Rusya-Ukrayna savaşının başladığı günden bu yana NATO üyesi olmak için Türkiye'nin kapısını aşındıran İsveç'in verdiği taahhütleri yerine getirmemesinin yanı sıra son zamanlarda ardı ardına yaptığı skandallar üyeliğinin reddedilmesine neden oldu. Geçtiğimiz günlerde Finlandiya'nın resmen NATO üyesi olmasının ardından İsveç'te hükümete yönelik eleştiriler arttı. Başbakan Ulf Kristersson'u eleştiri yağmuruna tutan İsveç basınında Türkiye'nin iade taleplerinin nasıl reddedildiğine ilişkin gerçekler yazıldı. İsveç hükümetinin, verdiği iade sözünden nasıl döndüğü İsveç basınında gündeme oturdu.
Rusya Ukrayna savaşının başlamasıyla güvenlik endişesi yaşamaya başlayan Finlandiya ve İsveç, NATO üyeliği için görüşmelere başlamıştı. İttifak'a katılmak için Türkiye'nin onayına ihtiyaç duyan iki ülkeden Finlandiya, Türkiye ile anlaşmaya varmasının ardından NATO'ya resmen üye oldu.
Brüksel'deki NATO karargahında yapılan törende Finlandiya NATO'nun 31. üyesi olarak İttifak'a katılan Finlandiya'nın kabulüne rağmen, terör örgütlerine adeta ev sahipliği yapan İsveç bir kez daha kapının dışında kaldı.
Finlandiya'nın üyeliği, terör örgütlerine yönelik desteğine son vermekte başarısız olan bu nedenle de Türkiye'den ret alan İsveç'te tartışmaları da beraberinde getirdi.
Terör örgütü bağlantılarının yanı sıra İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakmasıyla tepki çeken Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan'a müdahale edilmemesi de NATO üyeliği için Türkiye'den ret gelmesine neden oldu.
Ülkede güvenlik endişeleri bir kez daha artarken eleştiri okları, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'a yöneldi.
İsveç'in yalanı ortaya çıktı
Geçtiğimiz günlerde Kristersson'un anlaşma sağlamada başarısız olduğunu vurgulayan İsveç basınında bu kez Türkiye ile yaşanan iade krizinin perde arkası ifşa oldu. Başarısızlık ile suçlanan Kristersson hükümetinin Türkiye'ye iade konusunda yalan söylediği ortaya çıktı.
Yargı bağımsız iddialarına aksi yönde karar
Ülke basınında yer alan haberlere göre İsveç hükümeti, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada Ankara tarafından dolandırıcılık suçlamalarıyla aranan bir Türk vatandaşını iade edeceğini duyurdu. İsveç Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Türk mahkemesi tarafından 15 yıl hapis cezasına çarptırılan 30 yaşındaki bir Türk vatandaşı iadesinin kabul edildiği söylendi. İsveç Adalet Bakanlığı, iadenin ancak söz konusu kişinin Türkiye'ye döndüğünde yeniden yargılanması şartıyla kabul edildiğinin altını çizdi.
Başka bir iade talebinde ise, daha önce sayısız kere kendi yargısının bağımsız olduğunu ve suçluların iadesi konusunda son sözün sahibinin yargı olacağını vurgulayan İsveç'in aksi yönde hareket ettiği anlaşıldı. İsveç Adalet Bakanlığı'ndan elde edilen bir belgeye göre hükümet, bu iddiasının aksi yönünde hareket etti.
Türkiye'nin silahlı terör örgütü üyesi olduğundan şüphelendiği, 50'li yaşlarındaki İsveç vatandaşının iade talebi, hükümet tarafından reddedildi. İsveç hükümeti, söz konusu redde gerekçe olarak şahsın 'İsveç vatandaşı' olmasını gösterdi.
Hükümetin bu ikiyüzlü politikası, ülke basınında geniş yankı buldu.
Dagens Nyheter bu haberi, "Hükümet Türkiye'ye iadeyi reddediyor" başlığı ile servis etti. Gazete, Kristersson hükümetinin Türkiye'nin talebinin reddedilmesine ilişkin "Hükümet, Türkiye'nin iade edilmesini talep ettiği terörle suçlanan bir kişinin İsveç vatandaşı olduğu için teslim edilmesine hayır diyor" ifadelerini kullandı.
Haberde ayrıca dikkat çeken bir detay yer aldı. Türkiye'nin terör suçlamasında bulunduğu kişinin iadesini Kasım 2022 yılında talep ettiği öğrenilirken İsveç'in bu talebi değerlendirmeye alıp reddetmesinin ise ancak geçen hafta gerçekleştiği anlaşıldı.
Expressen gazetesi ise haberinde "Dolandırıcılık suçlamasına iade var, terör suçlamasına yok" mesajını öne çıkardı.