FKÖ Genel Sekreteri Ureykat, işgalci İsrail'in suçlarını önlemek ve Filistinlilere yönelik katliamların durdurulması için uluslararası topluma çağrı yaparak “Uluslararası toplumun suskunluğuna ve eyleme dönüşmeyen kınamalarına son vererek, İsrail’in işlediği suçları durdurması ve hesaba çekmesi için evrensel hukuk çerçevesinde acil müdahalede bulunması gerekiyor” dedi.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), uluslararası topluma, "İsrail'in işlediği suçları önlemek ve Filistinlilere yönelik katliamlarını durdurmak" için acil önlemler alması çağrısı yaptı.
FKÖ Genel Sekreteri Saib Ureykat, yaptığı yazılı açıklamada, “Uluslararası toplumun suskunluğuna ve eyleme dönüşmeyen kınamalarına son vererek, İsrail’in işlediği suçları durdurması ve hesaba çekmesi için evrensel hukuk çerçevesinde acil müdahalede bulunması gerekiyor.” dedi.
Ureykat, binlerce Filistinlinin işgal altındaki Batı Şeria ve İsrail ablukası altındaki Gazze’de “Filistin Toprak Günü” münasebetiyle barışçıl gösteriler düzenlemesinin, ABD-İsrail projelerine karşı verilmiş siyasi bir mesaj taşıdığını ifade etti.
ABD ve İsrail’in Filistin davasını bitirme çabalarının Filistin halkı tarafından bertaraf edileceğini ifade eden Ureykat, “İsrail’in planlı düşmanca saldırılarını, barışçıl gösterilere karşı uyguladığı yargısız infazlarını ve ilk yardım ekipleri de dahil olmak üzere barışçıl göstericileri plastik ve gerçek mermilerle hedef almasını kınıyorum.” ifadelerini kullandı.
İsrail güçleri, abluka altındaki Gazze sınırında ve işgal altındaki Batı Şeria’da Filistin Toprak Günü münasebetiyle düzenlenen barışçıl gösterilere katılan Filistinlilere karşı orantısız güç kullanmıştı.
Sabah saatlerinden bu yana Gazze sınırındaki olaylara gerçek mermi ile müdahale eden İsrail askerleri 12 Filistinliyi şehit etmiş, işgal altındaki Batı Şeria’da da 55 Filistinli yaralamıştı.
"Büyük Dönüş Yürüyüşü"
İsrail'in 30 Mart 1976'da Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymasının ardından yaşanan olayların anıldığı "Toprak Günü"nde, Filistinli grupların günler öncesinden yaptığı "Büyük Dönüş Yürüyüşü" çağrısına katılmak için halk sabah saatlerinden itibaren sınıra akın etmişti.
Filistin bayrakları taşıyan çok sayıda kişi, 1948'de topraklarından göçe zorlanan Filistinlilerin dönüş hakkını savunmak ve İsrail'i protesto etmek için sınırdaki 6 noktada toplanmak üzere Gazze'nin kuzey, güney ve orta kesimlerindeki bölgelerinden sınıra doğru yürüyüşe geçmişti.
Filistinli taraflar her fırsatta yürüyüşün "barışçıl" olacağını vurgularken, İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot, Filistinlilerin yürüyüş sırasında İsrail altyapılarına saldırması durumunda orduya gerçek mermi kullanma izni vereceğini belirtmişti. Eisenkot, yürüyüş nedeniyle bariyerlerin güçlendirileceğini ve İsrail topraklarına sızma girişimlerini engellemek için takviye birlikler konuşlandırılacağını kaydetmişti.
Ayrıca İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada yürüyüşle eş zamanlı Gazze-İsrail sınırının kapalı askeri bölge ilan edildiği duyurulmuştu.
Direnişin sembolü: "Toprak Günü"
İsrail, 30 Mart 1976'da ülkenin kuzeyindeki Celile bölgesinde yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koydu. Bunun üzerine Filistin halkı, bu gasbı protesto etmek için genel greve gitti ve gösteriler düzenledi.
İsrail polisi gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6 kişiyi şehit etti, binlerce kişiyi yaraladı. İsrail'in kuzeyindeki Celile bölgesinde bulunan Deir Hanna beldesinde yaşanan bu olay, polis ile İsrail vatandaşı olan Filistinli kitleler arasında yaşanan ilk kitlesel çatışma olması sebebiyle büyük önem kazandı.
"Toprak Günü" olarak anılan bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kaynağı olan toprak konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi olarak görülüyor.