Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs meselesine dair kullandığı “Harcayacak bir 50 yılımız daha yoktur” sözü ve iki devletli çözüm girişimleri İsrail’de rahatsızlık uyandırdı. Yaşanan gelişmeleri gündemine alan düşünce kuruluşu INSS, KKTC’de Türk SİHA’larının konuşlanacağı bir hava üssünün kurulması halinde İsrail’in manevra alanının olumsuz etkileneceği değerlendirmesinde bulundu.
"ERDOĞAN GERÇEKLERİ DİLE GETİRİYOR"
- Türkiye’nin adadaki etkinliğinin artmasının İsrail’i olumsuz etkileyeceğini ve manevra alanını kısıtlayacağı öngörüsünde bulunan INSS yazarları Galia Lindenstrauss ve Rami Daniel, şu değerlendirmelere yer verdi:
"ERDOĞAN ŞİMDİDEN SAHAYA İNDİ"
Türk Cumhurbaşkanı Kıbrıs sorununa "iki devletli bir çözümü" teşvik etmek için daha çok çalışıyor. Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs ziyaretiyle durumu değiştirmek için şimdiden sahada çalışıyor. Şimdiye kadar uluslararası toplumun çabaları çözüme kavuşturamamıştır.
MANEVRA ALANIMIZI AZALTACAK
Güney Kıbrıs son on yılda İsrail'in yakın bir ortağı haline geldi, bu nedenle İsrail adada olup bitenlerle yakından ilgileniyor. Bunun ötesinde, kuzeyde bir hava üssünün ve bir Türk deniz üssünün açılmasıyla adadaki Türk kontrolü güçlendirilecek ve bu gelişmeler İsrail'in manevra alanı üzerinde de etkileri olacak.
"TÜRKİYE'NİN NİYETİ DİKKATE ALINMALI"
Türkiye'nin kuzeydoğu Kıbrıs'ta insansız hava araçları için inşa ettiği askeri üs ve kuzeyde bir Türk deniz üssü kurma niyeti konusu dikkate alınmalı. Kıbrıs meselesi, daha geniş bölgesel ilgiyi ve takibi hak ediyor.