews'un haberine göre, Türkiye'nin tavizsiz tutumu karşısında İsveç'te siyasetçisinden akademisyenine çok sayıda isim HDP’nin de dahil olduğu 7 partili koalisyona bel bağladı. Söz konusu isimler muhalefete övgüler yağdırırken, bunun son örneğini Stockholm Üniversitesi’nden Paul Levin verdi. “İsveç'in muhalefetten aldığı sinyaller çok iyi” diyen Levin, "Muhalefet iktidara gelirse, İsveç'in NATO üyeliğini kısa sürede onaylayacak” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin NATO’ya üyeliklerine onay vermemesinden dolayı İsveçlilerin hayal kırıklığına uğradığını dile getiren Levin, “İsveç terörle mücadele yasasını hazırladı. Türkiye’nin iade taleplerini dikkate aldığını gösterdi ve silah ambargosunu kaldırdı” sözleri ile göstermelik hamlelerde bulunan Stokholm yönetimini savundu. Stokholm’deki Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an yakma hadisesi sonrası Levin, "Erdoğan iktidarda kalırsa, NATO’ya onay, değil aylar, yıllar alabilir” açıklamasında bulunmuştu. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da NATO’ya üyelik görüşmelerinin tıkandığını, sürecin ancak seçimden sonra ilerleyebileceğini ifade etmişti. Daha önce muhalefet adına batılı medya kuruluşlarına konuşan isimler, iktidara gelirlerse, Türkiye'nin NATO'ya ve Avrupa'ya tam bağlılığını sağlayacaklarını, taahhütlerini yerine getirecekleri sözünü vermişlerdi.