Donald Trump yönetimi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetine ilişkin gerçekleri açıklamak yerine, yönlendirme faaliyetinde bulunuyor. Burada asıl amaç, Trump yönetiminin üzerine yoğun yatırım yaptığı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı korumak. Washington Post gazetesi, Trump yönetimini “diplomatik aklama” yapmakla suçladı.
2 Ekim günü Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yapan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetine ilişkin şüpheler Veliaht Prens Muhammed bin Selman üzerinde yoğunlaşırken, ABD’de Donald Trump yönetimi Riyad’ı korkunç olaydan aklamanın yollarını arıyor. Amerika merkezli Washington Post gazetesi dün yayınladığı baş yazıyla, Beyaz Saray’ın bu yöndeki çabalarını “diplomatik aklama operasyonu” olarak nitelendirdi. Gazete, ABD yönetiminin üzerine çok yatırım yaptığı Muhammed bin Selman’ı kurtarmaya çabaladığına işaret etti. Öte yandan İsrail’in de ilk kez resmi bir açıklamayla Riyad’ın açıklamalarını dikkate alacağını bildirmesi dikkat çekti.
TRUMP DAĞINIKLIĞI TOPLUYOR
Washington Post gazetesi, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a yaptığı temasları eleştirdi.
“Trump yönetimi neden Suudi Arabistan’ın dağınıklığını topluyor?” başlıklı baş yazıda Pompeo’nun Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Riyad’da yaptığı görüşmeye değinilirken, ABD Dışişleri Bakanı’nın Kaşıkçı’nın kaybolmasıya ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak yerine Suudi yönetimine krizden çıkış yolu göstermeye çalıştığı savunuldu.
SENARYO YAZIYORLAR
Suudilerin, Kaşıkçı cinayeti konusunda göstermelik bir hikaye uydurduğunun ve bunun da aslında Kaşıkçı’ya yönelik operasyonun emrini verdiğine inanılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı sorumluluktan kurtarmayı amaçlandığının ifade edildiği yazıda, ABD Başkanı Donald Trump’ın da bu senaryoya destek vermeye hazır olduğu sinyallerini verdiği belirtildi.
BEYAZ SARAY ŞIMARTTI
Gazete, “Kabul edilemez olan, Trump yönetiminin, içeride ve dışarıdaki giderek artan ölçüsüzlüklerine rağmen, çok şımarttığı bir rejim ve yönetici için yürüttüğü diplomatik aklama operasyonudur. Kaşıkçı hakkındaki gerçekler ortaya çıkana kadar, ABD’li şirketler Suudi rejiminden uzak durmalı ve Kongre, tüm askeri satışları engellemeli” değerlendirmesinde bulunuldu.
KALKAN OLDU
Trump da dün, Riyad yönetimini koruma çabasıyla sarf ettiği “Kayıp gazeteciden dolayı Suudi Arabistan’ın suçlanması, ‘masumluğu ispat edilinceye kadar suçlu gösterilmenin’ farklı bir örneği” ifadeyle Washington Post’un “diplomatik aklama” yorumunu doğruladı. Trump’ın Riyad yönetimine yönelik suçlamaları, cinsel taciz iddialarına rağmen ABD Yüksek Mahkemesine atanan yargıç Brett Kavanaugh’un yaşadıklarıyla karşılaştırması dikkat çekti. Trump’ın sözleri, “Başkan Muhammed bin Selman’a inanıyor” değerlendirmesine sebep oldu.
- İsrail Riyad’a güveniyor!
- İsrail’den, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra kaybolan Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı ile ilgili ilk kez bir değerlendirme yapıldı. Suudi Arabistan’ın Londra merkezli yayın yapan İlaf gazetesine açıklamalarda bulunan ve adının açıklanmasını istemeyen İsrailli bir güvenlik yetkilisi, Suudi gazeteci Kaşıkçı olayıyla ilgili “Tel Aviv rejiminin, Türkiye’den çıkan haberlere değil Suudi Arabistan’ın açıklamalarına güvendiğini” söyledi. İsrail’in Maariv gazetesi güvenlik analisti Yossi Melman, daha önce sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Kaşıkçı olayına İsrail istihbarat servisi MOSSAD’ın da karışmış olabileceğini ima etmişti. Melman, MOSSAD’ın Kaşıkçı olayına karışması durumuna ise Paris’te kaybolan Faslı muhalif lider Mehdi Ben Berka’nın “kaybedilmesine” yardım etmesini örnek göstermişti. Alef’e konuşan İsrailli yetkilinin açıklaması Riyad ile Tel-Aviv arasındaki gizli ittifakın su yüzüne çıkması şeklinde değerlendirildi.