İngiltere'de, Yeni Zelanda'daki iki camiyi hedef alan terör saldırısının ardından balyozla camilere saldırı, Kur'an-ı Kerim nüshalarının yırtılması ve Müslümanlara yönelik şiddet eylemleri gibi çok sayıda İslamofobik olay kayda geçti.
İngiltere'de İslamofobi kaynaklı saldırılarda son günlerde artış görülmeye başlandı.
İngiltere'deki Müslüman karşıtı olayları izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama, Yeni Zelanda'daki terör eylemlerinden sonra ülkede İslamofobik saldırıların yüzde 593 arttığını açıkladı.
Müslümanlara ölüm tehdidi
Buna göre, Yeni Zelanda'daki saldırının gerçekleştiği 15 Mart'tan 21 Mart'a kadar İngiltere'de kayda geçen 95 olayın 85'inde doğrudan terör eylemine atıfta bulunularak Müslümanlar tehdit edildi.
Bunlardan, yüz yüze yaşanan 45 olayda ırkçılar, Müslümanları, silah şeklini verdikleri ellerini onlara yöneltip kurşun sesi çıkararak tehdit etti.
İnternet üzerinden yapılan 40 saldırıda da Müslümanlara "
", "
" ifadeleri ile silah emojisi içeren mesajlar gönderildi.
Bıçaklı ve çekiçli saldırı
Saldırılardaki artışlar tehditle de sınırlı kalmadı.
Başkent Londra'da 2 kişi İslamofobik veya aşırı sağcı saldırının hedefi oldu. Bunlardan ilki, Yeni Zelanda'daki terör saldırısının gerçekleştiği 15 Mart'ta Londra'da bir cami yakınında yaşandı. Olayda 2 kişi, cemaatten bir kişiyi çekiçle yaralayıp kaçtı.
Yine Londra'da 16 Mart'ta aşırı sağcı bir kişi, 19 yaşındaki bir genci bıçakladı. Görgü şahitleri, saldırganın olaydan hemen önce "
." ve "
Tüm Müslümanları öldüreceğim.
" dediğini anlattı.
İslamofobi olayları, Londra'nın yanı sıra diğer kentlerde de görüldü. Birmingham kentinde 21 Mart'ta 5 camiye balyozla saldırı düzenlendi. Gece saatlerinde yapılan saldırılar camilere zarar vermekle kalmadı, Müslümanlar arasında korkuya da neden oldu.
Müslümanlar, camilerin güvenliğinin artırılmasını istese de sadece 2 gün sonra, 23 Mart'ta, bir cami daha saldırının hedefi oldu. Olayla ilgili soruşturmaya Terörle Mücadele Biriminin de dahil edildiği açıklanırken, bir kişinin gözaltına alındığı duyuruldu.
Feyzul İslam Mescidi Sorumlusu Yusuf Zaman, "
Yetişkinler, olanlar yüzünden çocuklarını camilerden uzak tutacaklarını söylüyorlar çünkü camiler artık güvende değil.
" diyerek endişeye dikkati çekti.
Okula girilip Kur'an-ı Kerim nüshaları yırtıldı
Newcastle kentinde 25 Mart'ta ise İslami eğitim veren bir okul saldırıya uğradı. Bahr Akademi'de gece saatlerinde yaşanan, okul binasının pencerelerinin kırıldığı saldırıda, Kur'an-ı Kerim nüshaları da yırtılarak sayfaları etrafa saçıldı.
Eğitim kurumunun sorumlusu İmam Abdul, okulun mescidine girdiklerinde 18 yaş altı 6 gençle karşılaştıklarını ve her yere yanıcı madde döküldüğünü belirterek, "
Biz yangına denk gelmedik ama bir kilim yanmıştı. Sanki her şeyi yakmaya hazırlanıyorlardı. Mescide vardığımızda kendi aralarında 'Müslüman teröristlerden' söz edip ırkçı şakalar yapıyorlardı.
" dedi.
Muhit, son 3 ayda 2, toplamda ise 4 kez saldırıya uğradıklarına dikkati çekti.
Polis, olayla ilgili 6 gencin gözaltına alındığını duyurdu.
Kahraman iman da İslamofobi kurbanı
İslamofobik saldırılardan birini de Finsbury Park Camisi imamı Muhammed Mahmud yaşadı. Ülkede diyaloğun teşviki amacıyla 18 Mart'ta Regent Park Camisi'nde yapılan bir toplantının ardından evine dönerken bindiği otobüste "
orta yaşlı beyaz bir adamın
" küfür de içeren sözlerinin hedefi olduğunu anlatan imam, indikten sonra da bir bisikletlinin kendisine tükürdüğünü söyledi.
Finsbury Park Camisi yakınlarında 2017'de düzenlenen ve bir kişinin öldüğü kamyonetli saldırı sonrası cemaati sakinleştirdiği için "
" ilan edilen Mahmud, Yeni Zelanda'daki terör saldırısının ardından "
böylesine düşüncesiz bir nefret ve İslamofobiyi görmekten dolayı çok üzgün
" olduğunu kaydetti.
"Müslümanlara saldırıları haklı görüyorlar"
Tell Mama Direktörü İman Atta, bu tür olayların artmasının, bazı kişilerin Müslümanlara saldırıları haklı gördüğünü ortaya koyduğunu belirterek, "
Artık Müslümanlara odaklanan sürekli bir nefret ideolojisi ile karşı karşıya olduğumuz açık.
" dedi.
Londra Belediye Başkanı Sadık Han da Başbakan Theresa May'e yazdığı mektupta, Muhafazakar Parti üyeleri ve destekçilerinin defalarca İslam karşıtı saldırılarına maruz kaldığını ifade ederek, May'den konuyla ilgilenilmesi yönünde partiye emir vermesini istedi.
"İslamofobi söylemlerini kökünden sökmemiz gerekiyor"
Yeni Zelanda'daki terör saldırısının ardından İngiltere vatandaşı Müslümanlara verilen güvencelerin sadece güvenlik önemlerinin artırılmasından ibaret olamayacağını kaydeden Han, "
Aynı zamanda topluma ve siyasi tartışmalara sızan İslamofobi ve Müslüman karşıtı söylemleri, durmak bilmeden kökünden sökmemiz gerekiyor.
" dedi.
İşçi Partisi ve Liberal Demokratlar, İslamofobinin "
kökenleri ırkçılığa dayanan, İslam'ı ve Müslüman gibi algılananları hedef alan bir tür ırkçılık
" olarak tanımlanmasını kabul ederken iktidardaki Muhafazakar Parti henüz bu yönde bir adım atmış değil.