Suudi Arabistan’da 2017’de bazı iş adamları ve prenslerin yolsuzluk soruşturması kapsamında başkent Riyad’daki bir otelde tutulmasında görev verilen kişilerin, ertesi yıl gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde de yer aldığı, hatta Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ilk olaydan sıyrılmasının cinayete kapı araladığı belirtildi. Guardian gazetesinin Ritz Carlton Oteli’nde gerçekleşen olayın 3. yılı dolayısıyla yayınladığı haberde, bazı şahitlerin ağzından yaşananlar anlatıldı. Kaynakların isminin verilmediği habere göre, gözaltılar genellikle telefon görüşmeleriyle başladı. Hedefteki kişiler, Veliaht Prens Muhammed bin Selman veya Kral Selman bin Abdülaziz ile sözde toplantılara çağrılarak gözaltına alındı. Bazı iş adamlarına da kraliyet mahkemesi yetkililerinin onlarla evlerinde görüşeceği söylendi. Ancak bunun yerine güvenlik görevlileri gelerek bu kişileri hapishaneye dönüştürülen otele götürdü.
Bir kaynak, “İlk gece herkesin gözleri bağlıydı ve neredeyse herkes, Mısır istihbaratının ‘dayak gecesi’ dediği şeye maruz kaldı. İnsanlara neden orada olduklarını bilip bilmedikleri soruldu. Kimse bilmiyordu. Çoğu dövüldü, bazıları kötü dövüldü. Stres pozisyonunda (kişinin duvara yapışık ayak parmakları üzerinde tutulması) duvara bağlı insanlar vardı. Bu saatlerce sürdü ve işkenceyi yapanların hepsi Suudi’ydi” dedi. Ertesi gün sorgulamaya geçildiğini, özellikle ülke dışındaki mal varlıkları konusunda bilgi istendiğini anlatan kaynak, bazı kişilerin eşlerini aldatma gibi özel hayatlarına dair bilgilerin ifşa edilmesiyle tehdit edildiğini söyledi. Kaynak, ancak sorgulamayı yapanların finans dünyasının işleyişi konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığını, tüm mal varlıklarının nakit olarak tutulduğunu zannettiklerini kaydetti. Haberde sözlerine yer verilen başka bir kişi de “Bu, sadece onun (Muhammed bin Selman’ın iktidarını pekiştirmesi için yapıldı. Kaşıkçı vahşetinden önce yaşandı. Bundan sıyrılması, ikincisini (Kaşıkçı cinayeti) yapmasına izin verdi. Ritz Carlton’daki olayda görev alan gardiyanlar cinayette de görev aldı” dedi.