Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon ve Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti Başkanı İrina Vlah ile bir araya geldi. Erdoğan, Gagavuzya'nın özeklik statüsünün korunması için elinden geleni yapacağını söyleyerek, "Başbakanlık dönemimden bu yana Komrat'a hasretim vardı" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasında Gagavuz halkına hitap etti. 300 milyonluk büyük bir aile olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Moldovalı dostlarımızın dertleriyle dertlenmeyi sevinçleriyle mutlu olmayı bir görev biliyoruz. Moldova'nın toprak bütünlüğünün korunmasına büyük önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti Başkanı İrina Vlah ile görüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moldova’nın başkenti Kişinev’deki temaslarını tamamlayarak Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon ile Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Komrat’a geldi. Erdoğan Gagavuz halkına hitap ediyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Buradan Gökoğuz yerinin dört bir yanındaki tüm dostlarımıza sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum. Bizlere şu muhteşem tabloyu yaşattığınız için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Bugün burada kardeşlik var. Bugün burada dayanışma var. İşbirliği var. Elbette burada Moldova ile Türkiye'nin kadim dostluğu var.
Buraya elimiz boş gelmek yakışmaz dedik. Sizlere tüm Türkiye'nin 81 milyonluk Türk milletinin selamlarını getirdim. Sizlere Türkiye'deki akrabalarınızın sınırları aşan muhabbetini getirdim. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak gerçekleştirdiğim bu tarihi ziyaretin Moldova ve Gökoğuz yeri ile dayanışmamızı daha da perçinlediğine inanıyorum.
Bugünlere kolay gelmedik. Karşımdaki şu muhteşem dayanışma manzarasına ulaşmamız hiç kolay olmadı. Bugünlere bizden önceki Cumhurbaşkanlarının Türkiye ile Moldova'nın ortak geleceğine inanan devlet ve siyaset adamlarının gayretiyle geldik. Bizim inancımızda ehli hünerin kıymetini bilmek, emek ve çaba sahibi herkesin hakkını teslim etmek esastır. Öncelikle bizden önceki siyasetçilere ülkem ve milletim adına şükran borcumuzu ifa etmek istiyorum.
Gökoğuz Yeri'nin 1994 yılında Özerk statüye kavuşmasına katkı sağlayan 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel'i dönemin Moldova Cumhurbaşkanı Mircea Snegur'u yine o dönemde Gökoğuz Türklerinin önderi Stefan Topal'ı buradan şükranla yad ediyorum.
Bu devlet ve siyaset adamlarının sergilediği işbirliği hem Moldova'ya hem de Gökoğuz Yeri'ne huzur ve barış getirmiştir. Zor zamanlarda halklarının geleceğine yön veren ve bu topraklarda güzel bir miras bırakan liderlerin çabaları asla unutulmayacaktır.
Moldovalı dostlarımızın dertleriyle dertlenmeyi sevinçleriyle mutlu olmayı bir görev biliyoruz. Moldova'nın toprak bütünlüğünün korunmasına büyük önem veriyoruz. Hem Moldova'daki hem de Gökoğuz Yeri'ndeki gelişmeleri tıpkı komşularımızdaki hadiseler gibi çok yakından takip ediyoruz. Gerektiğinde de elimizdeki tüm imkanları Moldova halkı için seferber etmekten çekinmiyoruz."
Erdoğan ve beraberindeki heyet, yol boyunca ellerinde Türk bayrakları taşıyan Gagavuzya halkı ve Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti Başkanı İrina Vlah tarafından karşılandı. Erdoğan daha sonra Vlah ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan ve İrina Vlah, heyetlerarası görüşmenin ardından basın toplantısında kameraların karşısına geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Dodon ve Vlah ile Altındağ Belediyesi tarafından onarımı yapılan Kültür Evi’nin açılışına katılacak. Kent meydanında Gagavuzya Özerk Cumhuriyeti halkına hitap edecek olan Erdoğan, Vlah tarafından onuruna verilen öğle yemeğine de katılacak.
- Moldova Cumhuriyeti’ne bağlı özerk Gökoğuz Yeri’nde yaşamlarını sürdüren Oğuz boyuna mensup Gökoğuz Türkleri, Türkiye'nin hem Moldova hem de bölge ile ilişkilerinde adeta bir köprü vazifesi görüyor.
- Tarihi kaynaklara göre, 11. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyi ve Balkanlar'a yerleşen “Oğuz” boyuna mensup olan Gökoğuzlar, Gagavuz ismiyle de tanınıyor. Gökoğuzların göç dalgası ile önce Balkanlar'a, ardından Prut ve Dinyester nehirleri arasında kalan eski ismiyle Besarabya, bugünkü Moldova topraklarına yerleştiği biliniyor.
- Bizans’a bağlı olarak 1263’te kurulan ilk Gökoğuz Devleti, Osmanlı topraklarına 1. Beyazıd döneminde dahil oldu. Besarabya toprakları, 1806-1812 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Ruslar’ın kontrolüne geçti. Rusya’da başlayan Bolşevik devrimini fırsat bilen Romanya Krallığı, Besarabya’yı ele geçirerek Moldova adı altında kendi sınırları içerisinde bir vilayet kurdu. Bölgeyi tekrar geri alan Sovyetler Birliği, Ukrayna’ya bağlı Moldova Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurdu. Ancak Gökoğuzlar, Rumen toprakları içerisinde kaldı.
- Bu dönemde yoğun Rumen asimilasyonuna maruz kalan Gökoğuzlar, 2. Dünya savaşı sonrası yine Ruslar’ın kontrolüne girdi. Komrat şehrinde 1989’da toplanan “Halk Topluşu” adlı meclis, Gökoğuz Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni tek taraflı olarak ilan etse de Kişinev yönetimi bu yapıyı tanımadı.
- Siyasi mücadelelerini artıran Gökoğuzlar, kültürel dönüşüm amacıyla Gökoğuz Halkı hareketi ile “Gökoğuz Uyanışı”nı başlattı. Moldova Parlamentosu’nun 1994’te insan haklarına ağırlık veren ve Gökoğuzlara özerklik veren yeni anayasayı kabul etmesiyle Gökoğuz Yeri’nin özerkliği, Moldova Hükümeti tarafından resmen tanındı.
- Gökoğuzlara verilen özerklik, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra barışçı yolla çözümlenen ilk ve tek etnik sorun olma özelliğine sahip.
- Gökoğuz Yeri, hem Rusya hem de Moldova tarafından tanınıyor. 200 bine yakın nüfusuyla kendi toprağı, yönetimi, radyosu, televizyonu ve eğitim faaliyetleri bulunuyor. Her türlü faaliyetler Gökoğuz dilinde gerçekleştiriliyor.
- Moldova ile Ukrayna’nın Odessa ve Zaparojiya bölgelerinde, Romanya, Yunanistan ve bazı Orta Asya ülkelerinde toplam 300 bin civarında Gökoğuz’un yaşadığı tahmin ediliyor. Çoğunluğu Ortodoks olan Gökoğuzların Hristiyanlık dinini ne zaman kabul ettiği konusunda net bir bilgi bulunmuyor.
- Gökoğuzların Oğuz dil grubuna bağlı dili, Türkiye Türkçesine yakınlığıyla dikkati çekiyor. Uzun bir süre Yunan ve Kiril alfabesi ile kullanılan Gökoğuz dili, Moldova'nın bağımsızlığına kavuşması ve Gökoğuzlara özerklik verilmesi sonrası Türk alfabesi üzerine biçimlendirildi.