Şin-Bet'in eski üst düzey yetkililerinden Ofer Or tarafından 6 yıl önce kurulan Doğu Kudüs Sakinleriyle İletişim Birimi'nin görevinin, bir yandan İsrail'e bağlı Kudüs İşleri Bakanlığı ile Kudüs'ü Geliştirme Şirketi arasında, diğer yandan da Doğu Kudüs sakinleri arasında koordinasyon sağlamak olduğu kaydedildi.
İsrail'in bu birim aracılığıyla Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin tümünü bir güvenlik meselesi olarak ele aldığı ve ona göre muamele ettiği vurgulanan haberde, Doğu Kudüs Sakinleriyle İletişim Birimi'nde çalışan 17 memurdan 12'sinin Şin-Bet'te görev yapmış eski sorgu memuru olduğu aktarıldı.
İnsan hakları savunucuları, İsrail'in izlediği güvenlikçi yaklaşımın, Tel Aviv yönetiminin Filistinlilere yönelik ihlallerine yön verdiğini ve uluslararası hukuka aykırı pek çok uygulamanın da kaynağı olduğunu ifade ediyor.
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıdığı 6 Aralık 2017'den birkaç ay sonra ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliği törenle işgal altındaki Kudüs'e taşınmıştı.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
Doğu Kudüs'teki 435 bin Filistinlinin dörtte biri, İsrail'in 2003'te inşa ettiği Ayrım (Utanç) Duvarı nedeniyle şehrin diğer bölgelerine geçemiyor. Ebu Dis, El-Ayzeriye, Kefr Akab gibi yoğun nüfuslu mahalleler, bu şekilde şehirden koparılan beldeler arasında yer alıyor.