Gazze’de tarihin en büyük insanlık ve savaş suçlarına imza atan İsrail'in, “Refah’ta tüneller var” yalanı ile Filistinlileri Mısır'a sürmek istediği değerlendiriliyor. Önceki gün Gazze Kasabı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun “Hamas’ın kapsamlı ateşkes planını” reddetmesinin ardından gözler 1,5 milyon Filistinli için son sığınak olan Gazze'nin en güneyindeki Refah bölgesine çevrildi. Mısır sınırındaki bölgeye saldırı hazırlığı için orduya emir verdiklerini açıklayan Netanyahu'nun hedefi, 7 Ekim’den bugüne dillendirdiği “Filistinlileri Sina Çölüne sürme planını” kara saldırısı ile hayata geçirmek. Daha önce benzer kurgularla katliamlar gerçekleştiren İsrail ordusu, “Refah’ta tüneller var” yalanı ile sınır bölgesine göçen 1,5 milyon Filistinliyi “Ya çöle gidin ya da ölün” ikileminde bırakmayı hedefliyor.
İsrail gazetesi Yediot Ahranot’un haberine göre, İsrail ordusu, Gazze ile Mısır’ı bağlayan 12 tünelin bulunduğunu tespit etti. İsrail’in Refah’a kara operasyonunun “tünelleri ortadan kaldırmak” olarak gerekçelendirildiği haberde, “İsrailli rehineler buradan Mısır’a kaçırılacak” yalanı servis edildi. İsrail ordusunun tünelleri yok etme kurgusuyla, gidecek bir yeri olmayan 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah’ta tarihin en büyük katliamlarından birine imza atmasından endişe duyuluyor.
Refah’a kara harekatında Filistinlilerin katliamdan kaçabilecekleri son nokta olan Mısır da işgalci İsrail’e ültimatom verdi. İsrail medyasında çıkan haberlere göre, Mısırlı yetkililer, İsrail ile temasa geçerek “Tek bir Filistinli bile Sina’ya girerse, iki ülke arasındaki barış anlaşmasını iptal ederiz” mesajı gönderdi. İsrael Hayom gazetesine göre Kahire yönetiminin Refah operasyonuna karşı olduğunu bildiren bir Mısır istihbarat yetkilisi, "Filistinlilerin Sina’ya gönderilmesi halinde bu meselenin “Mısır için kalıcı bir sorun” olacağını dile getirdi.
ABD yönetimi ise İsrail'in Refah'a yönelik olası askeri operasyonlarının "bir felaket" olacağı uyarısında bulundu ve böyle bir operasyona destek olmayacağını bildirdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, "Şu anda (Refah'taki) bu insanlara yönelik askeri operasyonlar bir felaket olur ve bu bizim destekleyeceğimiz bir şey değil" dedi.
Katliam hazırlığındaki İsrail ordusu, kuzey bölgelerdeki Filistinlileri Refah’a sürmeye devam ediyor. Önceki gün Han Yunus’ta Mustafa Hafez ve Zahra Ghareeb okullarına sığınan yüzlerce Filistinli Refah’a sürüldü. Silah zoruyla okuldan çıkarılan Filistinlilere göç esnasında tank namluları doğrultuldu. Kente kara operasyonu öncesi günlerdir hava saldırıları düzenleniyor.
Daha önce “İsrail ordusunun Goebbles’i olarak bilinen sözcü Daniel Hagari, Şifa Hastanesi’nin altında “Hamas’ın komuta merkezi olduğunu” iddia etmiş, İsrail güçleri hastaneyi bombalamış, daha sonra da işgal etmişti. Birkaç hafta sonra geri çekilen işgalci güç, iddialarını doğrulayacak delil ortaya koyamamıştı. Şifa Hastanesi'ni gaz bombaları ile basan İsrail'in paylaştığı görüntülerin 2. Dünya Savaşı'ndan kalan İsveç'teki tüneller olduğu ortaya çıkmıştı. İsrail'in Kanal 13 televizyonu da fiyasko sonrası, “İsrail ordusunun iddialarının aksine Şifa Hastanesi'nde herhangi bir askeri tesisin bulunduğuna dair bir belirti yok" demişti.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulanan Nasır Hastanesinde yakıt sıkıntısı nedeniyle 48 saat içinde elektriğin kesileceği bildirildi. İsrail ordusunun kuşatması ve hedef alması neticesinde Nasır Hastanesinde tıbbi ve insani felaketin yaşandığını belirtildi. Yetkililer, 300 sağlık çalışanı, 450 yaralı ve hastaneye sığınan 10 bin yerinden edilmiş Filistinlinin açlık ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını aktardı. Ayrıca hastanede ciddi şekilde anestezi ve yoğun bakım ilaçları ile cerrahi malzeme sıkıntısı yaşandığını vurgulandı. İşgalci İsrail ordusu, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi ile Filistin Kızılayı merkezi ve Kızılaya bağlı El-Emel Hastanesini iki haftadan uzun süredir kuşatma altında tutuyor. Öte yandan İsrail'in, halkı zorla aç ve susuz bıraktığı Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 130 artarak 27 bin 840'a yükseldi. Son saldırılarda 170 kişinin daha yaralandığı Gazze Şeridi'nde toplam yaralı sayısının da 67 bin 317'ye ulaştığı kaydedildi.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, güvenilir bir lider olarak görmediği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun görevden ayrılması gerektiğini söyledi. Amerikan MSNBC kanalına konuşan Clinton, "(Netanyahu'nun) gitmesi gerekiyor, eğer ateşkese engel olacaksa, İsrail’in (Gazze'ye saldırıları sonrası) ne yapacağına karar vermeye engelse mutlaka gitmesi gerekiyor. (7 Ekim) Saldırı onun döneminde gerçekleşti" dedi. İsrail ordusunun, saldırılarını yerinden edilmiş birçok Filistinlinin sığındığı Gazze'nin güneyindeki Refah kentine doğru genişletmesi planını "korkunç" olarak tanımlayan Clinton, "Ateşkes olmasını arzu ediyoruz" yorumunda bulundu.