Ermenistan, Kafkaslar’da gerilimi yeniden yükseltti, Azerbaycan sınırında yine provokasyona başladı. Ermeni ordusu işgalden kurtarılan bölgelere önceki gece 2. Karabağ Savaşı’ndan sonraki en büyük saldırı ve sabotaj girişimini gerçekleştirdi. İşgalden kurtarılan Daşkesen, Kelbecer ve Laçın’daki dağlık araziden Azerbaycan mevzilerine sızan Ermeni askerleri, hem mevzi aralarını, hem de ikmal yollarını mayınladı. Ardından da mevzilere havan ve ağır silahlarla saldırdı.
Çatışmalar dün sabah saatlerine kadar sürdü. Azerbaycan birliklerinin verdiği karşılıkla sıcak savaşı aratmayan çatışmalar yaşandı. 09.00’dan itibaren ateşkes ilan edildi. Buna rağmen saat 16.55’te Karakilise’ye bağlı Vağudi köyündeki Ermeni mevzilerinden Laçın’a bağlı Ahmetli köyündeki Azerbaycan mevzilerine top ateşi açıldı. Bu saldırıya da misillemede bulunuldu. Azerbaycan ordusundan 42, Devlet Sınır Hizmetleri askeri personelinden 8 toplam 50 asker şehit oldu. Ermenistan’ın kayıpları daha ağır oldu. Kaçan Ermeni askerlerinin geride 100’den fazla ceset bıraktığı belirtilirken, Ermenistan ise 50 kayıp verdiklerini duyurdu.
Ermenistan aylardır bölgeye cephane yığıyordu. Çatışmada Ermenistan’ın bu alt yapısı hassas silahlarla yerle bir edildi. Ermenistan’ın en az 500 milyon dolarlık teçhizatının imha edildiği, vurulan sistemler arasında 2 S-300 hava savunma sisteminin de bulunduğu belirtiliyor. Ermenistan’ın imha edilen teçhizatları yeniden yerine koymasının yıllar alacağı dile getiriliyor. 2. Karabağ Savaşı’nın ardından imzalanan anlaşmadan doğan yükümlülüklerinin hiçbirisini yerine getirmeyen Erivan, Türkiye’nin büyük önem verdiği Zengezur demiryolu projesinden de vazgeçtiğini duyurmuştu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına mayın döşemek dahil tüm yasa dışı adımlarına ilişkin BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi’ne mektup gönderdi. Mektupta savaş suçlarının durdurulup Ermenistan’ın cezalandırılması gerektiği belirtildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada asıl amacın, barış anlaşmasının imzalanmaması ve işgalden kurtarılmış bölgelerde yürütülen yeniden yapılandırma çalışmalarının geciktirilmesi olduğunun altı çizildi. Çatışma ve kayıplardan tamamen Erivan yönetiminin sorumlu olduğu, Ermenistan topraklarına müdahalenin söz konusu olmadığı vurgulandı.
Türkiye Azerbaycan Dostluk, İş birliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısı sonrası Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne bir mektup kaleme aldı. Ermenistan’ın saldırılarına göz yumulduğunu belirten Prof. Dr. Attar, şunları kaydetti: Savaş çığırtkanlığı yapanların günümüzde dünyamıza insani ekonomik ve siyasi olarak kestiği fatura ortadadır. Ukrayna konusunda peş peşe açıklama yapan devlet ve kurumların Azerbaycan topraklarına yönelik ısrarlı taarruza sessiz kalmasını talep ediyoruz. Amerika’daki Ermeni diasporasının güdümünde olan Ermenistan’ın ekonomik olarak sınırlandırılmasını, Ermenistan’ın uluslararası hukuka uygun davranmadığı için cezalandırılmasını talep ediyoruz. Rusya’ya boykot uygulayan devletler ve kuruluşların, savaş suçlusu işgalci Ermenistan’a değişik adlar altında parasal yardım yapması kabul edilmez olup çifte standardın somut göstergesi olmaktadır.
