13 Eylül 1993'de dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ile o zaman FKÖ'nün müzakereci ismi Mahmud Abbas tarafından Washington'da imzalanan Oslo anlaşmasının üzerinden tam 27 yıl geçti. O gün bir kurtuluş olarak imzalanan anlaşmanın bugün Filistinlileri kendilerine pahalıya mal olacağı korkusu sardı.
Kudüs'te yaşayan Filistinliler, şehirlerinin statüsünün hiçbir zaman belirlenemediğini ve şimdi çok daha büyük bir tehdit altında olduklarını söylüyor. İsrail'in başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Arap ülkeleri ile başlattığı normalleşme süreci Oslo anlaşmasından güç alıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi anlaşması 22 Eylül'de Washington'da yapılacak törenle imzalanacak.
İsrail'in yavaş ve sessizce attığı adımlar Donald Trump yönetimindeki ABD'nin de desteği ile Kudüs özelinde ve Filistin genelinde planladıkları adımların bir bir gerçekleşmesini sağladı.
Aralık 2017'de Trump'ın yüzyılın anlaşmasının ve seçim propagandasının bir parçası olarak Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması da yine bu projenin bir parçası.
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas ise Trump'ın açıklamalarına tepki göstererek Kudüs'ü 'Filistinlilerin ebedi başkenti' olarak tanımlamış, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ocak 2018'de yaptığı açıklamada, Oslo Anlaşması'nın artık "öldüğünü" söylemişti.
1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşmaları'nda Kudüs'ün nihai statüsünün barış görüşmelerinin ileri aşamalarında ele alınması öngörülüyor.