Libya’da meşrû Ulusal Mutabakat Hükümetine (UMH) bağlı ordu, darbeci Hafter’i geriletmeye devam ediyor. Stratejik Vatiyye Askeri Üssü’nün Hafter’e bağlı milislerden alındığı operasyon, Libya iç savaş sürecinde UMH’nin en kritik hamlesi oldu. Libya ordusu, aralarında Rus hava savunma sistemleri, helikopter, uçak, tanksavar ve bunlara bağlı mühimmatın da bulunduğu çok sayıda silahı ele geçirdi. Vatiyye’nin ardından dün yaklaşık 60 kilometre güneyindeki iki belde daha Hafter’den kurtarıldı. Tunus sınırı boyunca uzanan Nalut vilayetine bağlı Bedr ve Tici beldelerinde kontrol yeniden sağlandı. Böylelikle Hafter’in Trablus’a yönelik kuşatması fiilen kırılmış oldu. Belde halkları UMH güçlerini sevinç gösterileriyle karşıladı.
Büyük yankı uyandıran Vatiyye operasyonunu dünya basını son dakika gelişmesi olarak duyurdu. Haberlerde şu ifadeler dikkat çekti: “Trablus’un güneyindeki Vatiyye Hava Üssü’nün kaybı, isyancı general Halife Hafter’e büyük darbe indirdi”, “Stratejik hava üssünün düşüşü, mürtet Libyalı generale darbe”, “Her anlamda oyun değiştirici: Libya’nın savaş ağası Hafter kilit önemdeki üssü Türkiye ile ittifak halindeki güçlere kaybetti”, “Hafter için ağır bir darbe!” Haberlerde Libya hükümetinin Türkiye’den aldığı destekle çatışmaların gidişatını değiştirdiği, Hafter güçlerini zor durumda bıraktığı vurgulandı.
Libya batısındaki Vatiyye, Bedr ve Tici’den sonra meşrû hükümet doğuya yöneldi. Geçtiğimiz ocak ayında Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın çabaları sonucu UMH’ye başkaldırıp Hafter tarafına geçtiklerini açıklayan Sirte merkezli gruplara yönelik operasyon başladı. Libya ordusu, Sirte’nin güneyindeki hedeflere 4 hava saldırısı düzenleyerek 1’i mühimmat, 1’i de yakıt yüklü 4 askeri aracı imha etti. Birlikler bunun yanında Trablus güneyindeki önemli bir nokta olan Terhune’ye de yoğunlaştı. Hafter’e yönelik sıradaki operasyonun Terhune olabileceği belirtiliyor.
Cephede büyük bozgun yaşayan darbeci Hafter ise dağılan birliklerine moral vermek için yalana sarıldı. Hafter’in sözcüsü, Trablus’un güneyindeki cephelerden ‘taktiksel’ olarak çekildiklerini ileri sürdü. Ancak Arap basınına konuşan Hafter’e bağlı başka kaynaklar ise kendi sözcülerini yalanladı. Adının açıklanmasını istemeyen bir milis, “Askeri kuvvetlere üslerden çekilme talimatı verildi, çünkü onları savunmak imkansız hale geldi. Gruplar halinde geri çekilme önceki gün başladı. Artık direniş olasılığı yok, her gün 4-5 kişiyi ve zırhlılarımızı kaybediyoruz. Türk füzeleri barınakları bile işe yaramaz hale getirdi” diye konuştu.
***
Vatiyye’de Hafter’in yaşadığı hezimet, onu destekleyen ülkeleri panikletti. Libya ordusu üsse girdikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u aradı. Görüşmeyi sosyal medya hesabından duyuran Zayed, Macron’la BAE-Fransa arasında gelişen ilişkileri ve Kovid-19 salgınıyla mücadeleyi ele aldıklarını kaydetti. Fakat acil telefon görüşmesinin ana nedeninin Libya konusu olduğuna kesin gözüyle bakılıyor. Öte yandan Hafter cephesi, Libya açıklarındaki Türk savaş gemilerinin de operasyona aktif olarak müdahil olduğunu savundu. BAE ve Suud basınında yer bulan haberlerde “Savaş gemileri, mevcut silahlar nedeniyle Vatiyye’de büyük bir fark yarattı” iddiasına yer verildi. Ancak UMH kaynakları iddiayı yalanladı. BAE ve Suud basınının iddiası gündemde tutarak Türk donanmasının bölgedeki varlığını tartışmaya açmayı hedeflediği belirtiliyor.
Hafter’e nefes aldırmayan UMH güçlerinden Türkiye’ye bir teşekkür geldi. UMH’nin saha komutanlarından Mahmud bin Garbiye, sosyal medya üzerinden yayınladığı videosunda şunları söyledi: “Bugün yaşadığımız zaferden dolayı Allah’a hamd ediyorum. Vatiyye’yi ele geçirmemiz çok önemliydi. Vatiyye batı Libya’nın en büyük üssüdür. 7 binden fazla asker barındırma kapasitesine sahiptir. Bu üssü katil Hafter ve ona destek verenler ele geçirmişlerdi. BAE, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Fransa ve Rusya gibi ülkelerin Hafter’e verdiği desteğe rağmen Allah’a hamd olsun Türklerle ittifak yaptıktan sonra askeri üssü tekrar aldık. Türkler müdahale ettikten sonra tüm dengeler değişti. Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerimi iletiyorum. Saygılarımı Türk halkı ve başkanına sunuyorum. Müdahalenizle tüm dengeleri değiştirdiniz. Türklerin bize verdiği desteği hiçbir zaman unutmayacağız. Başkan Erdoğan sadece Türkiye’nin değil, İslâm aleminin de lideridir. Terhune’yi de ele geçirdikten sonra güneye doğru ilerleyeceğiz inşallah.”