İsrail askerlerince şehit edilen ya da hapishanelerde tutuklu bulunan Filistinlilerin eş ve çocukları, Filistin genelinde yapılan lise sonu genel değerlendirme sınavlarında gösterdikleri başarıyla herkesi kendilerine hayran bırakıyor.
Filistin, son günlerde üniversiteye giriş sınavı hükmündeki lise sonu değerlendirme sınavlarında şehit ya da tutukluların eş veya çocuklarının gösterdiği üstün başarıyı konuşuyor.
Filistinli tutuklu veya şehit yakınları, elde ettikleri bu başarının motivasyon kaynaklarını anlattı.
Babasının 15 yıldır demir parmaklıklar ardında oluşu ve yaşadığı psikolojik baskı Tevhid Müeyyed Hamad'ın, sınavda başarılı olma hayaline engel olamadı.
Ramallah yakınlarındaki Silvad beldesinde yaşayan Hamad, babası İsrail askerlerince tutuklandığında henüz 2,5 yaşında olduğunu ve babasının 7 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.
Yüksek bir ortalamayla sınavdan geçerek hapisteki babasına en güzel hediyeyi verdiğini dile getiren Hamad, uzun süren çalışma saatleri nedeniyle zaman zaman yorgunluk ve bıkkınlık hissettiğini ancak her defasında kendisini "hayallerimi gerçekleştirmek için eğitimime devam edeceğim" diyerek motive ettiğini ifade etti.
Nablus'ta yaşayan Filistinli şehit Cafer el-Mısri'nin kızı Hale el-Mısri de yüzde 88,3 ortalamayla sınavda başarı gösterenler arasına girdi.
Babasının şehit olmadan önce annesine, eğitimleriyle yakından ilgilenmesini vasiyet ettiğini anlatan Mısri, okulu bırakmayı düşündüğü zor zamanlarda babasının bu vasiyetini hatırladığını ve bu sayede başarılı olduğunu, annesinin de bu zor zamanlarda onlara babalarının yokluğunu aratmadığını sözlerine ekledi.
Bir başka başarı hikayesi ise Gazze'deki Cumane Ebu Cezer'e ait.
Babaannesi Meryem'le birlikte hayata tutunmaya çalışan lise öğrencisi Cumane'nin hikayesi "Kırmızı Başlıklı Kız"a benzetiliyor.
Cumane, hikayedeki küçük kız gibi babaannesiyle hayatın zorluklarına karşı mücadele etmeye çalışıyor. Ancak Cumane ve babaannesinin önüne çıkan kurtlar ve sayıları hikayedekinden biraz daha farklı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yaşayan Cumane, 17 yıl önce henüz 4 aylıkken annesinin vefat ettiğini ve 9 aylık iken babasının İsrail güçlerince tutuklandığını anlattı. Cumane, şunları söyledi:
Sınavlardan yüzde 92,6 ortalama alarak büyük başarı gösteren Cumane, yaşadığı duyguları şöyle anlattı:
"O gün sevinç ve hüznü bir arada yaşadım. Elde ettiğim başarı için sevinirken bunu babamla kutlayamadığım için üzülüyordum. Aradan birkaç saat geçince telefon çaldı, ahizenin ucunda babam vardı. Hapishaneden beni tebrik etmek için aramış."
Babaanne Meryem ise Cumane'nin hayatının, İsrail'in babasız bıraktığı çocukların yaşadıklarının kısa bir özeti olduğunu söyledi.
Cumane'nin ilk kez 4 yaşında iken babasını ziyaret etmek için hapishaneye gittiğini ancak İsrailli yetkililerin görüş izni vermediği için torununun babasını göremediğini anlatan Meryem, "Cumane'nin o gün döktüğü gözyaşlarını hala unutamıyorum." dedi.
Yaşadığı psikolojik bunalımı aşmanın yolunu eğitimde bulan 7 çocuk annesi Henan Harara (38) ise sınavlarda yüzde 78,8'lik ortalamayla büyük bir başarı elde etti.
Eşi Hişam Harara'nın 2015'te tutuklandığını ve 9 yıl hapse mahkum edildiğini belirten Harara, eşinin yokluğundan doğan hüznü bertaraf etmek için 22 yıl aradan sonra yeniden eğitim hayatına döndüğünü söyledi.
Evin ve çocuklarının bakımının yanı sıra eşinin işlerini de takip etmek zorunda kalan Harara eğitim yılı boyunca büyük sıkıntılar çektiğini anlatarak, "Evin ihtiyaçları için pazara, hapishanelerdeki tutuklulara destek etkinliklerine katılmak için Kızılhaç'a gidiyor, eşimin maaşının kesilmesiyle ilgili işleri takip ediyor, eve dönüp yemek yapıp çocuklarımın dersleriyle ilgileniyordum. Tüm bunlar benim için büyük zorluk teşkil etti ancak üstesinden gelmeyi başardım." ifadelerini kullandı.
Omuzlarındaki yükün ağırlığı nedeniyle pek çok kez okulu bırakmayı düşündüğünü dile getiren Harara, çocuklarının kendisini teşvik etmesi ve ev işlerinde ona yardımcı olmaları sayesinde bu fikirden vazgeçtiğini söyledi.
Harara, hemşirelik eğitimi almak istediğini ve 4 yıl sonra üniversiteden mezun olduğunda da bu mutluluğu eşiyle paylaşmak istediğini kaydetti.
Necah Ulusal Üniversitesi Siyaset Sosyolojisi Profesörü Mustafa eş-Şennar ise şehit ve tutuklu eşleri ile çocuklarının okulda başarılı olmasının 3 temel nedeni olduğuna işaret etti.
Şennar, "Ebeveynlerden birinin yokluğu çocukların kişiliklerinin gelişimini olumsuz etkiler. Ancak tutuklu ya da şehit çocukları realiteye meydan okumaya ve yaratıcılıklarını ortaya koymaya çalışıyor." dedi.
Şennar, çocuklarının kendine güvenmesini sağlayıp onlara umut aşılayarak ev içinde çok önemli bir rol oynayan annelerin de başarıdaki bir diğer faktör olduğunu ifade etti.
Bu kişilerin birer yetişkin olup evlendiklerinde de kendi akademik seviyelerine uygun eşlerle evlendiklerini aktaran Şennar, böylelikle nitelikli ailelerin teşekkül ettiğini sözlerine ekledi.