Halep merkezdeki Halidiye ve Şara Nil mahalleleri 25 Kasım günü kimyasal silahla vuruldu. Suriye rejimi, saldırıyı muhaliflerin yaptığını iddia etti. Sözkonusu iddiayı hem Suriye Geçici Hükümeti hem de muhalifler yalanladı.
Yeni Şafak'a açıklamada bulunan muhalif komutanlardan General Edib Şellaf, "Hiçbir muhalif grubun elinde kimyasal madde yok" dedi. "Halep merkezini vuracak menzile sahip herhangi bir silahımızın olmadığını tüm dünya biliyor" ifadelerini kullanan Şellaf, Esed'in daha önce Hama, İdlib, Guta, Humus ve Duma'da defalarca kimyasal kullandığını hatırlattı. Halep kırsalından sorumlu muhalif komutan Şellaf, "Halep halkı bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız; hiçbir muhalif asker kendi öz akrabalarını katletme girişiminde bulunmaz, bulunamaz. Ancak Esed, Suriye halkı ile herhangi bir aidiyet hissetmediği için onları katletmekte beis görmüyor" diye konuştu. Bunun yanında Esed'in İdlib'e yönelik şok saldırılar planladığı bilgisini veren Şellaf, şunları söyledi: "Suriye rejimi İdlib'e yönelik şok saldırı hazırlığı içerisinde. Rusya'yı bu konuda iknaya çalışıyor. İlk hat zaten İran destekli milisler tarafından tutuluyor ve Tahran bu projenin bir parçası. Bu noktada Moskova ve Ankara'nın tavrı bu kanlı planı engelleyen tek unsur. Şu an bu takvim işliyor."
REJİM SÜNNİLERİ KOVMAK İSTİYOR
Kimyasal silah iddiasına ilişkin bir açıklama da Suriye Geçici Hükümeti'nden geldi. Hükümet yetkilileri, Esed'in Halep'te kalan az sayıdaki Sünniyi de buradan çıkarmak için sözkonusu kimyasal saldırıyı gerçekleştirdiğini dile getirdi. Rejim saldırılarının sürdüğünü bildiren muhalifler, Refa, Cercenaz, Latamnia, Morek, Babuleyn, Ümmü Celal, Han Şeyhun ve Sukeyk başta olmak üzere birçok beldenin havan topu ve füzelerle vurulduğu bilgisini verdi. Türkiye ve Rusya'nın 2018 yılı eylül ayında Soçi'de mutabık kaldığı çatışmasızlık anlaşmasına rağmen İdlib hattında muhalif yerleşim birimlerine atılan rejim füzeleriyle 28 sivil hayatını kaybetti, 43 kişi de yaralandı. Şu ana kadar atılan füze sayısı ise 130'u aştı.