7 Ekim’de gerçekleşen Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında Yeni Şafak önemli detaylar elde etti. El Kassam Tugayları’nın esirlerin sağlıklarıyla, inançlarıyla yakından ilgilendikleri öğrenildi. Hamas, baskınla birlikte, İsrail, Amerika, Tayland ve diğer uyruklu esirlere, yaralı olup olmadıkları, kronik bir hastalığı ve ya bağımlı olduğu bir ilaç var mı sorusu soruldu. Esirlere buna göre yaklaştıkları ihtiyacı olanlara ilaç temin ettikleri öğrenildi.
Kassam Tugayları esirlerin inançlarına göre ibadet edebileceği bir ortam oluşturmak için esirlere hangi dinden olduğunu sorduğu, ibadet konusunda bir taleplerinin olup olmadığını sorduğu belirtildi. “Yahudi misiniz?, “Hristiyan mısınız?” sorularına yanıt veren esirlere buna göre muamele ettikleri öğrenildi. Taylandlılara yönelik onların esir olmadıklarını belirten Kassam üyelerinin kendilerine “siz bizim misafirimizsiniz” dedikleri belirtildi.
Esir alınan Yahudilerden bazılarının şeker hastası olduklarını belirttiği ve ibadetlerini yerine getirmek istediklerini söylediği öğrenildi. El Kassam Tugayları’nın şeker hastaları için ilaç temin ettikleri ve ibadetlerini yerine getirmek isteyen Yahudiler için tünellerde özel bir odaya küçük bir “havra” yaptıkları öğrenildi. Yeni Şafak’ın ulaştığı kaynaklar Hıristiyanlar için de benzer bir uygulamaya gidildiği kaydedildi. 7 Ekim’de gerçekleşen Aksa Tufanı operasyonu sonrasında ortaya çıkan görüntülerde Kassam Tugayları’nın bazı yaralıları tedavi ettiklerine yönelik görüntüler ortaya çıkmıştı.
Hamas tarafından serbest bırakılan rehinelerden bazılarının Kassam savaşçılarına teşekkür ettiklerine yönelik görüntülerin ortaya çıkmasının ardından, İsrail güvenlik güçlerinin rehineleri takibe aldıkları iddia edildi. Bazı rehinelerin kendilerine iyi bakıldıkları, tedavi edildikleri ve ibadetlerinin yerine getirildiklerini belirtmesi nedeniyle İsrail’in rehinelere basına konuşmama talimatı verdikleri ortaya çıktı. Özellikle bazı rehinelerin evlerine güvenlik görevlisi diktikleri öğrenildi.
Hamas tarafından 7 Ekim sonrası ilk olarak serbest bırakılan rehinlerden olan Yocheved Lifshitz, Hamas üyeleriyle ilgili açıklamasında, “Haklarını teslim etmem lazım. Her ihtiyacımızla ilgilendiler, çok naziklerdi. Kendi yedikleri yemeklerin aynısını bize de yedirdiler. Orada (Gazze) şiltelerin üzerinde yatıyorduk, hastalanmamamız için temizliğe çok önem veriyorlardı. Gün aşırı nasıl olduğumuzu görmek için gelen doktorumuz vardı. Sağlık görevlisi bizimle devamlı ilgilenip ilaçlarımızı ihmal etmiyordu. Bize çok iyi davrandılar. Tüm ayrıntılarla onlar ilgilendi. Her şeyimizin eksiksiz ve tuvaletlerin de temiz olduğundan emin oldular. Tuvaletleri biz değil onlar temizliyorlardı. Biz hastalanmayalım diye de Lysol ile dezenfekte ettiler, salgından korkuyorlardı” diye konuşmuş ve dünyada büyük yankı uyandırmıştı.
Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakat kapsamında cuma gecesi serbest bırakılan İsrailli esirlerin "tatsız bir durum yaşamadıklarını ve insanca muamele gördüklerini" söyledikleri belirtildi. İsrailli haber platformu Walla'nın haberine göre, cuma gecesi Gazze Şeridi'nden büyükanne, anne ve bir erkek çocuğun serbest bırakıldığı Munder ailesinin yakını, aileyi ziyaret ettikten sonra esirlerin anlattıklarını paylaştı. Munder ailesinin üyesi, "(İsrailli esirler) Olumsuz bir durum yaşamadılar. İnsanca muamele gördüler. Düşündüğümüz gibi dehşet hikayeleri yoktu." ifadesini kullandı. İsrailli esirlerin Gazze Şeridi'ne götürülmek üzere motosiklete bindirildikten sonra şiddet görmediklerini belirten aile üyesi, İsrailli esirlerin kendilerine verilen radyo ve televizyondan haberleri takip ettiklerini söylediklerini aktardı.