Kafkaslar’da tırmanan gerilimin önümüzdeki günlerde toplanacak Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi arifesine denk gelmesi manidar bulundu. Gözlemciler, çatışmaların Ermenistan içi dengeler ve 15-16 Eylül’de Özbekistan’da düzenlenecek Şanghay Zirvesi öncesine denk gelmesine dikkat çekiyor. Rusya Devlet Başkanı Putin ile Erdoğan’ın bir araya geleceği zirvede, ikili ilişkilerin baltalanması ve provoke edilmesi amacıyla bu yolun seçilmiş olabileceği belirtiliyor. Emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt konuyla ilgili Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulundu. Başbozkurt, “Bu provokasyonların Ermenistan Başbakanı Paşinyan yanlısı olmayan Ermeni çete grupları tarafından yapıldığını düşünüyorum. Paşinyan barışa yönelik adımlar attığı zaman, Ermenistan içindeki Paşinyan karşıtı gruplar böyle bir faaliyet yürütür” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yaşanan çatışmalardan sonra komuta kademesiyle bir araya geldi. Toplantıda provokasyonların önlendiği, tüm görev ve talimatların yerine getirildiği belirtildi. Gerilimin sorumluluğunun tamamen Ermenistan’ın siyasi liderliğine ait olduğuna dikkat çekilen toplantıda, sınır boyunca operasyonel durumun Azerbaycan ordusunun kontrolünde olduğu kaydedildi.
Sınır ihlallerini çatışmaya dönüştüren Ermenistan’a Türkiye’den uyarı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov’u aradı. Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu vurgulayan Oktay, “Beraberiz, biriz. Her zaman dayanışma içerisindeyiz” dedi. Asadov da Türkiye’nin sergilediği dayanışma ve verdiği destek dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk halkına teşekkürlerini iletti. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki çatışmalar endişe vericidir. Müzakereler devam ederken Ermenistan, tahrik edici tutumlardan uzak durmalıdır. Barış ve istikrar, ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve meşru hakları temelinde sağlanabilir. Türkiye Azerbaycan’ın yanındadır” açıklamasında bulundu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile telefonda görüştü. Görüşmeden sonra açıklama yapan Çavuşoğlu “Ermenistan artık tahrikleri bırakmalı. Azerbaycan’la vardıkları uzlaşı çerçevesinde barış müzakerelerine ve iş birliğine odaklanmalı. Her zaman can Azerbaycan’ın yanındayız. Azerbaycan yalnız değildir” ifadelerini kullandı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Azerbaycanlı mevkidaşı Org. Zakir Hasanov ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu vurguladı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise şunları kaydetti: “Ermenistan provokasyon ve saldırganlıklara son vermelidir. Barış herkesin yararınadır. Bugün çatışma için Ermenistan’ı kışkırtan çevreler sadece çıkar odaklarıdır. Ermenistan Azerbaycan’ın meşru hak ve çıkarlarına saygı duymalıdır.”
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan’ın Kasım 2020’de varılan anlaşmalara yönelik yaklaşımına katılmadıklarını belirterek “Ermenistan ve Azerbaycan dahil tüm bölge ülkelerinin bu yolları kullanacağı yaklaşımıyla yolları açmaya hazırız” diye konuştu. Paşinyan, Ermenistan Güvenlik Konseyi’nin toplandığını, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ), BM Güvenlik Konseyi ve Rusya’ya resmi başvuruda bulunacaklarını açıkladı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile telefon diplomasisi yürüten Paşinyan muhataplarına sınırdaki durumla ilgili endişelerini iletti. Görüşmelerden sonra AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, iki ülkeden de ateşkese uymasını istedi. ABD, Ermenistan ve Azerbaycan’a çatışmaları durdurma çağrısı yaptı. Rusya anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini açıkladı. İran Cumhurbaşkanı Reisi ise “Bölgenin yeni bir savaşa tahammülü yok” açıklamasını yaptı. KGAÖ’den yapılan yazılı açıklamada da tüm anlaşmazlıkların siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği, çözüm noktasında Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında Kasım 2020, Ocak 2021 ve Kasım 2021’de kabul edilen anlaşmaların kullanılması gerektiği vurgulandı.